İçinde Dar Bulunan 7 Harfli Kelimeler

İçerisinde DAR olan 7 harfli 28 kelime bulunuyor. İçinde DAR olan 7 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dar ile başlayan 7 harfli kelimeler. dar ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HAVADAR19, ÇUHADAR17, HAYDARİ15, KAFADAR15, PAYİDAR15, DARBECİ14, DARASIZ14, ÜSKÜDAR14, ZİYADAR14, DARALIŞ13, DARACIK13, RADARCI13, DARBUKA12, İDARECİ12, İDARECE12, DARILMA11, DARENDE11, DARABAN11, ALEMDAR10, DARALTI10, DARALMA10, KESEDAR10, KASADAR10, MANİDAR10, SADARET10, İKTİDAR9, İDARELİ9, TEDARİK9

İKTİDAR (Kelime Kökeni: Arapça iḳtidār)

[isim]

  • Bir işi yapabilme gücü, erk, kudret

    Bu iş benim iktidarım haricinde, demez mi? - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir işi başarabilme yetki ve yeteneği
  • Devlet yönetimini elinde bulundurma ve devlet gücünü kullanma yetkisi

    Almanya'daki öğrenciliğim Hitler'in iktidar yıllarına rastlar. - Haldun Taner

  • Bu yetkiyi elinde bulunduran kişi ve kuruluşlar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iktidardan düşmek

İDARELİ

[sıfat]

  • İdare etmesini bilen, iyi yöneten
  • Tutumlu

    İdareli bir kadın.

[zarf]

  • Tutumlu bir biçimde, ekonomik olarak

    Sattıkları küpenin parasını çok idareli kullanıyorlardı. - Peyami Safa

TEDARİK (Kelime Kökeni: Arapça tedāruk)

[isim]

  • Araştırıp bulma, sağlama, elde etme
  • Hazırlık

    Hemen düğün tedarikine başladım ve bir günde birkaç iş gördüm. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tedarik etmek
  • tedarikte bulunmak

Birleşik Kelimeler: sümmettedarik

ALEMDAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿalem + Farsça -dār)

[isim]

  • Bayrağı veya sancağı taşıyan kimse

[mecaz]

  • Önder

DARALTI

[isim]

  • Dar gibi görünme veya olma

DARALMA

[isim]

  • Daralmak işi

    Yeni bir aşkın eşiğindeymiş gibi bir daralma vardı yüreğinde. - Necati Cumalı

[dil bilgisi]

  • Geniş ünlülerin, yanlarındaki bazı ünsüzlerin etkisiyle darlaşması: geymek > giymek, yene > yine gibi

Birleşik Kelimeler: anlam daralması, bellek daralması

KESEDAR (Kelime Kökeni: Farsça kīsedār)

[isim]

[eskimiş]

  • Zengin kimselerin parasını yöneten ve gerekli harcamaları yapan kimse, vekilharç
  • Esnafın gelirlerini toplayan kimse

KASADAR (Kelime Kökeni: İtalyanca cassa + Farsça -dār)

[isim]

  • Ticari kuruluşlarda kasada oturarak para alıp veren kimse

    Sonra daha dolgunca bir maaşla bir tütün şirketine kasadar oldu. - Reşat Nuri Güntekin

MANİDAR (Kelime Kökeni: Arapça maʿnī + Farsça -dār)

[sıfat]

  • Anlamlı

    Soruyu soruşum da ses tonum da manidardı. - Ahmet Ümit

SADARET (Kelime Kökeni: Arapça ṣadāret)

[isim]

[tarih]

  • Sadrazamlık

DARILMA

[isim]

  • Darılmak işi

    Mamafih hiç kimseye de darılmaya hakkım yoktu. - Kemal Bilbaşar

DARENDE

[isim]

  • Malatya iline bağlı ilçelerden biri

DARABAN (Kelime Kökeni: Arapça ḍarabān)

[isim]

[eskimiş]

  • Kalp vuruşu, kalp atışı

DARBUKA (Kelime Kökeni: Arapça darabuḳḳa)

[isim]

[müzik]

  • Toprak veya madenden yapılan, bir yanı açık, vurmalı çalgı

İDARECİ

[isim]

  • Yönetici

[sıfat]

  • İdare eden, hoşgörülü

[sıfat]

  • Becerikli, tutumlu