[isim]

• Acınmak durumu

  Acınmalardan, yerinmelerden yana pek zengindir yaşam. - Nermi Uygur

[isim]

• Hayvan kıranı

  Son kırcında çok davar öldü.

[-e]

• Acıma işine konu olmak

  Günlerce elin, dile gelmeyen çocuğunu bağrına basan fabrika sahibine acındı. - Lâtife Tekin

[nesnesiz]

• Başkasının hesabına üzülmek, yazıklanmak, yerinmek

  Kızlar gitti diye pınar ağladı / Acındı yüreğim yandı pınara - Karacaoğlan

[isim]

• Acınılmak işi

[zarf]

• Kalas, cetvel tahtası gibi kalınlığı eninden az olan şeyler keskin ve dar tarafı yukarı gelmek üzere, kılıçlama

  Kirişleri kılıcına yerleştirmeli.

[isim]

• Top yapımının bilinmediği çağlarda, kale kuşatmalarında, ağır taş gülle fırlatmakta kullanılan basit bir savaş aracı

  Ok, mancınık gibi silahlar nasıl eskimişse bugünün tankları, uçakları da eskiyebilir. - Nurullah Ataç

• İpekçi çıkrığı

[isim]

• Acınma işi

[isim]

[halk ağzında]

• Bardak, kadeh, tabak vb. sırçadan veya porselenden yapılan şeyler, züccaciye

• Bilye

  Bir de en çok cıncık oynardı. - Emine Işınsu

[-e]

• Acınma işine konu olmak

[isim]

[halk ağzında]

• Küçük üzüm salkımı

• Boncuk, gümüş veya altın para ile yapılmış, başlığa veya giysiye takılan süs

[isim]

[müzik]

• Radyo programları öncesinde veya sonrasında çalınan, tanıtıcı, özel müzik parçası

[isim]

• Acındırmak işi

  Bütün bunlar görünürde pazarlama taktiği ama aslında bir acındırma, kandırma seansı idi. - Üstün Dökmen

[-e]

[-i]

• Birinin acımasına yol açmak, birini merhamete getirmek

  Maksadı beni kendisine acındırıp tekrar benimle barışmaktı. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

• acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur

[isim]

[hayvan bilimi]

• Tavukgillerden, boz renkli, benekli, yurdumuzda en çok sonbaharda eti için avlanan, etinden ve yumurtasından yararlanılan göçebe kuş (Coturnix)

Ata Sözleri ve Deyimler

• bıldırcın gibi
• bıldırcının beyliği arpa biçimine kadardır

[isim]

• Acındırılmak işi

[isim]

• Mancınık kullanan kimse