[zarf]

• Çabucak

[isim]

• Acemi olma durumu, toyluk

  Karısı bırakınca şaşaladı ama acemiliğini fazla belli etmedi. - Attila İlhan

• Acemice davranış, toyluk

Ata Sözleri ve Deyimler

• acemilik çekmek
• acemilik etmek

[isim]

• Hint-Avrupa dil ailesinden, Ermenilerin kullandığı dil, Ermeni dili

[sıfat]

• Bu dille yazılmış olan

[isim]

• İncelemek işi, tetkik

  Bu sorunun sistematik incelemesini yapmak bana düşmez. - Aydın Boysan

[edebiyat]

• Bir bilim veya sanat konusunu her yönüyle geniş biçimde açıklayan eser veya yazılı araştırma

  İlk çalışmaları daha çok deneme ve inceleme türünde olmuş, bunları edebî hatıraları izlemiştir. - Abdülhak Şinasi Hisar

[nesnesiz]

• İnce duruma gelmek

  Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış. - Refik Halit Karay

• Zayıflamak

  İstasyonda mavi gözleri solmuş, incelmiş bir nefer Hasan'ı karşıladı. - Halide Edip Adıvar

• Sıvı, koyu durumdan akışkan duruma gelmek, akışkanlığı artmak

[mecaz]

• Davranışları incelik kazanmak, kibarlaşmak

  Avrupa görmüş, incelmiş bir delikanlıya kızların nasıl içi gitmesin. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

• inceldiği yerden kopmak

[isim]

• İnceltmek işi

[isim]

• Karaim Türkçesi

[sıfat]

• Bu Türkçeyle yazılmış olan

[sıfat]

• Merceği olan

  İrfan'ın kalın mercekli bağa gözlüğü gözündeydi. - Attila İlhan

[isim]

• Nicelemek işi

[zarf]

• Bitkin bir biçimde, dermansızca

[sıfat]

• Pek çok, çok sayıda

  Yüzlerce, binlerce gün, ötekinden hiç farklı olmayarak geçmeyecek miydi sanki? - Hüseyin Cahit Yalçın

[isim]

• Tatil

[sıfat]

• Derecesi olan

  Balkonda orta dereceli memurlar, zabitler, kadınlar... - Memduh Şevket Esendal

• Derecelere ayrılmış, kademeli

  Tek dereceli seçim.

[isim]

• Bugün İsrail'de kullanılan Sami dili

[sıfat]

• Bu dille yazılmış olan

[zarf]

• Kendine göre, kendi bakımından, kendisince

  Emin Paşa Konağı kendince Topkapı Sarayı'ndan bile zengin bir sanat ve irfan hazinesiydi. - Yusuf Ziya Ortaç