İçinde Elmek Bulunan Kelimeler
İçinde ELMEK olan 30 kelime bulunuyor. İçerisinde ELMEK geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Elmek kelimesinin anlamı nedir? Elmek ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
ALIŞILAGELMEK23
12 Harfli Kelimeler
BİLİNEGELMEK19
11 Harfli Kelimeler
ALIŞAGELMEK20
10 Harfli Kelimeler
ÇIKAGELMEK19, SÜREGELMEK18
9 Harfli Kelimeler
VAZGELMEK23, GENCELMEK17, DİNCELMEK15, OLAGELMEK15, YÜKSELMEK15, TÜMSELMEK14, SEYRELMEK13, SERTELMEK11
8 Harfli Kelimeler
ÇÖMELMEK19, ÇÖKELMEK18, DÖNELMEK17, YÖNELMEK17, DÜZELMEK16, YÜCELMEK16, KÖRELMEK15, GENELMEK13, İNCELMEK12, ŞENELMEK12, DİNELMEK11, DİKELMEK11
6 Harfli Kelimeler
GELMEK11, ÇELMEK10, DELMEK9, YELMEK9
5 Harfli Kelimeler
ELMEK6
ELMEK (Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))
- Elektronik posta
DELMEK
-
Delik açmak, delik duruma getirmek
Taşın göze dokunmadığını ve bir parmak aşağıda yanağı deldiğini gördü. - Peyami Safa
- İncitmek, kırmak
Birleşik Kelimeler: ciğerdeldi, ağaçdelen, gökdelen, kardelen, kargadelen, zindandelen
YELMEK
- Aceleyle, telaşlı bir biçimde koşmak
ÇELMEK
- Ayak uzatarak birisini düşürmek
-
Yolundan çevirmek, engel olmak, engellemek
En tutulmaz penaltıları çeler ama bazen de bakarsın, bacak arasından en olmayacak golleri yerdi. - Haldun Taner
- Örtü vb.ni örtünüp iki ucunu bağlamak
- Bir şeyin kenarını verev veya çapraz kesmek, çalmak
- Topa gidiş yönünü değiştirecek biçimde vurmak
-
Kendi yanına çekmek, beğenisini, sevgisini kazanmak
Gönlümü çelen bir söz söyle.
-
Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirine ters düşmek
Bu sözünüz deminkini çeliyor.
SERTELMEK
- Direnci artmak
- Sert, öfkeli bir durum almak, sertleşmek
DİNELMEK
- Ayakta durmak
-
Ayağa kalkmak, dik durmak
Önce ayaklarıyla, kollarıyla bir diz çöküp bir dinelerek ölçü aldılar. - Lâtife Tekin
- Karşı koymak, kafa tutmak
DİKELMEK
- Dik duruma gelmek, dikleşmek
- Ayakta durmak
- Sert konuşmak, karşı gelmek, birine kafa tutmak, dinelmek
GELMEK
-
Ulaşmak, varmak
Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş - Bekir Sıtkı Erdoğan
-
Getirmek
Adamı Ödemiş'ten aldım geldim, her masrafını çektim. - Necati Cumalı
-
Oturmaya, ziyarete gitmek
Dün akşam amcamlar bize geldi.
-
İsabet etmek
Attığı top gözüme geldi
-
Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek
Eski çağlardan birçok anıt çağımıza kadar gelmiştir.
- Ortaya çıkmak, doğmak
-
Belli bir süre dolmak
Vakit kuşluğu aşmış, öğleye geliyordu. - Necati Cumalı
- Belli bir zamana ulaşmak
-
Kadar olmak
Boyu ancak omzuna geliyor.
-
Çıkmak, yönelmek
Merak etme, ondan kimseye kötülük gelmez.
-
İzlemek, takip etmek
Çocuklar arkadan geliyordu.
-
Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak
Kahve Brezilya'dan geliyor.
-
Katılmak, eklenmek
Türkçede ekler kelimelerin sonuna gelir.
- Türemek
-
Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek
Şimdi sözü burada kesip asıl konumuza gelelim.
-
Sonuç çıkmak
Bu davranışlardan ne gelir bilinmez.
-
Dayanmak, tahammül etmek
Birazcık üşütmeye gelmiyor, hemen hastalanıyor.
-
Kendine yapılan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak
Kadri o adamlardandır ki iyi davranmaya, yüz vermeye gelmez. - Memduh Şevket Esendal
Bizim baştan savma işe gelmediğimizi bilirsin. - Refik Halit Karay
-
Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek
Dediğime geldiniz mi?
-
Etkisini herhangi bir biçimde göstermek
Buranın havası iyi geldi. Burası bana çok sıcak geldi.
-
Kazanılmak, sağlanılmak
Çiftlikten onlara ayda beş yüz milyon lira gelir.
-
Uymak
Bu ayakkabı sana küçük gelir.
-
Olmak, -e uğramak
Felç gelmek. Başımıza bir bela geldi.
-
Akmak
Burnundan kan geldi. Musluktan su gelmiyor.
-
Düşmek, rast gelmek
Buraya ışık gelmiyor.
-
Görünmek, sanılmak
Baygın da olsa yabancı bir kadını böyle kucağında tutmak ona pek ayıp bir şey gibi geldi. - Haldun Taner
-
Uygun düşmek
Caddelerde oturmaya gelmez. - Ömer Seyfettin
- Başlamak, ortaya çıkmak
-
Mal olmak
Bu bardakların tanesi yüz liraya geldi.
-
Biriyle birlikte gitmek
Ben İstanbul'a gidiyorum, benimle gelir misiniz?
-
İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil
Uykusu gelmek.
-
Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur
Alışageldiğimiz bir anlamı vardı.
-
-mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar
Görmezlikten gelmek. İşitmezlikten gelmek.
-
Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar
Yola gelmek. Meydana gelmek. Hatıra gelmek. Akla gelmek.
-
-dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil
Baktıkça bakası gelmek. Yedikçe yiyesi gelmek.
-
Herhangi bir sırada bulunmak
Başta gelmek. Önde gelmek. Birinci gelmek.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ...-e gelince
- gel de (veya gelsin de)
- gel demesi kolay ama git demesi güçtür
- gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme
- geldik yüze, çıktık düze
- geleceği varsa göreceği de var
- gelip çatmak (veya dayanmak)
- gelip geçmek
- gel keyfim gel
- gelsin ... (veya gelsin ... gitsin ...)
- gel zaman git zaman
Birleşik Kelimeler: gelgeç, gelgel, gelip geçici, gide gele, gitmeli gelmeli, varagele, rastgele, taygeldi, gelgelelim, kendigelen, karşı gelim, tümdengelim, söz gelimi, süregelmek
İNCELMEK
-
İnce duruma gelmek
Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış. - Refik Halit Karay
-
Zayıflamak
İstasyonda mavi gözleri solmuş, incelmiş bir nefer Hasan'ı karşıladı. - Halide Edip Adıvar
- Sıvı, koyu durumdan akışkan duruma gelmek, akışkanlığı artmak
-
Davranışları incelik kazanmak, kibarlaşmak
Avrupa görmüş, incelmiş bir delikanlıya kızların nasıl içi gitmesin. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- inceldiği yerden kopmak
ŞENELMEK
- Boş bir yer, insanların yerleşmesiyle yurt durumuna gelmek, meskûn olmak
- Sevinmek, keyiflenmek, neşelenmek
- Bitki gelişmek, büyümek, serpilmek
SEYRELMEK
-
Seyrekleşmek
Gelip gidişleri giderek seyreldi ve bir zaman sonra tümüyle yitti Ercan. - Yusuf Atılgan
GENELMEK
- Genişlemek
TÜMSELMEK
- Tümsekleşmek
DİNCELMEK
- Dinçleşmek
OLAGELMEK
-
Öteden beri sürüp gelmek
Bu Doğu'da da olmuştur, Batı'da da olmuştur ve olagelmektedir. - Burhan Felek
- Hep belli bir biçimde olmak