[isim]

• Sıkı dokunmuş bir tür pamuklu kumaş

[isim]

• Yapılmış, gerçekleşmiş iş, amel, fiil

  Günlük yaşamımıza şöyle bir baksak her edimimizin altında umutluluk bulunmadığını görürüz. - Melih Cevdet Anday

[felsefe]

• İnsan davranışı

[hukuk]

• Alacaklının isteyebileceği ve borçlunun yapmak zorunda olduğu davranış, ivaz

[ruh bilimi]

• Belirli bir durumla karşılaştığı zaman kişinin yapabildiği davranış

[sıfat]

[eskimiş]

• Başlangıcı olmayan, eski, ezelî

  İki hanım arkadaş rastlaşıyorlar, birbirinden saklısı gizlisi olmayan iki kadim arkadaş. - Aydın Boysan

[sıfat]

[eskimiş]

• Yaptığı bir davranıştan pişmanlık duyan, pişman

Ata Sözleri ve Deyimler

• nadim olmak

[isim]

[eskimiş]

• Arkadaş, yakın dost

• Yüksek makamdaki kişileri hoş sözlerle, güzel fıkra ve hikâyelerle eğlendiren kimse

[isim]

[bitki bilimi]

• Erken olgunlaşan ince kabuklu bir tür siyah üzüm

[sıfat]

• Edimi olan

[sıfat]

[eskimiş]

• Sürekli

[isim]

[eskimiş]

• Hanım arkadaş

• Hanım sultanın, yüksek makamda bulunan kadınların yardımcısı olan hanım

[isim]

• Bir şeyi karşılıksız olarak birine verme, sunma

• Tanıtma, tanıştırma

• Öne alma, önceye alma

Ata Sözleri ve Deyimler

• takdim etmek
• takdim olunmak

[isim]

[fizik]

• Reosta

[isim]

[kimya]

• Atom numarası 60, atom ağırlığı 144,3, yoğunluğu 6,96 olan, seryumdan daha sert bir element (simgesi Nd)

[isim]

• Aydın iline bağlı ilçelerden biri

[sıfat]

[felsefe]

• Edim niteliğinde olan, gerçek olarak var olan, fiilî, aktüel, gizli ve tasarımlı karşıtı

  Bir mermer kütlesinde bir heykel ancak tasarılı olarak vardır, o mermer işlendikçe heykel edimsel bir varlık kazanır.

[isim]

• `Aşırı hırs göstererek elindekini de yitirmek` anlamındaki Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak deyiminde geçen bir söz

[isim]

[bitki bilimi]

• Seyrek ve yuvarlak taneli bir tür üzüm