İçinde Es Bulunan 6 Harfli Kelimeler

İçerisinde ES olan 6 harfli 117 kelime bulunuyor. İçinde ES olan 6 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Es ile başlayan 6 harfli kelimeler. es ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GÖRDES19, ÖZCESİ19, CANFES16, DALFES15, ÖYLESİ15, TESPİH15, DESPOT14, MAHBES14, MESAFE14, PRESÇİ14, VESTON14, ESEFLE13, ESEFLİ13, ESPİYE13, ESTOMP13, HESABİ13, HOSTES13, KESYAP13, PROSES13, SUPLES13, TESVİT13, VESİLE13, VESİKA13, VESAİT13, VESAİK13, VERESE13, VESAİR13, BESİCİ12, ESTAMP12, EBESİZ12, MESAHA12, PRESTO12, SESSİZ12, AHESTE11, ABDEST11, DESSAS11, ESPERİ11, HERKES11, İNCESU11, MESTÇİ11, MESCİT11, PERESE11, PESETA11, PESTİL11, SESÇİL11, SESTEŞ11, TESPİT11, TESHİR11, TESHİN11, TESHİL11, ASBEST10, DESTUR10, DESİSE10, ESİRCİ10, ESKİCE10, ESKİCİ10, KESİCİ10, MESABE10, TESDİS10, TESCİL10, BESLEK9, BESİLİ9, DESTEK9, DESTAR9, DESTAN9, ESASLI9, ESKİMO9, MESTUR9, MESRUR9, MESKUT9, MESKUN9, MESAME9, RESSAM9, SESLEM9, ESASEN8, ESERME8, ESİRME8, ESKİME8, ENSEST8, ESKORT8, ESKRİM8, ESLEME8, ESNEME8, ESRİME8, KONTES8, KERMES8, KESMEK8, KESMİK8, MESNET8, MESLEK8, MESKEN8, MESİRE8, MESELE8, MESELA8, METRES8, MESANE8, MESAİL8, RESMEN8, SESLİK8, TESTİS8, TESLİS8, TESLİM8, ALESTA7, ERTESİ7, ESARET7, ESATİR7, ESİNTİ7, KERKES7, KESELİ7, KESENE7, KESKİN7, KESRET7, KESTEL7, NESREN7, NESNEL7, NERESİ7, TESKİN7

ALESTA (Kelime Kökeni: İtalyanca allesta)

[sıfat]

  • Harekete hazır, tetikte

    Şafak sökerken denizcilerin hepsi alesta idiler. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alesta beklemek
  • alesta durmak
  • alesta tutmak

ERTESİ

[sıfat]

  • Bir günün, haftanın, ayın, mevsimin, yılın ardından gelen (gün, hafta, ay, mevsim, yıl), ferdası

    Yine ömründe bir kez bile tiyatroya gitmemiş olan babamı ertesi hafta annem hazırladı. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: ertesi gün hapı, ertesi sabah hapı

ESARET (Kelime Kökeni: Arapça esāret)

[isim]

  • Kölelik, tutsaklık, esirlik

    Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım. - Ahmet Midhat

  • Boyunduruk

    İlim ve teknik bugün insanı tabiatın esaretinden kurtaran çeşitli vasıtalar icat etmiştir. - Mehmet Kaplan

[mecaz]

  • Hâkimiyet altında bulunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esarette kalmak

ESATİR (Kelime Kökeni: Arapça esāṭīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan hikâyeler, mitoloji

    Kafamı rüya ve esatirden temizlemek, istiklallerin en güç elde edileni olan fikir istiklaline erişmek için değil mi? - Reşat Nuri Güntekin

ESİNTİ

[isim]

  • Belli belirsiz hissedilen hafif yel, nefha

    Güneş gene alevlendi, kavak yapraklarına türkü söyleten serin esinti dindi. - Tarık Buğra

KERKES (Kelime Kökeni: Arapça kerkes)

[isim]

[eskimiş]

[hayvan bilimi]

  • Akbaba

KESELİ

[sıfat]

  • Kesesi olan

Birleşik Kelimeler: keseli kurt

KESENE

[isim]

[halk ağzında]

  • Sözleşme, yazılı anlaşma
  • Götürü veya toptan satış

    Şimdi bu, kesene işlerine girişiyor, mekteplere ekmek veriyor. Trabzonlu bir ortakla bir eskici koltukçu dükkânı işletiyor. - Memduh Şevket Esendal

KESKİN

[sıfat]

  • Çok kesici, iyi kesen

    Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]

  • Tiz (ses)

    Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Kırıcı, incitici

    En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Etkili, sert

    Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]

  • Kıvrak

    Bu çeneyle atbaşı giden keskin bir zekâsı var. - Cahit Sıtkı Tarancı

[mecaz]

  • Hassas

[mecaz]

  • Dikkatli

[argo]

  • Zampara

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keskin sirke küpüne (veya kabına) zarar
  • keskin zekâ keramete kıç attırır

Birleşik Kelimeler: keskin nişancı, gözü keskin

[isim]

  • Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri

KESRET (Kelime Kökeni: Arapça kes̱ret)

[isim]

[eskimiş]

  • Çok olma durumu, çokluk

KESTEL

[isim]

  • Bursa iline bağlı ilçelerden biri

NESREN (Kelime Kökeni: Arapça nes̱ren)

[zarf]

[eskimiş]

  • Nesir olarak, düzyazı olarak

NESNEL

[sıfat]

  • Nesne ile ilgili, nesneye ilişkin, öznel karşıtı

[mecaz]

  • Gerçeğe varmak amacıyla, taraf tutmadan inceleme yapan, hüküm veren, objektif

[felsefe]

  • Bireyin kişisel görüşünden bağımsız olan, objektif

NERESİ

[zamir]

  • Hangi yönü, ne tarafı

    Bunun neresi güzel?

[zarf]

  • Nerede, hangi yerde

    İlkokul neresi?

TESKİN (Kelime Kökeni: Arapça teskīn)

[isim]

  • Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma

    Ev sahibi erkek beni, kadın da onu teskine uğraşıyordu. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • teskin etmek