[isim]

• Düş yoluyla beliren görüntü

  Öykümde, düşlemi uç noktasına vardırıp bir öykü kişisinden söz etmiştim. - Selim İleri

[isim]

• Düşlemek işi

  Bir düşleme içinde olduğu her hâlinden belliydi, dalmış gitmişti. - Yaşar Kemal

[-i]

• Bir şeyi, bir kimseyi, bir durumu istenilen biçimde tasarlamak, zihinde canlandırmak

  Sanırım o gece de alttan alta hep bunu düşlüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]

• Düşlemi olan

[sıfat]

• Düşlemle ilgili

[isim]

• Düşlemli olma durumu

[isim]

• Düşlemsel özellik taşıma, düşlemsel olma durumu

  Yazınsal gerçeklik, önünde sonunda bir düşlemselliğin ürünüdür. - Selim İleri

[sıfat]

• Düşlemi olmayan

[isim]

• Düşlemi olmama durumu

  Türk romanının kısır döngülerden kurtulamamasını düşlemsizliğine bağlıyorum ben. - Selim İleri