[isim]

[tıp]

• Başta, kaslarda ve oynaklarda ağrılar yapan, vücutta kızıl lekeler gösteren, ateşli ve salgın bir hastalık

[isim]

[teklifsiz konuşmada]

• Akılsız, düşüncesiz kimse

  Bu dangalağın hiçbir şeyden haberi yoktu. - Ömer Seyfettin

[zarf]

• Ansızın

• Damdan düşer gibi

[isim]

• Dangalak olma durumu

• Dangalakça davranış

[isim]

[halk ağzında]

• Üzeri ot veya kumla örtülmüş çukur, tuzak

[sıfat]

• Dangalağa yakışır

[zarf]

• (dangala'kça) Dangalağa yakışır bir biçimde

[isim]

• Dangırdamak işi

[nesnesiz]

• Yüksek sesle, bağıra bağıra konuşmak

  Dağ deyip dangırdama, dağın sahibi vardır.

[isim]

[bitki bilimi]

• İki çeneklilerden, üzeri sert dikenlerle kaplı otsu ve ağaçsı bitkiler familyası

[isim]

• Dangalaklaşmak işi

[nesnesiz]

[teklifsiz konuşmada]

• Dangalak gibi davranmaya başlamak

[isim]

[hayvan bilimi]

• Tek parmaklılar takımına giren gergedanları içine alan bir familya