İçinde Do Bulunan 8 Harfli Kelimeler

İçerisinde DO olan 8 harfli 104 kelime bulunuyor. İçinde DO olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Do ile başlayan 8 harfli kelimeler. do ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GÖKDOĞAN28, DOĞUMEVİ26, PEDOLOJİ25, BOZDOĞAN24, DOĞRUSUZ24, DOĞRAYIŞ24, DOĞURUCU24, DOĞURGAN23, DOĞULUCA23, DOĞAÜSTÜ23, DOSDOĞRU23, DOĞDURMA22, DOĞUŞTAN22, DOĞUMSAL21, DOĞRULUM21, DOĞRUDAN21, DOĞAÇTAN21, DOĞANŞAR21, DOĞANYOL21, DOYUMEVİ21, PEDOFİLİ21, DOĞRUSAL20, DOĞRULUK20, DOĞRULTU20, DOĞRULMA20, DOĞURMAK20, DOĞURTMA20, DOLMUŞÇU20, DOYUMSUZ20, GODOŞLUK20, GONDOLCU20, HİNDOLOG20, DOĞRATMA19, DOĞRANMA19, DOĞRAMAK19, DOĞALLIK19, DOLGUNCA19, DOKUYUCU19, DOKUZGEN19, DOYURUCU19, HEDONİZM19, SARDOĞAN19, DOLDURUŞ18, DOLAYSIZ18, DOKUZTAŞ18, DOYUŞMAK18, HELYODOR18, BORDOMSU17, BULDOZER17, DOMUZUNA17, DOMUZLUK17, DOKUMACI17, DOLAMBAÇ17, DONDURAÇ17, DOYASIYA17, ENDOSKOP17, PANDOMİM17, TEKVANDO17, DOGMATİK16, DOMUZLAN16, DOLUŞMAK16, DOKURCUK16, DOKURCUN16, DOLAKSIZ16, DOYUMLUK16, ENDOGAMİ16, HEDONİST16, KANDİDOZ16, PARADOKS16, DOMİNYON15, DOLDURMA15, DOLAŞMAK15, DONDURMA15, DOYULMAK15, DOYUNMAK15, DOYURMAK15, DOKUMALI14, ENDODERM14, KREŞENDO14, KAYDOLMA14, LODOSLUK14, ORTODOKS14, ABANDONE13, DOMESTİK13, DOMALTMA13, DOMALMAK13, DOLUKMAK13, DOLMALIK13, DOKUNMAK13, DOKUNSAL13, DOKUTMAK13, DONATILI13, DONUKLUK13, LABRADOR13, TABİLDOT13, DOMİNANT12, DOKSANAR12, DOLANMAK12, DONANMAK12, DONATMAK12, KORİNDON12, MANDOLİN12, TOREADOR12, ENDOKRİN11

ENDOKRİN (Kelime Kökeni: Fransızca endocrine)

[isim]

[anatomi]

  • İç salgı

DOMİNANT (Kelime Kökeni: Fransızca dominante)

[sıfat]

  • Baskın

DOKSANAR

[sıfat]

  • Doksan sıfatının üleştirme sayı sıfatı
  • Her birine doksan, her defasında doksanı bir arada olan

DOLANMAK

[-e]

  • Bir şeyin çevresine sarılmak

    Kocasının kolu beline bir kobra gibi dolanmış, ince kaburgalarını birbirine geçirecek gibi sıkıyordu. - Halide Edip Adıvar

[nesnesiz]

  • Bir şeyin çevresinde dönmek, gezmek, dolaşmak

    Arkadan dolanıp uzaktan gözetleyecekti çeşmeyi. - Çetin Altan

[nesnesiz]

  • Karışmak, dolaşmak

[-de]

  • Gelişigüzel gezmek

    Kızlarının, gelinlerinin evleri arasında dolanıyor, hep evini, komşularını arıyordu. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dolanıp durmak

DONANMAK

[nesnesiz]

  • Giyinip kuşanmak, süslenmek

[-le]

  • Yayılıp kaplanmak

    Baharda ağaçlar çiçeklerle donandı.

[-le]

  • Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek

    Bu gördüğünüz yol, şenlik gecesi gibi ardı arası kesilmez sıra sıra otomobillerin fenerleriyle donanırdı. - Reşat Nuri Güntekin

  • Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek

    Kırk türlü kuru yemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı. - Aka Gündüz

DONATMAK

[-i]

  • Birinin giyimini sağlamak
  • Süslemek

    Bütün bahçeyi donanma gecelerinde olduğu gibi fenerlerle, renkli fanuslarla donatmışlar; bayraklar asmışlar. - Sermet Muhtar Alus

  • Bir şeyin iş görebilmesi için gereken nesneleri, gereçleri katmak, teçhiz etmek

    Türk askerini donatmak için yılda 570 dolar yeter. - Attila İlhan

[mecaz]

  • Sövmek

[mecaz]

  • Azarlamak

KORİNDON (Kelime Kökeni: Fransızca corindon)

[isim]

[mineraloji]

  • Birleşimi alüminyum oksit olan, cam parlaklığında, saydam ve türlü renklerde, elmastan sonra en sert mineral, alüminyum taşı, boksit

MANDOLİN (Kelime Kökeni: Fransızca mandoline)

[isim]

[müzik]

  • İkişer ikişer aynı değerde dört çift teli olan, kısa saplı bir çalgı

TOREADOR (Kelime Kökeni: Fransızca toréadore)

[isim]

  • Boğa güreşçisi
  • Arenada boğa güreşine katılan herkes

ABANDONE (Kelime Kökeni: Fransızca abandonné)

[isim]

[spor]

  • Boks sporunda dövüşemeyecek duruma gelen boksörün karşılaşmayı yarıda bırakması

[mecaz]

  • Herhangi bir olay karşısında çaresiz duruma düşme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abandone etmek
  • abandone olmak

DOMESTİK (Kelime Kökeni: Fransızca domestique)

[isim]

  • İç, ülke içi

[sıfat]

  • Evcil

[sıfat]

  • Yerel, yerli

DOMALTMA

[isim]

  • Domaltmak işi

DOMALMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Dizler bükük, baş ileride, çömelmiş bir durum almak

DOLUKMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Göz yaşarmak, ağlayacak duruma gelmek

DOLMALIK

[sıfat]

  • Dolma yapmaya yarar

    Dolmalık fıstık.

Birleşik Kelimeler: dolmalık biber