[isim]

[felsefe]

• Ben (III)

  Örnek devlet adamı bence egosunun aleyhine özveride bulunabilen adamdır. - Haldun Taner

[isim]

• Yumurta verimi yüksek, genellikle beyaz tüylü bir tavuk ırkı

  İki sarılı yumurta yumurtlayan bu canım legornlar, iki üç gün ara ile birer birer helak olup gitmişlerdi. - Haldun Taner

[isim]

[bitki bilimi]

• Eğrelti otlarında, bütün kara yosunlarında, bazı su yosunlarında ve açık tohumlularda görülen dişilik organı

[isim]

[edebiyat]

• Bir görüntü, bir yaşantı veya bir davranışın daha iyi kavranmasını sağlamak için göz önünde canlandırıp dile getirme, yerine koyma

[edebiyat]

• Bir sanat eserindeki ögelerin gerçek hayattan bir şeyleri temsil etmesi durumu

[sıfat]

• Bencil

  Sakat bir kadına tahammül edemeyecek kadar egoist miyim? - Refik Halit Karay

[sıfat]

[edebiyat]

• Alegori ile ilgili, yerinel

  O gün Atatürk'te adaleti temsil eden alegorik heykellerin sert ve gamlı durgunluğundan bir şey vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

• Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tamamı, grup, ulam

  Üçüncü kategoride, vatandaşlık bilinci aşılamaya çalışan yazılar toplanıyordu. - Elif Şafak

[felsefe]

[mantık]

• Ulam

[sıfat]

• Kesin, açık

[zarf]

• Kesinlikle, şartsız olarak

[isim]

• Bencillik

[isim]

• Bencillik

[sıfat]

[felsefe]

• Beniçincilik yanlısı

  Kendi kafanızda ve kuruntunuzda yarattığınız egosantrik kişiliğinizden burada kurtulurdunuz. - Haldun Taner

[isim]

[bitki bilimi]

• Begonyagillerden, dekoratif yaprakları ve renkli çiçekleri olan, pek çok çeşidi bulunan sıcak ülke bitkisi (Begonia)

[isim]

[felsefe]

• Benlikçilik

[sıfat]

• `Sınıflamak, ayıklamak` anlamlarındaki kategorize etmek birleşik fiilinde kullanılır

[isim]

[felsefe]

• Beniçincilik