[isim]

[eskimiş]

• Yandaş, taraftar

[ekonomi]

• Senet metninde, senet bedelinin kendisine ödenmesi yazılı olan kişi

[sıfat]

[eskimiş]

• Gündüzlü

  En arka sırada, derslerde nadiren gözüken bir nehari talebe yalnız başına oturuyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]

• Gündüzlü olarak

[isim]

• Bir anlaşma, sözleşme veya isteğin yerine getirilmesini sağlamak için güvence olarak ele geçirilen kimse, tutak

  Bu anda elimizde bir rehinemiz var, onun için karşı karşıya olan vaziyetimiz sizinkinden çok sağlamdır. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[isim]

[tarih]

• Mehter takımında görevli kimse

• Mehter takımı

• Çadırlara bakan uşak

[isim]

• Kılavuz

  Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]

• Birinin doğruyu bulmasına yardımcı olan, yol gösteren kimse veya şey, delil

  Ben bunları düşünürken rehberim eliyle bir büyük bina gösterdi. - Refik Halit Karay

[isim]

• Gözdağı

  Bütün memurlar bu tehditlere gülüp geçiyorlardı. - Talât Halman

Ata Sözleri ve Deyimler

• tehdit etmek
• tehdit savurmak

[isim]

[eskimiş]

• Dört ayaklı hayvan

  Bu sefil, kalpsiz, hissiz, behimeyi andıran halka, gördüklerini naklettiler. - Yahya Kemal Beyatlı

[sıfat]

[eskimiş]

• Hayvanca, hayvana yakışır bir biçimde olan (duygu)

  Bir behimi zevk gibi kucaklamış, avuçlarımın hararetini ona vakfetmiştim. - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

[eskimiş]

• Alaya alma

[edebiyat]

• Ciddi bir esere alay tarzında nazire yazma, şakalı bir anlatıma çevirme

[isim]

[eskimiş]

• Göç ettirme, göç etmesine sebep olma, sürme

Ata Sözleri ve Deyimler

• tehcir etmek

[zarf]

[eskimiş]

• Ondan sonra

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

• Cennet

[isim]

• Bir tehlike veya korkunç bir şey karşısında duyulan ürküntü, yılgı

  Şu dehşet ortamının altında koskoca bir yalnızlar dünyası yatıyor. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]

• Olağanüstü

  Sen büyüdükçe dehşet bir şey oluyorsun. - Reşat Nuri Güntekin

[ünlem]

• Olağanüstü şeyler karşısında şaşma anlatan bir söz

  Dehşet, bu ne güzellik!

Ata Sözleri ve Deyimler

• dehşete düşürmek
• dehşete kapılmak (veya düşmek)
• dehşet saçmak

[isim]

• Üstü kapalı, dar ve uzun geçit

  Mihrabın sağ tarafında dehliz gibi kuytu bir köşeye açılan bir kapı vardır. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

• Ay ışığı

  Oklar gibi saplanmada kalbe / Vurdukça semadan yere mehtap - Ahmet Haşim

Ata Sözleri ve Deyimler

• mehtaba çıkmak