[sıfat]

• Eni küçük olan, dar

  Bu ensiz tahta köprü altında ince dere. - Enis Behiç Koryürek

[isim]

• Ensiz olma durumu

[sıfat]

• Yakışıksız ve saygısızca davranan (kimse)

  Babasız büyümüş, anasından yüz bulmuş, densiz, şımarık, münasebetsiz bir haşarı. - Sermet Muhtar Alus

[sıfat]

• Yenleri olmayan

[sıfat]

• Dikeni olmayan

[zarf]

[mecaz]

• Sıkıntısız, üzüntüsüz bir biçimde

  Her güzel dakika gibi hiç dikensiz geçen bu rüya ve saadet hayatı da bitmek lazım geliyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

• dikensiz gül olmaz

[sıfat]

• Nedeni olmayan, sebepsiz

  Sürekli tetikte duruş hâlimiz psişik bir görünüm arz ediyorsa herhâlde nedensiz değil. - Adalet Ağaoğlu

[zarf]

• Bir sebebi olmadan

  Nedensiz kuş uçmaz denir. Arasam sıralayabilirim birkaç neden. - Nezihe Meriç

[isim]

• Densiz olma durumu, densizce davranış

  Bizim kötü günlerimiz iki kez ve ikisi de benim densizliğim yüzünden yaşanmıştı. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• densizlik etmek

[sıfat]

• Üzerinde desen bulunmayan

  Desensiz kumaş.

[sıfat]

• İçten olmayan, samimiyetsiz

[sıfat]

• Çimeni olmayan

  Ilık bir sonbahar güneşi boş, çimensiz tarlaları parlatıyordu. - Ömer Seyfettin

[sıfat]

• Çemeni olmayan

[isim]

• Nedensiz olma durumu

[sıfat]

• Dümeni olmayan

  Yelkensiz ve dümensiz kotra, şimdi bir kano sürati ile hareket ediyordu. - Aka Gündüz

[sıfat]

• Densize yaraşır

[zarf]

• (densi'zce) Densize yaraşır bir biçimde

[isim]

• Densizlenmek durumu