İçinde Es Bulunan 5 Harfli Kelimeler

İçerisinde ES olan 5 harfli 109 kelime bulunuyor. İçinde ES olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Es ile başlayan 5 harfli kelimeler. es ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ESVAP16, FESİH16, HEVES16, MESAJ16, HESAP14, DÜŞES13, PESÜS13, ESLAF12, ESNAF12, ESBAP12, ENFES12, FRESK12, FESAT12, İVESİ12, KAFES12, KESİF12, NEFES12, PİYES12, RESİF12, VİTES12, ESPAS11, ESSAH11, ESHAM11, KUPES11, MESİH11, ESPRİ10, NESİH10, NESEP10, PİNES10, PRESE10, PESEK10, PENES10, SESÇİ10, CESUR10, CESİM10, ESKİZ9, KODES9, KÜMES9, KESİŞ9, MESMU9, NESİÇ9, CESET9, ADRES8, ADESE8, BİKES8, BESTE8, BES8, BESİN8, DESTE8, DESEN8, ESBAK8, KES8, LADES8, MESUT8, MESUL8, ESA8, ESMEK7, ESMER7, ESEME7, ESAME7, ESANS7, ESASİ7, KESME7, KESİM7, MESEN7, MESEL7, MES7, MELES7, MERES7, NESİM7, RESUL7, RES7, RESİM7, STRES7, SES7, TESİS7, ALTES6, ESLEK6, ESNEK6, ESRAR6, ESKİL6, ESRİK6, ESTER6, ESTET6, ESİRE6, KESİN6, KESİR6, KESİT6, KES6, KESRE6, KESİK6, KESER6, KERES6, KESAT6, KESEK6, KESEL6, KESEN6, KELES6, NESNE6, NESİR6, NESİL6, NEKES6, RESEN6, TES6, TES6, TESİT6, TELES6, TESİR6, TERES6

ALTES (Kelime Kökeni: Fransızca altesse)

[isim]

  • Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
  • Bu unvanı taşıyan kimse

ESLEK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren, söz tutan, yumuşak başlı, itaatli, muti

ESNEK

[sıfat]

  • Bir dış gücün etkisi altında uzama, kısalma, eğrilme vb. biçim değişikliklerine uğradıktan sonra, etkinin kalkmasıyla eski biçimini alabilme özelliğinde olan, elastik, elastiki

    Çelik ve kauçuk çok esnek cisimlerdir.

[mecaz]

  • Değişik yorumlara elverişli

[mecaz]

  • Görüş ve tutumlarında katı olmayan

ESRAR (Kelime Kökeni: Arapça esrār)

[isim]

  • Gizler, sırlar

    Yüzüme, tekrar o eski, esrar dolu gözlerle bakıyor. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esrara dalmak

Birleşik Kelimeler: esrar kumkuması, esrar perdesi

[isim]

  • Hint kenevirinden çıkarılan ve kullanılacak miktara göre uyarıcı, sarhoş edici veya uyuşturucu etkileri olan bir madde

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esrar çekmek

Birleşik Kelimeler: esrar otu, esrar tekkesi

ESKİL

[isim]

  • Aksaray iline bağlı ilçelerden biri

ESRİK

[sıfat]

[eskimiş]

  • Sarhoş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esrik devenin çulu eğri gerek

ESTER (Kelime Kökeni: Almanca Ester)

[isim]

[kimya]

  • Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde

ESTET (Kelime Kökeni: Fransızca esthète)

[isim]

  • Sanatsal ürünler arasında güzeli en üstün, en yüce değer sayan kişi

ESİRE (Kelime Kökeni: Arapça esīre)

[isim]

[eskimiş]

  • Dişi tutsak
  • Cariye, dişi köle

KESİN

[sıfat]

  • Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen, değişmez, mutlak, kati, maktu

    Sevmem kesin sözleri, bir kesin söz duydum mu tersine söylemek gelir içimden. - Nurullah Ataç

[zarf]

  • Kesinlikle

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kesin olarak

Birleşik Kelimeler: kesin bilgi, kesin fiyat, kesin kayıt

KESİR (Kelime Kökeni: Arapça kesr)

[isim]

[matematik]

  • Bir birimin bölündüğü eşit parçalardan birini veya birkaçını anlatan sayı

    Yarım, üçte bir, yüzde üç birer kesirdir.

Birleşik Kelimeler: kesir ölçek, adi kesir, basit kesir, bayağı kesir, bileşik kesir, ondalık kesir

KESİT

[isim]

  • Bir şey enlemesine veya boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey

    Ağacın kesiti.

  • Bir toplumun bölümü, kesim
  • Ayırıcı özellikleriyle belirlenen süreç

    Bu süreç, bu çok önemli yaşam kesiti bilinmez olarak kalacak. - Selim İleri

[matematik]

  • Bir cisim düz olarak kesildiğinde ortaya çıkan düzlemin biçimi, makta

    Bir kürenin her kesiti daire biçiminde olur.

Birleşik Kelimeler: ara kesit, başkesit, öz kesit

KESKİ

[isim]

  • Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç
  • Demir ve sac kesmek için üzerine çekiçle vurularak yürütülen keskin araç, tırnak
  • Pulluk gövdesi önüne takılan ve toprağı kesip ayıran, bıçak veya disk biçiminde çelikten yapılmış pulluk parçası

KESRE (Kelime Kökeni: Arapça kesre)

[isim]

[eskimiş]

  • Esre

KESİK

[sıfat]

  • Kesilmiş olan, maktu

    Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi. - Halide Edip Adıvar

  • Kesilerek bozulmuş olan

    Kesik süt.

  • Kısa

[isim]

  • Çökelek

[isim]

  • Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür

    İçinde bir gazete kesiği var. - Falih Rıfkı Atay

[isim]

  • Kesilmiş olan yer

    Parmağındaki kesikler.

  • Aralıklı

    Derinlerden gelen kesik düdük sesleri arasında, evimin ve çocuklarımın çığlığını yakalamak için bir hayli uğraştım. - Necip Fazıl Kısakürek

[spor]

  • Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu)

[argo]

  • Parası olmayan

[argo]

  • Tutkun, hayran

[isim]

[halk ağzında]

  • Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek

Birleşik Kelimeler: kesik hava, kesik kelime, kesik Kerem, kesik kesik, kesik koni, kesik piramit, kesik prizma, kulağı kesik