İçinde Dö Bulunan Kelimeler
İçinde DÖ olan 194 kelime bulunuyor. İçerisinde DÖ geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Dö ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
DÖNÜŞTÜRÜLMEK31,
12 Harfli Kelimeler
DÖNÜŞÜMCÜLÜK35, DÖVDÜRTÜLMEK33, DÖNÜŞTÜRÜLME30
11 Harfli Kelimeler
DÖVÜŞTÜRMEK33, DÖNÜŞTÜRÜCÜ33, DÖVDÜRÜLMEK32, DÖVDÜRTÜLME32, DÖNÜŞSÜZLÜK32, DÖVÜLGENLİK31, ROPDÖŞAMBIR31, DÖVÜŞKENLİK30, DÖRDÜNCÜLÜK30, DÖNÜŞTÜRMEK27, DÖŞEMECİLİK26, DÖNDÜRÜLMEK26, DÖLLENMESİZ24
10 Harfli Kelimeler
DÖVÜŞÇÜLÜK36, DÖVÜŞTÜRME32, DÖVDÜRÜLME31, TOPUKDÖVEN30, BİÇERDÖVER29, DÖVDÜRTMEK29, DÖKÜMCÜLÜK28, DÖKÜNTÜSÜZ28, DÖVMECİLİK28, DÖNÜŞTÜRÜM28, DÖNÜŞLÜLÜK27, DÖRDÜZLEME26, DÖNÜŞTÜRME26, DÖNDÜRÜLME25, DÖŞEMCİLİK25, DİKDÖRTGEN24, DÖKMECİLİK22, DÖKÜMLEMEK22, DÖŞETİLMEK22,
Tümünü Gör
9 Harfli Kelimeler
DÖVİZZEDE31, DÖNÜŞÜMCÜ30, DÖVDÜRTME28, DÖVDÜRMEK28, DÖNÜŞÜMLÜ27, DÖRTÇİFTE26, DÖŞEMESİZ25, DÖRTDİVAN25, DÖKÜMHANE24, DÖRTCİHAR24, DÖMİFİNAL24, KREPDÖŞİN24, DÖKÜNTÜLÜ23, DÖNDÜRMEK22, DÖKÜMLEME21, DÖŞETİLME21, DÖŞEMELİK21, DÖKTÜRMEK20, DÖRTÇEKER20, DÖNENCELİ20
Tümünü Gör
8 Harfli Kelimeler
DÖVÜŞMEK28, DÖVÜLGEN28, DÖNÜŞSÜZ27, DÖVÜŞKEN27, DÖVDÜRME27, FIRDÖNDÜ27, GÜNDÖNDÜ26, DÖNDÜRÜŞ25, DÖKÜMEVİ25, DÖRDÜNCÜ25, DÖRTKÖŞE25, DÖVÜNMEK25, DÖVÜLMEK25, DÖMİVOLE24, DÖŞEMSİZ24, DÖŞEYİCİ24, PODÖSÜET24, DÖŞEKSİZ23, DÖŞEMECİ23,
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
DÖVÜŞÇÜ31, DÖŞGÖMÜ31, DÖVÜNÜŞ28, DÖVÜLÜŞ28, DÖVÜŞME27, DÖVMECİ25, DÖVÜNME24, DÖVÜLME24, DÖNÜŞÜM23, DÖKÜMCÜ23, DÖŞEYİŞ23, DÖPİYES22, DÖNÜŞLÜ22, DÖŞEMCİ22, DÖKÜLÜŞ22, PARDÖSÜ22, DÖNÜŞME21, DÖŞENİŞ21, DÖKÜMLÜ20, DÖKMECİ19
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
DÖŞSÜZ23, DÖVMEK21, DÖRDÜZ21, ORDÖVR21, DÖŞEME18, DÖRDÜN18, DÖRDÜL18, DÖNGEL18, DÖŞELİ17, DÖRTLÜ16, DÖRDER16, DÖNMEK15, DÖKMEK15
5 Harfli Kelimeler
DÖVÜŞ24, DÖVİZ22, DÖVEÇ22, DÖVME20, DÖNGÜ19, DÖNÜŞ18, DÖŞLÜ18, DÖGER17, DÖŞEM17, DÖŞEK16, DÖNÜM16, DÖNEÇ16, DÖKÜM16, DÖKÜK15, DÖNÜT15, DÖNÜK15, DÖLÜT15, DÖNME14, DÖNEM14, DÖKME14
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
DÖRT12
3 Harfli Kelimeler
DÖŞ14, DÖL11
DÖL
-
Canlıların üremesi sonucu ortaya çıkan yeni birey veya bireylerin bütünü, zürriyet, nesil
Macarların çoğunun bize benzeyişinin bir nedeni de bu döl karışmasıdır. - Haldun Taner
-
Yavru, çocuk
Yârenlik mi ediyordun, Kara Osman'ın dölüyle? - Turan Oflazoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- döl almak
- döl vermek
Birleşik Kelimeler: döl ayı, döl döş, döl eşi, döl kesesi, döl yatağı, döl yolu, döllü döşlü, kırık dölü
DÖRT
- Dört sayısının adı
- Bu sayıyı gösteren 4 ve IV rakamlarının adı
- Üçten bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- dört bir taraf (veya yan)
- dört dönmek
- dört duvar arasında kalmak
- dört elle sarılmak (veya yapışmak)
- dört göz bir evlat için
- dört gözle beklemek (veya bakmak)
- dört üstü, murat üstü
- dört yanı deniz kesilmek
Birleşik Kelimeler: dört ayak, dört ayaklılar, dört başı mamur, dört bir, dört bucak, dörtcihar, dörtçeker, dörtçifte, dört dörtlük, dörtgen, dört göz, dört işlem, dört kaşlı, dörtkenar, dörtköşe, dört köşe, dörtnal, dörtnala, dörttek, dört yol, dört yüzlü, beş dört, ayın on dördü
DÖNME
-
Dönmek işi
Dönmeyi kararlaştırmış da olsa bir aksilik, mutlaka bir aksilik, benim saadetime engel olacaktı. - Tarık Buğra
- Ameliyatla cinsiyet değiştiren kimse
- Biçimi değişmeyen bir şeklin ekseni çevresindeki hareketi
- Başka bir dindeyken Müslüman olan, mühtedi
Birleşik Kelimeler: dönme dolap, dönme ekseni, köşe dönmeci, baş dönmesi, kıl dönmesi
DÖNEM
-
Belli özellikleri olan zaman parçası, periyot
Otuz yedi yaş bana bitmez tükenmez bir dönem gibi geldi. - Halide Edip Adıvar
-
Bir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı süre
Meşrutiyet dönemi.
- Yasama meclisinin iki seçilişi arasındaki süre, devre
-
Yarıyıl
Kış dönemi sınavları.
Birleşik Kelimeler: terminal dönem, av dönemi, avlanma dönemi, bahar dönemi, Buzul Dönemi, Cahiliye Dönemi, eğitim dönemi, emekleme dönemi, güz dönemi, hazırlık dönemi, karbon dönemi, kavuşum dönemi, kış dönemi, kuluçka dönemi, yasama dönemi, yaz dönemi
DÖKME
-
Dökmek işi
Üşenmiyor, her gün üç yüz metre yürüyüp çöpünü dökmeye buraya geliyor. - Elif Şafak
-
Bir yerden bir yere dökülen, aktarılan
Dökme su.
-
Kapların içinde olmayan, yığın biçiminde ortaya dökülmüş olan
Dökme buğday. Dökme portakal. Dökme çimento.
-
Kalıba dökülmek yoluyla yapılmış
Dökme soba.
- Dökme yük
Ata Sözleri ve Deyimler
- dökme su ile değirmen dönmez
Birleşik Kelimeler: dökme çimento, dökme demir, dökme gaz, dökme yük
DÖŞ
-
Göğüs, bağır
Bana yastık olsun döşlerin güzel. - Âşık Veysel
- Kaburga altı
Birleşik Kelimeler: döşgömü, döl döş
DÖNMEK
-
Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek
İçeride anahtarın acı bir gıcırtıyla döndüğünü duydum. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Geri gelmek, geri gitmek
Ertesi gün aynı yoldan Bodrum'a döndük. - Halikarnas Balıkçısı
-
Yönelmek
Babam birdenbire bana döndü. - Sait Faik Abasıyanık
-
Sapmak
Gülümseyerek bir köşeyi döndü. - Peyami Safa
-
Bir şeyi andıracak duruma girmek, benzemek
Dikmen yolları, mabede adak için gidenlerin yollarına dönmüştü. - Aka Gündüz
-
Sınıfta kalmak
Çocuk çalışmazsa bu yıl döner.
-
Durumdan duruma geçmek, değişmek, olduğundan daha değişik bir durum almak, benzemek
Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar. - Reşat Nuri Güntekin
- Belirli bir yerde dolaşmak
-
Kendini bir yandan bir yana çevirmek
Yatağında sabaha kadar dönüp durdu.
- Yönetilmek, düzene konulmak, çekip çevrilmek
-
Söz konusu etmek, hatırlamak
Biz yine onun gençliğine, lise öğretmeni olduğu zamana dönelim. - Haldun Taner
- Bırakılan bir konu veya işe başlamak
-
Hileyle, gizlice yapılmak
Burada bir şeyler oluyor, bir şeyler dönüyor ama anlayamıyorum. - Refik Halit Karay
-
İnanç, din veya düşüncesini değiştirmek
Annesinin İtalyan Yahudisiyken döndüğünü söylemişti. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- döne dolaşa
- dönüp dolaşmak
- dönüp geriye bakmak
Birleşik Kelimeler: fırdöndü, gündöndü, yanardöner, köşe dönücü
DÖKMEK
-
Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak
İhtiyar karısı pırıl pırıl kalaylı maşrapa ile ona su dökecek. - Sait Faik Abasıyanık
-
Belli bir yere boşaltmak
Sigara tablasını dökmek.
-
Akıtmak, düşürmek
Annem bunu sezdiği gün, babamın arkasından döktüğü yaşları unutacak kadar bedbaht olur. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Saçmak, serpmek
Tavuklara yem döktü.
- Salmak, bırakmak
-
Üstünde bulunan bir şeyi düşürmek
Yapraklarını dökmüş iki söğüt ağacı... - Sait Faik Abasıyanık
- Teninde kızamık, kızıl, suçiçeği hastalıklarında olduğu gibi kırmızı lekeler çıkmak
-
Maden, mum eriyiği veya çimento, alçı vb.ni kalıba akıtarak biçim vermek, döküm yapmak
Heykel ilkin çamurdan yapılıyor, sonra kalıbını çıkarıp tunçtan dökecekler. - Haldun Taner
-
Sulu hamuru kızgın yağ veya tepsinin içine akıtarak pişirmek
Lokma dökmek. Kadayıf dökmek.
-
Bir yere çokça bir şey yığmak, taşımak
Sınıra asker dökmek.
-
Çok söylemek
Dil dökmek.
-
Bir şeyi yok etmek için atmak
Satılmayan hamsileri denize döktüler.
-
Bir işte veya bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik yapmak
Şimdi maşallah açılmaya başladım diye söylenirsin, işi ahbaplığa dökersin, olur gider. - Reşat Nuri Güntekin
-
Yakmak, tutuşturmak
Sabah ve akşam kahvaltıları için mangal döktürürdü. Mangal yakmak denmezdi. Mangalı dök, tutuştur denirdi. - Nezih Neyzi
-
Kullanmak, harcamak, sarf etmek
Dimağ ve beden cevherlerini döken çocukları hesaplı bir kalori ile beslemek lazımdı. - Cahit Uçuk
-
Çok sayıda öğrenciyi sınavda veya bir üst sınıfa geçirmede başarısız saymak
Sınıfın yarısını döktüler.
-
Bol bol vermek, ödemek, sarf etmek
Para dökmek.
-
Açığa vurmak, söylemek, ortaya koymak
Acaba biraz anlatsan, derdini döksen olmaz mı?
Ata Sözleri ve Deyimler
- döküp saçmak
Birleşik Kelimeler: döke saça, küldöken, naldöken, palandöken
DÖKÜK
-
Dökülmüş
Başasistanın saçları dökük olduğundan onu doçent filan sanıyordu. - Haldun Taner
- Çok eskimiş
- Dökümlü
Birleşik Kelimeler: kırık dökük, yıkık dökük
DÖNÜT
- Geri bildirim
DÖNÜK
-
Dönmüş, çevrilmiş (kimse)
Sırtı dönük orta yaşlı adam doğruldu. - Yusuf Atılgan
-
Yönelmiş
Artık kendime dönük şeyler yazmıyordum. - Adalet Ağaoğlu
Birleşik Kelimeler: dışa dönük, halka dönük, içe dönük
DÖLÜT
- Oğulcuğun gelişimini büyük ölçüde tamamladığı, bütün organ taslaklarının oluştuğu üçüncü aydan doğuma kadarki durumu, cenin, fetüs
DÖRTLÜ
-
Dört parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dört tane bulunan
Dörtlü sefer tası. Dörtlü abajur.
- İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde dört işareti bulunan kâğıt veya pul
- Dört kişiden oluşan müzik topluluğu, kuartet
- Taşıtlarda uyarı için dört sinyal lambasının aynı anda yanıp sönmesini sağlayan düzen, flaşör
Birleşik Kelimeler: dörtlü final, dörtlü ganyan
DÖRDER
- Dört sayısının üleştirme sayı sıfatı
- Her birine dört, her defasında dördü bir arada olan
DÖŞEK
-
Yatak
Yerinde olsaydım rahat bir döşek bulur, uyurdum. - İhsan Oktay Anar
- Gemi gövdesinde, su basıncı, çarpma, karaya oturma vb. durumlarda darbeleri karşılayabilecek, yük ve makinelerin ağırlığına dayanabilecek dirençteki yapı gereci
- Dövülmek üzere harman yerine serilen ekin sapları
Ata Sözleri ve Deyimler
- döşeğe düşmek
Birleşik Kelimeler: ölüm döşeği, rahat döşeği