İçinde Ela Bulunan 7 Harfli Kelimeler

İçerisinde ELA olan 7 harfli 34 kelime bulunuyor. İçinde ELA olan 7 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ela ile başlayan 7 harfli kelimeler. ela ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

MODELAJ20, JELATİN16, NİKELAJ16, CEVELAN16, VARDELA15, VELAYET15, VELADET15, BELASIZ14, MÜPTELA14, BELAGAT13, BELAHET13, FELAKET13, HEYELAN13, CELADET12, HELALLİ11, TELAŞLI11, RONDELA10, SEYELAN10, CELALLİ10, ALELADE9, DELALET9, KANDELA9, MELAMET9, SELAMET9, SELASET9, ELASTİK8, MELANİT8, MELANET8, MELAİKE8, SELATİN8, SELANİK8, KARTELA7, TELATİN7, TELAKKİ7

KARTELA (Kelime Kökeni: İtalyanca cartella)

[isim]

  • Tombala vb. oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart
  • Boya, kumaş, halı vb. ürünlerin çeşitlerini küçük parçalar hâlinde gösteren liste

[tiyatro]

  • Tuluat tiyatrosunun kapısına asılan tabela

TELATİN (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir tür sağlam, yumuşak dana veya öküz derisi

TELAKKİ (Kelime Kökeni: Arapça telaḳḳī)

[isim]

  • Anlayış

    Bunu böylece, belki de bir telakkiye göre küstahça yazmamı açık sözlülüğüme bağışlayın. - Nazım Hikmet

  • Kabul etme, sayma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • telakki etmek
  • telakki olunmak

Birleşik Kelimeler: hüsnütelakki

ELASTİK (Kelime Kökeni: Fransızca élastique)

[sıfat]

  • Esnek

MELANİT (Kelime Kökeni: Fransızca mélanite)

[isim]

[mineraloji]

  • Doğal demir ve kalsiyum silikat

MELANET (Kelime Kökeni: Arapça melʿanet)

[isim]

[eskimiş]

  • Büyük kötülük, lanetlenecek iş veya davranış

MELAİKE (Kelime Kökeni: Arapça melāʾike)

[isim]

[din bilgisi]

  • Melekler

[halk ağzında]

  • Melek gibi güzel kadın

    Yerin melaikesi misin yoksa cennetin hurisi mi? - Sermet Muhtar Alus

Birleşik Kelimeler: tınmaz melaike

SELATİN (Kelime Kökeni: Arapça selāṭīn)

[isim]

[eskimiş]

  • Sultanlar

Birleşik Kelimeler: selatin camisi, selatin meyhanesi

SELANİK

[isim]

  • Atkı, hırka vb.nde kullanılan bir tür örgü biçimi

ALELADE (Kelime Kökeni: Arapça ʿalā'l-ʿāde)

[sıfat]

  • Her zaman görülen, olağan

    Bu namaz, alelade bir ibadet değildi. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Bayağı

    Bunu alelade bir muharrir değil, hayatı deşen realist bir romancı yazıyor. - Nazım Hikmet

DELALET (Kelime Kökeni: Arapça delālet)

[isim]

[eskimiş]

  • Kılavuzluk

    Hemşehrilerinden birinin delaletiyle senet sahiplerinin her birini ayrı ayrı öğrendi. - Ercüment Ekrem Talu

[mecaz]

  • İz, işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • delalet etmek

KANDELA (Kelime Kökeni: İtalyanca candela)

[isim]

[fizik]

  • Mum

MELAMET (Kelime Kökeni: Arapça melāmet)

[isim]

[eskimiş]

  • Kınama
  • Azarlama, çıkışma

SELAMET (Kelime Kökeni: Arapça selāmet)

[isim]

  • Esen olma durumu, esenlik
  • Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvende olma durumu, kurtuluş

    Sizinle bu mesele etrafında karşılaşmamayı sizin selametiniz namına temenni ederim. - Nazım Hikmet

[edebiyat]

  • Anlatıma temel olan düşüncenin her bakımdan doğru ve sağlam olması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • selamete çıkmak

Birleşik Kelimeler: sağ selamet

SELASET (Kelime Kökeni: Arapça selāset)

[isim]

[edebiyat]

  • Akıcılık