İçinde Eft Bulunan Kelimeler
İçinde EFT olan 23 kelime bulunuyor. İçerisinde EFT geçen kelimeler ve kelime anlamları.
14 Harfli Kelimeler
NEFTİLEŞTİRMEK24
13 Harfli Kelimeler
DEFTERİHAKANİ25, NEFTİLEŞTİRME23
12 Harfli Kelimeler
DEFTERDARLIK23, DEFTERİKEBİR22
11 Harfli Kelimeler
DEFTERCİLİK22, NEFTİLEŞMEK21
10 Harfli Kelimeler
DEFTERHANE22, ŞEFTALİMSİ21, MEFTUNİYET20, NEFTİLEŞME20
9 Harfli Kelimeler
DEFTERDAR19, MEFTUNLUK18
8 Harfli Kelimeler
DEFTERCİ19, NEFTİMSİ16
7 Harfli Kelimeler
ŞEFTALİ16, REFTİYE15
6 Harfli Kelimeler
TEFTİH16, TEFTİŞ15, DEFTER14, MEFTUN14
5 Harfli Kelimeler
NEFTİ11
4 Harfli Kelimeler
NEFT10
NEFT (Kelime Kökeni: Farsça neft)
- Organik maddelerin ayrışmasından oluşan tutuşur sıvıların birçoğu
- Çoğunlukla boyacılıkta kullanılan, petrol türevlerinden bir tür mineral yağ, neft yağı
Birleşik Kelimeler: neft yağı
NEFTÎ (Kelime Kökeni: Farsça neft + Arapça -ī)
-
Siyaha yakın koyu yeşil renk
Karacaahmet'in koyu servileri bulutsuz ufukta neftî bir leke hâlinde göze batıyordu. - Haldun Taner
-
Bu renkte olan
Geride tek tük ev ve onların da ardında yarı filizî, yarı neftî bir orman seçiliyordu. - Elif Şafak
DEFTER (Kelime Kökeni: Arapça defter)
-
Genellikle hafif bir kapak içerisinde, yazı yazmak için bir araya tutturulmuş kâğıt yaprakları
Nikâh memurunun masasında, biraz sonra imzalayacakları defter vardı. - Suat Derviş
- Vergi, gelir ve nüfus bilgilerinin kayıtlarının tutulduğu resmî belge
Ata Sözleri ve Deyimler
- defter açmak
- defterden (veya defterinden) silmek
- defteri dürülmek
- defteri kapamak (veya kapatmak)
- defterinde olmamak
- defterinde yazmamak
- defterini dürmek
- defter tutmak
Birleşik Kelimeler: defter emini, defterhane, defterihakani, defterikebir, adi defter, ana defter, büyük defter, günlük defter, zımbalı defter, adres defteri, akıl defteri, bakkal defteri, banka defteri, cep defteri, hatıra defteri, işletme defteri, karalama defteri, kasa defteri, kayıt defteri, kopya defteri, mevduat defteri, müsvedde defteri, şiir defteri, yevmiye defteri
MEFTUN (Kelime Kökeni: Arapça meftūn)
-
Tutkun, gönül vermiş, vurgun
Şehriban'a hayran, meftun, mecnunca bağlı idim. - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- meftun etmek
- meftun olmak
REFTİYE (Kelime Kökeni: Farsça reft + Arapça -iyye)
- Osmanlı Devleti'nde Tanzimata kadar ihraç edilen maldan alınan vergi
TEFTİŞ (Kelime Kökeni: Arapça teftīş)
-
Denetleme
Bizde on beş yıldır teftiş görmemiş daireler var. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- teftiş etmek
Birleşik Kelimeler: teftiş heyeti, teftiş kurulu
NEFTİMSİ
- Rengi neftîyi andıran, neftîye benzeyen
ŞEFTALİ (Kelime Kökeni: Farsça şeft + ālū)
- Gülgillerden, ılıman bölgelerde yetişen, çiçekleri pembe renkli bir ağaç (Prunus persica)
-
Bu ağacın tatlı ve sulu meyvesi
Hemen şeftali, portakal, mevsimlik sulu meyve, ne varsa satmaya başlıyorum. - Sait Faik Abasıyanık
Birleşik Kelimeler: şeftali kompostosu, yarma şeftali, et şeftalisi
TEFTİH (Kelime Kökeni: Arapça teftīḥ)
- Açma
- Geğirme
MEFTUNLUK
-
Tutkunluk, gönül vermişlik, meftuniyet
Genç kızlar onun nazarında birer çiçektir. Ve bu cici mahluklara meftunluğu birkaç sene sonra kadınlaşacak olmalarındadır. - Refik Halit Karay
DEFTERDAR (Kelime Kökeni: Arapça defter + Farsça -dār)
- Bir ilin para işlerini yöneten en üst düzeydeki görevli
- Osmanlılarda maliye işlerinin en yüksek yetkilisi veya illerde maliye işleriyle uğraşan görevli
DEFTERCİ
- Defter yapan veya satan kimse
MEFTUNİYET (Kelime Kökeni: Arapça meftūniyyet)
- Meftunluk
NEFTÎLEŞME
- Neftîleşmek durumu
NEFTÎLEŞMEK
- Neftî olmak, rengi neftîye dönmek