[isim]

[hukuk]

• Sav

  Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu. - Tarık Buğra

• Kendinde olmayan bir yeteneği, bir durumu varmış gibi gösterme

  Yazarlık iddiasında ama...

Ata Sözleri ve Deyimler

• iddia etmek
• iddiaya girmek (veya tutuşmak)

[sıfat]

• Madde ile ilgili, maddesel, özdeksel, manevi karşıtı

• Maddeden oluşan

• Mal, para, varlıkla ilgili olan

[fizik]

• Maddesel

[isim]

[eskimiş]

• Yozlaşma

  Kadınlar ve biz zavallı vitaminsiz ruhlu gençler bu tereddinin örnekleriydik. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

• tereddi etmek

[sıfat]

• Bir iddiası olan

• Abartılı

  Öz şiir tesmiyesini ise gülünç ve iddialı görenler vardı. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

• Kendine çok güvenen

[kimya]

• Karbon elementinin simgesi

• Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

[isim]

[felsefe]

• Maddi olma durumu, cismanilik, maddesellik, maddiyet

[isim]

[eskimiş]

• Bir düşünceyi, bir öğretiyi çürütmek için yazılan yazı

[isim]

[hukuk]

• Savcılığın soruşturma sonunda elde ettiği kanıtları ve iddialarını içinde topladığı, mahkemede okunan yazı, savca

[isim]

• Sahip olunan mal veya paralar

• Madde ile ilgili şeyler

[mecaz]

• Mal mülk, para ile ilgili şeyler

  Tek sorun maddiyat olsun, nasıl olsa zaman içinde toparlanırsınız. - Osman Aysu

[isim]

[eskimiş]

[felsefe]

• Maddilik

  Gittikçe artan sessizlik içinde bu iki adamın maddiyetleri birer gürültü çıkarıyor gibi geliyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[kimya]

• Karbon elementinin simgesi

• Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

[sıfat]

• Dediğinde, iddiasında haksız da olsa direnen, inatçı (kimse)

  Kaldı ki Sakallı Celâl sakalı dışında iddiacı bir adam da değildi. - Haldun Taner

• Kendinde olmayan bir yeteneği, bir durumu varmış gibi gösteren

[isim]

[eskimiş]

• Beslenme

[isim]

• Yahudi Almancası

[isim]

[eskimiş]

• Ön söz

• Bir olayın başlangıcı

  Babam, 'eti senin, kemiği benim!' mukaddimesiyle beni hocaya emanet ettiğini söyledi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu