İçinde Dol Bulunan Kelimeler
İçinde DOL olan 111 kelime bulunuyor. İçerisinde DOL geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Dol ile başlayan kelimeler. Dol ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
DOLANDIRICILIK26
13 Harfli Kelimeler
DOLAŞTIRILMAK22, DOLANDIRILMAK21
12 Harfli Kelimeler
DOLGUNLAŞMAK24, DOLANDIRILIŞ23, DOLAŞTIRILMA21, DOLANDIRILMA20
11 Harfli Kelimeler
METODOLOJİK26, DOLAMBAÇSIZ25, DOLMUŞÇULUK24, GONDOLCULUK24, DOLGUNLAŞMA23, DOLİKOSEFAL22, DOLAYSIZLIK22, DOLANDIRICI22, DOLAYISIYLA21, DOLDURULMAK19, DOLAŞTIRMAK19, DOLANDIRMAK18, REDDOLUNMAK18, KARAMANDOLA15
10 Harfli Kelimeler
HİNDOLOJİK27, METODOLOJİ25, DOLUDİZGİN23, DOLAPÇILIK22, DOLAŞIKSIZ22, GADOLİNYUM21, VADOLUNMAK21, DOLANDIRIŞ20, DOLAMBAÇLI20, DOLDURULMA18, DOLAŞTIRMA18, DOLAŞILMAK18, DOLAŞIKLIK18, ADDOLUNMAK17, DOLANDIRMA17,
9 Harfli Kelimeler
HİNDOLOJİ26, PEDOLOJİK26, FIRDOLAYI22, BUZDOLABI21, VADOLUNMA20, HAMDOLSUN19, DOLGUNLUK18, DOLAŞILMA17, ADDOLUNMA16, DOLDURTMA16, DOLDURMAK16, DOLAYLAMA15, KAYDOLMAK15, ANADOLULU14
8 Harfli Kelimeler
PEDOLOJİ25, DOLMUŞÇU20, GONDOLCU20, HİNDOLOG20, DOLGUNCA19, DOLDURUŞ18, DOLAYSIZ18, DOLAMBAÇ17, DOLUŞMAK16, DOLAKSIZ16, DOLDURMA15, DOLAŞMAK15, KAYDOLMA14, DOLUKMAK13, DOLMALIK13, DOLANMAK12, MANDOLİN12
7 Harfli Kelimeler
PEDOLOG19, DOLAPÇI18, DOPDOLU18, DOLGULU16,
6 Harfli Kelimeler
VİDOLU16, DOLMUŞ14, DOLGUN14, GONDOL14, DOLUSU12, DOLAYI12, DOLMEN10, DOLMAK10, DOLAMA10
5 Harfli Kelimeler
DOLGU13, DOLUŞ12, DOLAP12, DOLUM10, DOLAY10, DOLMA9, DOLAM9, DOLAR8, DOLAK8
4 Harfli Kelimeler
DOLU8, İDOL7
İDOL (Kelime Kökeni: Fransızca idole)
- Çok tanrılı dinlerde tapınılacak nesne
-
Örnek alınan, en çok hayranlık duyulan kimse
Semahat'in nazarında evvelden ben bir idol idim. Her şeyi benim için feda ediyordu. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
DOLAR (Kelime Kökeni: Fransızca dollar)
- Amerika Birleşik Devletleri, Kanada vb. devletlerin para birimi
DOLAK
-
Tozluk yerine bacaklara ayak bileğinden dize kadar dolanan ensiz ve uzun kumaş parçası
Kıran Bey, şimdi bacaklarına dolak sarmış, siyah poturlu, keçe külahlı, göğsünde fişeklikler ve elinde mavzer, tığ gibi bir delikanlıydı. - Refik Halit Karay
-
Başörtüsü, yazma
Ellerinde güzel, gizemli Arap harfleri ile yazılı dövizleri, bayrakları, başlarında kumaş dolakları. - Fürüzan
- Boyun atkısı
DOLU
-
Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü
Dolu ekinlerini vurmuşsa bir yıl aç demekti. - Tarık Buğra
-
İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, pür, boş karşıtı
Su ile dolu bir şişe.
-
Bir yerde sayıca çok
Dağda keklik dolu.
-
Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan
Haftaya pazartesiye kadar bütün uçaklar dolu. - Attila İlhan
-
Boş vakti olmayan, meşgul
Bugün doluyum.
- Çok olan (iş, uğraş, olay vb.)
-
İçinde atılacak mermisi bulunan (top, tüfek vb. ateşli silahlar)
Tabanca doludur, dikkat edin.
- Tornacılıkta delik açılmamış (gereç)
- Bir duygunun güçlü etkisinde olan
- İçki doldurulmuş bardak
Ata Sözleri ve Deyimler
- doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı
Birleşik Kelimeler: doludizgin, dolu serpme, bir dolu, deli dolu, hayat dolu, yaşam dolu, yüreği dolu
DOLMA
-
Dolmak işi
Çok geçmeden odaya çevredeki komşular dolmaya başladı. - İhsan Oktay Anar
-
Tavuk, kuzu gibi hayvanların veya biber, domates vb. sebzelerin içine pirinç ve başka şeyler doldurularak pişirilen yemek
Perihan nine evde kalacak, baklava açacak, dolma yapacaktı. - Halide Edip Adıvar
-
Doldurularak yapılan
Dolma arazi.
- Yalan, hile, dalavere
-
Üç sigara kâğıdına bolca sarılmış esrar
Oturalım şuraya da dolmamızı içelim, belki bir şeyler buluruz. - Muzaffer Uyguner
Ata Sözleri ve Deyimler
- dolma yutmak
Birleşik Kelimeler: dolma biber, dolma kalem, dolma otu, ağızdan dolma, kulaktan dolma, yalancı dolma, zeytinyağlı dolma, bamya dolması, biber dolması, domates dolması, ekmek dolması, kabak dolması, salatalık dolması, uskumru dolması, yaprak dolması
DOLAM
-
Dolama işinin her defası
Bu sargı ancak üç dolam dolanabilir.
-
Bir kez dolanacak miktarda olan
Beş dolam kuşak.
DOLMEN (Kelime Kökeni: Keltçe)
- İkisi dikili, üçüncüsü de bunların üzerine kapak gibi yatırılmış üç büyük taştan oluşturulmuş Taş Devri mezarı
DOLMAK
- Dolu duruma gelmek
-
Bitkiler olgunlaşmak, erginleşmek
Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. - Tarık Buğra
-
Bir yere iyice yayılmak, kaplamak
Oda sigara dumanı dolmuştu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir yerde pek çok eşya veya kimse toplanmak, kalabalık duruma gelmek
Kıştan kurtulur kurtulmaz deniz kenarları insanla, sandalla dolar. - Sait Faik Abasıyanık
-
Süre, hesap tamamlanmak
Süresi doldu, emekliye ayrıldı.
- Sabrı tükenip öfkesi taşacak duruma gelmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- dolup taşmak
DOLAMA
- Dolamak işi
- Giysilerin üstüne giyilen, önü açık bir tür üstlük
-
Poşu
Başıma bir dolama sarıp vardım hocanın durağına. - Turan Oflazoğlu
- Çeşitli eserlerdeki barok ve rokoko üslubunda iç içe süsleme motifi
- Tırnak etrafındaki yumuşak bölümlerin, bazen de kemiğin iltihaplanmasından ileri gelen ağrılı şiş
Birleşik Kelimeler: dolama otu
DOLUM
-
Doldurma işi
Benzin dolum yeri.
DOLAY
-
Bir yeri saran başka yerlerin bütünü, civar
Yaratma heyecanı içinde yorulma denen şey onun dolayına uğramazdı. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: dolay kutupsal
ANADOLU
- Ön Asya'nın bir parçası olarak Türkiye'nin Asya kıtasında bulunan toprağı, Küçük Asya, Rum
DOLANTI
- Gezip dolaşılan yer, alan
DOLANMA
- Dolanmak işi
DOLAMAK
-
İplik, şerit, tel vb. nesneleri bir şeyin üzerine döndürerek sarmak
İpleri sedirlerin bacaklarına doladılar. - Lâtife Tekin
-
Sarmak, kavuşturmak
Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. - Halit Ziya Uşaklıgil