İçinde Do Bulunan 6 Harfli Kelimeler

İçerisinde DO olan 6 harfli 42 kelime bulunuyor. İçinde DO olan 6 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Do ile başlayan 6 harfli kelimeler. do ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

JUDOCU23, DOĞACI20, DOĞULU18, DOĞMAK17, DOĞRAM17, DOPİNG17, DOYGUN16, DOYMUŞ16, PAYDOS16, DOLU16, DOYMAZ15, DOMDOM14, DOMBAY14, DOLMUŞ14, DOLGUN14, DONSUZ14, GONDOL14, DOSTÇA13, PARDON13, BULDOK12, DOÇENT12, DOLUSU12, DOLAYI12, DOYMAK12, DOMİNO11, DOKUMA11, DOKULU11, DONA11, KONDOM11, LİBİDO11, DOKSAN10, DOKTOR10, DONMAK10, DONATI10, DONAMA10, DOLMEN10, DOLMAK10, DOLAMA10, KONDOR10, KORDON10, MİKADO10, REDOKS10

DOKSAN

[isim]

  • Seksen dokuzdan sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 90 ve XC rakamlarının adı

[sıfat]

  • Dokuz kere on, seksen dokuzdan bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • doksan kapının ipini çekmek

DOKTOR (Kelime Kökeni: Fransızca docteur)

[isim]

  • Hekim

    Suzinak faslının eski yeni şarkıları birbirini takip ederken bu hâle gülen doktor gezinmeye başladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

  • Bir fakülteyi veya bir yüksekokulu bitirdikten sonra belli bir bilim dalında en yükseköğrenim basamağına vardığını, geçirdiği özel sınavla ve başarılı bir eserle gösterenlere verilen akademik unvan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • doktora görünmek
  • doktor doktor gezmek (veya dolaşmak)

Birleşik Kelimeler: uzman doktor, aile doktoru, akıl doktoru, çocuk doktoru, diş doktoru, göz doktoru, ruh doktoru

DONMAK

[nesnesiz]

  • Sıvı, soğuğun etkisiyle katı duruma gelmek, buz tutmak
  • Yaşamını yitirmek, soğuktan ölmek

    Arabacım neredeyse donmak üzereydi. - Kenan Hulûsi

  • Çok üşümek
  • Bitki soğuktan zarar görmek, yararlanılmaz duruma gelmek
  • Kimyasal bir etki ile katılaşmak

    Çimento ve alçı çabuk donar.

[fizik]

  • Eriyik durumda bulunan bir metal katı duruma geçmek

[mecaz]

  • Beklenmedik bir durum karşısında birden hareketsiz kalmak

    Salonun içinde kimse kımıldayamadı. Hepsi olduğu yerde dondu. Taş kesildi. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Gelişmemek, yeniliklere açık olmamak

    Bütün kafaların donmuş, taşlaşmış olmasını istiyorlar. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • donup kalmak

DONATI

[isim]

[askerlik]

  • Teçhizat

DONAMA

[isim]

  • Süsleme

DOLMEN (Kelime Kökeni: Keltçe)

[isim]

[tarih]

  • İkisi dikili, üçüncüsü de bunların üzerine kapak gibi yatırılmış üç büyük taştan oluşturulmuş Taş Devri mezarı

DOLMAK

[nesnesiz]

  • Dolu duruma gelmek
  • Bitkiler olgunlaşmak, erginleşmek

    Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. - Tarık Buğra

  • Bir yere iyice yayılmak, kaplamak

    Oda sigara dumanı dolmuştu. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir yerde pek çok eşya veya kimse toplanmak, kalabalık duruma gelmek

    Kıştan kurtulur kurtulmaz deniz kenarları insanla, sandalla dolar. - Sait Faik Abasıyanık

  • Süre, hesap tamamlanmak

    Süresi doldu, emekliye ayrıldı.

[mecaz]

  • Sabrı tükenip öfkesi taşacak duruma gelmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dolup taşmak

DOLAMA

[isim]

  • Dolamak işi
  • Giysilerin üstüne giyilen, önü açık bir tür üstlük
  • Poşu

    Başıma bir dolama sarıp vardım hocanın durağına. - Turan Oflazoğlu

[mimarlık]

  • Çeşitli eserlerdeki barok ve rokoko üslubunda iç içe süsleme motifi

[tıp]

  • Tırnak etrafındaki yumuşak bölümlerin, bazen de kemiğin iltihaplanmasından ileri gelen ağrılı şiş

Birleşik Kelimeler: dolama otu

KONDOR (Kelime Kökeni: Fransızca condor)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Tepeli akbaba

KORDON (Kelime Kökeni: Fransızca cordon)

[isim]

  • Genellikle ipekten yapılmış kalın ip

    Yaver kordonu.

  • Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir

    Bize defineden pay çıkaracak derken bütün urbamızı, saat kordonumuzu, para cüzdanımızı, yeni potinlerimizi üste verdik. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu
  • İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar veya mobilya süsü
  • Teneke ve çinko eşyaların üstüne süs yapmak için kullanılan araç
  • Bir yere girip çıkmayı denetim altına almak için görevlilerden oluşturulan dizi

    Polis kordonu. Kordonu kaldırmak.

  • Kıyı şeridi

[tıp]

  • Göbek bağı

[coğrafya]

  • Kabaran denizin kumsalda bıraktığı döküntü katmanı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kordon altına almak

Birleşik Kelimeler: kordon boyu, sahil kordonu

MİKADO (Kelime Kökeni: Japonca)

[isim]

  • Japon imparatorlarına verilen unvan
  • Fil dişi, tahta veya kemikten yapılmış küçük çubuklarla oynanan bir oyun

REDOKS (Kelime Kökeni: İngilizce redox)

[isim]

[kimya]

  • Bir atom veya molekülden ötekine bir veya daha çok elektronun geçişi olayı

DOMİNO (Kelime Kökeni: Fransızca domino)

[isim]

  • Üzerleri noktalarla işaretli dikdörtgen biçiminde yirmi sekiz taşla masa üzerinde oynanan bir oyun

    Kahvede vakit tavla, dama ya da domino oynayarak geçer. - Salâh Birsel

  • Maskeli balolarda giyilen kukuletalı uzun giysi

DOKUMA

[isim]

  • Dokumak işi, tekstil

    Halı dokuma sanatı. Dokuma sanayisi.

  • Minder örtüsü, yatak kılıfı vb. için kullanılan ve boyalı pamuk ipliğinden dokunan bez

[sıfat]

  • Kumaş olabilen, kumaş yapılabilen

[sıfat]

  • Tezgâhta dokunarak elde edilen (kumaş)

[mecaz]

  • Yapı, oluşum

    Bunun için bu ad yıllara dayanacak, boyası has, dokuması sağlam bir ad olmalı, dedim. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: dokumahane, dokuma tezgâhı, petek dokuma, tel dokuma

DOKULU

[sıfat]

  • Dokusu olan

Birleşik Kelimeler: besi dokulu