İçinde Cep Bulunan Kelimeler
İçinde CEP olan 17 kelime bulunuyor. İçerisinde CEP geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Cep kelimesinin anlamı nedir? Cep ile başlayan kelimeler. Cep ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
CEPHELEŞMEK26,
10 Harfli Kelimeler
CEPHELEŞME25, CEPHELENME22, CEPHANELİK21
9 Harfli Kelimeler
CEPHANECİ23
8 Harfli Kelimeler
CEPÇİLİK18, CEPLEMEK16
7 Harfli Kelimeler
CEPHELİ18, CEPHANE18, CEPLEME15
6 Harfli Kelimeler
CEPKEN13
5 Harfli Kelimeler
CEPHE16, CEPÇİ15, RECEP12
4 Harfli Kelimeler
ACEP11
3 Harfli Kelimeler
CEP10
CEP (Kelime Kökeni: Arapça ceyb)
-
Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça
Bayramın her günü gelirler, ellerini ceplerine sokarak dolaşırlardı. - Ayla Kutlu
- Trafiği kolaylaştırmak, araçların durabilmesine olanak sağlamak için yaya kaldırımları veya şehirler arası yolların kenarlarında bulunan taşıt yanaşma yeri
-
Cep telefonu
Seninle yarın cepten konuşuruz.
- Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme
- Otomobil yarışlarında arabalarının yarışa başladıkları nokta
Ata Sözleri ve Deyimler
- cebinden çıkarmak
- cebine indirmek (veya atmak)
- cebini (veya ceplerini) doldurmak
- cebi para görmek
- cepten aramak
- cepten harcamak
- cepten vermek
- cepten yemek
- cep yakmak
Birleşik Kelimeler: cep defteri, cep faresi, cep feneri, cep harçlığı, cep kitabı, cep saati, cep sözlüğü, cep takvimi, cep telefonu, cep televizyonu, iç cep, yalancı cep, cebi delik, kitap cebi, saat cebi, sığınma cebi, canı cebinde
ACEP (Kelime Kökeni: Arapça ʿaceb)
-
Acaba
Bakın çantasında acep nesi var / Bir çift kundurayla bir de fesi var - Halk türküsü
RECEP (Kelime Kökeni: Arapça receb)
- Ay takviminin yedinci ayı, üç ayların birincisi
CEPKEN
-
Kolları yırtmaçlı ve uzun, harçla işlenmiş bir tür kısa, yakasız üst giysisi
Cepkenini, damalı mintanını çıkarmış, kolalı gömleğine kravatını bağlıyordu. - Tarık Buğra
CEPLEME
- Ceplemek işi
CEP (Kelime Kökeni: Arapça ceyb)
-
Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça
Bayramın her günü gelirler, ellerini ceplerine sokarak dolaşırlardı. - Ayla Kutlu
- Trafiği kolaylaştırmak, araçların durabilmesine olanak sağlamak için yaya kaldırımları veya şehirler arası yolların kenarlarında bulunan taşıt yanaşma yeri
-
Cep telefonu
Seninle yarın cepten konuşuruz.
- Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme
- Otomobil yarışlarında arabalarının yarışa başladıkları nokta
Ata Sözleri ve Deyimler
- cebinden çıkarmak
- cebine indirmek (veya atmak)
- cebini (veya ceplerini) doldurmak
- cebi para görmek
- cepten aramak
- cepten harcamak
- cepten vermek
- cepten yemek
- cep yakmak
Birleşik Kelimeler: cep defteri, cep faresi, cep feneri, cep harçlığı, cep kitabı, cep saati, cep sözlüğü, cep takvimi, cep telefonu, cep televizyonu, iç cep, yalancı cep, cebi delik, kitap cebi, saat cebi, sığınma cebi, canı cebinde
CEPLEMEK
-
Kazanmak, cebine indirmek
Kalkıp cevabını veriyor; bilirse ne âlâ, beş bin kâğıdı cepledi demektir. - Attila İlhan
CEPHE (Kelime Kökeni: Arapça cebhe)
-
Bir şeyin veya yapının ön tarafta bulunan bölümü
Başını kaldırarak köşkün karanlık cephesine baktı. - Peyami Safa
- Belli bir düşünce, istek çevresinde sağlanan beraberlik
-
Yan, yön, taraf
Hakikatin binbir cephesi ve başka başka görünüşleri yok mudur? - Abdülhak Şinasi Hisar
- Üzerinde savaşın sürdüğü bölge
- Farklı ısıdaki iki su kütlesi arasındaki sınır
- Yerde veya daha yükseklerde sıklık, sıcaklık bakımından iki ayrı hava yığınının karşılaştıkları yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- cephe açmak
- cephe almak
- cepheden cepheye koşmak
- cepheden hücuma geçmek
CEP (Kelime Kökeni: Arapça ceyb)
-
Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça
Bayramın her günü gelirler, ellerini ceplerine sokarak dolaşırlardı. - Ayla Kutlu
- Trafiği kolaylaştırmak, araçların durabilmesine olanak sağlamak için yaya kaldırımları veya şehirler arası yolların kenarlarında bulunan taşıt yanaşma yeri
-
Cep telefonu
Seninle yarın cepten konuşuruz.
- Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme
- Otomobil yarışlarında arabalarının yarışa başladıkları nokta
Ata Sözleri ve Deyimler
- cebinden çıkarmak
- cebine indirmek (veya atmak)
- cebini (veya ceplerini) doldurmak
- cebi para görmek
- cepten aramak
- cepten harcamak
- cepten vermek
- cepten yemek
- cep yakmak
Birleşik Kelimeler: cep defteri, cep faresi, cep feneri, cep harçlığı, cep kitabı, cep saati, cep sözlüğü, cep takvimi, cep telefonu, cep televizyonu, iç cep, yalancı cep, cebi delik, kitap cebi, saat cebi, sığınma cebi, canı cebinde
CEPHANE (Kelime Kökeni: Farsça cebe + ḫāne)
-
Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde, mühimmat
Artık silahım var, cephanem var, ava çıkabilirim. - Arif Nihat Asya
CEPHELENME
- Cephelenmek işi
CEPHELENMEK
-
Cephe oluşturmak
Gürültüye karşı savaşanlar köpeğe karşı cephelenmişler. - Falih Rıfkı Atay