İçinde Eya Bulunan Kelimeler

İçinde EYA olan 59 kelime bulunuyor. İçerisinde EYA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

15 Harfli Kelimeler

BEYAZLATABİLMEK25

14 Harfli Kelimeler

BEYAZLATABİLME24

13 Harfli Kelimeler

DEVRİLEYAZMAK27, BEYAZLATILMAK22

12 Harfli Kelimeler

DEFNEYAPRAĞI34, DEVRİLEYAZMA26, TARSUSBEYAZI23, BEYAZIMTIRAK22, BEYAZLATILMA21

11 Harfli Kelimeler

DOĞUBEYAZIT30, BEYAZLATICI23, BEYAZLAŞMAK22, BEYAZLATMAK19, BEYAZLANMAK19, SEYAHATNAME19

10 Harfli Kelimeler

DÜŞEYAZMAK23, BEYAZLAŞMA21, MÜTEYAKKIZ19, BEYAZSİNEK18, BEYAZLATMA18, BEYAZLANMA18, MEYANCILIK18, BEYAZTİLKİ17

9 Harfli Kelimeler

DÜŞEYAZMA22, İVMEYAZAR21, ÖLEYAZMAK21, BEYAZIMSI20, TEREYAĞLI19, SÜREYAZAR17, GALEYANLI16, CEREYANLI15, BEYANNAME14

8 Harfli Kelimeler

ÖLEYAZMA20, SÜRVEYAN19, BEMBEYAZ18, TEREYAĞI18, BEYAZLIK16, HEYAMOLA16, TEYAKKUZ14, DERMEYAN13

7 Harfli Kelimeler

BEYAĞAÇ21, VEYAHUT20, PEYAPEY19, SADEYAĞ19, HEZEYAN16, BEYAZLI15, GASEYAN14, MEYANCI14, SEYAHAT14, BEYABAN13, GALEYAN13, CEREYAN12, BEYANAT11

6 Harfli Kelimeler

MEYANE9, EYALET8

5 Harfli Kelimeler

BEYAZ12, BEYAN9, MEYAN8

4 Harfli Kelimeler

VEYA12

EYALET (Kelime Kökeni: Arapça eyālet)

[isim]

  • Çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan yönetim bölgesi

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde en büyük sivil veya askerî yönetim bölgesi

MEYAN

[isim]

[bitki bilimi]

  • Meyan kökü

Birleşik Kelimeler: meyan balı, meyan kökü, acı meyan, dikenli meyan

[isim]

[eskimiş]

  • Ara, orta

    Meclis azaları meyanından aykırı birtakım prensiplere temayül gösterenler zuhura başlamıştı. - Atatürk

Birleşik Kelimeler: bu meyanda

[isim]

[müzik]

  • Şarkıların makam geçişlerinin yapıldığı ve melodik hareketin nakarata bağlandığı bölüm

MEYANE (Kelime Kökeni: Farsça miyāne)

[isim]

  • Çorba vb. yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meyanesi gelmek

BEYAN (Kelime Kökeni: Arapça beyān)

[isim]

  • Bildirme

[edebiyat]

  • Bir eserde, düşüncelerin, duyguların, hayallerin doğuş ve değerlerini, bunların anlatımında tutulacak yolları konu edinen bir edebiyat bilgisi dalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beyan etmek

Birleşik Kelimeler: beyan değeri, beyanname, ayan beyan, irade beyanı, mal beyanı

BEYANAT (Kelime Kökeni: Arapça beyānāt)

[isim]

  • Demeç, bildiri

    Beyanatın askerî kısmını Falih Rıfkı almış, bana da siyasi kısmını bırakmıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beyanat vermek (veya beyanatta bulunmak)

CEREYAN (Kelime Kökeni: Arapça cereyān)

[isim]

  • Bir yöne doğru akma, akış, akıntı

    Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı. - Ercüment Ekrem Talu

  • Bir şeyin gelişme, olma durumu

    En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket

    Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı. - Cemil Meriç

[fizik]

  • Akım

    Elektrik cereyanı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cereyana kapılmak
  • cereyan çarpmak
  • cereyanda kalmak
  • cereyan etmek

BEYAZ (Kelime Kökeni: Arapça beyāż)

[isim]

  • Ak, kara, siyah karşıtı

[sıfat]

  • Bu renkte olan

    Ellerini, omuzlarını silkeledikten sonra cebinden çekip aldığı beyaz mendile sildi. - Lâtife Tekin

  • Beyaz ırktan olan kimse

    Agni'nin iki kızı var, biri beyaz, biri siyah. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Baskıda normal karalıkta görünen harf türü
  • Beyaz zehir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beyaza çekmek
  • beyazın adı, esmerin tadı
  • beyaz sayfa açmak

Birleşik Kelimeler: beyaz adam, beyaz baston, beyaz bayrak, beyaz cam, beyaz dizi, beyaz eşya, beyaz et, beyaz ırk, beyaz iş, beyaz kitap, beyaz kömür, beyaz oy, beyaz perde, beyaz peynir, Beyaz Rus, beyazsinek, beyaz şarap, beyaztilki, beyaz yakalı, beyaz yalan, beyaz zehir, kar beyaz, siyah beyaz, süt beyaz, üç beyaz, tarsusbeyazı

VEYA (Kelime Kökeni: Arapça ve + Farsça yā)

[bağlaç]

  • Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut

    Ben Atatürk'le üç veya iki defa karşılaştım. - Burhan Felek

  • Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz

    Sen, ben veya başka birileri.

DERMEYAN (Kelime Kökeni: Farsça dermiyān)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Ortada, ortaya konmuş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dermeyan etmek

BEYABAN (Kelime Kökeni: Farsça beyābān)

[isim]

[eskimiş]

  • Çöl

GALEYAN (Kelime Kökeni: Arapça ġaleyān)

[isim]

[eskimiş]

  • Kaynama
  • Coşma

    Bu uzvi acı, onu galeyanın son raddesine getirerek ağlattı. - Peyami Safa

  • Coşku

    Bütün Rumeli, ruhunun bütün fütuhatçı galeyanı ile Teselya'ya doğru akıyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • galeyana gelmek
  • galeyana getirmek
  • galeyan etmek

BEYANNAME (Kelime Kökeni: Arapça beyān + Farsça nāme)

[isim]

  • Bir kimsenin resmî bir kuruluşa herhangi bir durumu bildirmek için verdiği çizelge, bildirge

    Gemilere mal yükleten tüccarlardan beyanname istiyorlarmış. - Memduh Şevket Esendal

  • Vergi yükümlülerinin belli zamanlarda, bağlı oldukları vergi dairelerine verdikleri gelir bildirme belgesi

Birleşik Kelimeler: gümrük beyannamesi, vergi beyannamesi

TEYAKKUZ (Kelime Kökeni: Arapça teyaḳḳuẓ)

[isim]

[eskimiş]

  • Uyanıklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • teyakkuza geçmek

GASEYAN (Kelime Kökeni: Arapça ġas̱eyān)

[isim]

[eskimiş]

  • İç bulantısı
  • Kusma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gaseyan etmek

MEYANCI

[isim]

  • Aracı, aracılık eden kimse