İçinde Ce Bulunan 4 Harfli Kelimeler
İçerisinde CE olan 4 harfli 28 kelime bulunuyor. İçinde CE olan 4 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ce ile başlayan 4 harfli kelimeler. ce ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
GÖCE17,
ERCE
-
Er gibi, ere yakışır bir biçimde
Şu değişik hâllerin hepsinden erce, erkekçe istifade etmelidir. - Ahmet Midhat
- Erken, erken olarak
ECEL (Kelime Kökeni: Arapça ecel)
-
Hayatın sonu, ölüm zamanı
Vaktinize hazır olun / Ecel vardır gelir bir gün - Yunus Emre
Ata Sözleri ve Deyimler
- ecel aman verirse
- ecele çare bulunmaz
- ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane
- eceli gelen (veya yaklaşan) köpek cami (veya mescit) duvarına (veya avlusuna) siyer (veya işer)
- eceli gelmek
- eceline susamak
- eceliyle ölmek
Birleşik Kelimeler: ecel beşiği, ecel şerbeti, ecel teri
İNCE
-
Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı
İnce minare. İnce değnek. İnce kitap.
-
Zayıf
Sarışın, kuru, ince bir kadındı. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Taneleri ufak, iri karşıtı
İnce un. İnce kum.
-
Aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı
İnce nakış.
-
Ayrıntılı
Bugün temizlikçi geliyor. Şöyle ince bir temizliğe... - Tomris Uyar
- Akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan (sıvılar)
-
Tiz (ses), pes karşıtı
İnce bir çocuk sesinin hırçınlaştığı, ağladığı işitildi. - Reşat Nuri Güntekin
-
Hafif, gücü az
Hiçbir hareket bu gülüş kadar belirsiz ve ince değildir. - Sait Faik Abasıyanık
-
İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı
Aletler, uzun denemelerin, ince hesapların, birbirini tamamlayan bilgi ve diğer aletlerin mahsulüdür. - Mehmet Kaplan
-
Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı
Bu gülümseyişte, herkesin hemen seçemeyeceği bir ince alay gizli. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ince düşünmek
- ince eleyip (veya eğirip) sık dokumak
Birleşik Kelimeler: ince ağrı, ince ayrım, ince bağırsak, ince donanma, ince düşünceli, ince gül yağı, ince hastalık, ince iş, ince karın ağrısı, ince kesim, ince saz, ince ses, ince sıva, ince tutkal, ince ünlü, ince yağ, ince yapılı, ince zar, inceden inceye
LİCE
- Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri
NİCE
- Kaç, ne kadar
-
Birçok
Yalılarda nice yük odaları, oda gibi büyük kilerler vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
- (ni'ce) Nasıl
- (ni'ce) Uzun süreden beri
Birleşik Kelimeler: nice nice, bir nice
NECE
-
Hangi dilde, hangi dilden?
Bu adam nece konuşuyor? Bu yazı necedir?
CENK (Kelime Kökeni: Farsça ceng)
-
Kahramanca mücadele, çarpışma, savaş
Kale burçlarında cenge çağrı davulları vuruldu. - Nezihe Araz
-
Büyük çaba, uğraş, kavga, çekişme
Her dakikam bir ayrı cenk ile geçiyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- cenk etmek
ACEM (Kelime Kökeni: Arapça ʿacem)
- Klasik Türk müziğinde mi notasına yakın bir perde
Birleşik Kelimeler: acemaşiran, acembuselik, acemkürdi
- İranlı
- İran ülkesi
Birleşik Kelimeler: Acem halayı, Acem işi, Acem kılıcı, Acem lalesi, Acem pilavı
CEM (Kelime Kökeni: Arapça cemʿ)
-
Toplama, bir araya getirme
Haymana'da ayrıca kuvvet cemine teşebbüs ettiler. - Atatürk
- Çokluk
- Toplama
Birleşik Kelimeler: cem ayini, cemetmek, cemevi, ayinicem
CEBE (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Zırh
- Silah
CEZA (Kelime Kökeni: Arapça cezāʾ)
-
Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım
O, olası ihanetim için cezalardan ceza beğenirken, ben de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyordum. - Elif Şafak
-
Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım
Cezasını tamamlayana kadar tek kişilik bir koğuşta kalmış. - Ahmet Ümit
Ata Sözleri ve Deyimler
- ceza almak
- ceza çekmek
- ceza görmek
- ceza kesmek
- cezasını bulmak
- cezasını çekmek
- ceza vermek
- cezaya çarptırmak
- ceza yazmak
- ceza yemek
Birleşik Kelimeler: ceza alanı, ceza atışı, cezaevi, ceza hukuku, ceza reisi, ceza sahası, ceza vuruşu, ağır ceza, nakdî ceza, ağır ceza mahkemesi, ağır hapis cezası, ağır para cezası, beden cezası, disiplin cezası, hafif hapis cezası, idam cezası, kınama cezası, kürek cezası, ölüm cezası, para cezası, pranga cezası
ACEP (Kelime Kökeni: Arapça ʿaceb)
-
Acaba
Bakın çantasında acep nesi var / Bir çift kundurayla bir de fesi var - Halk türküsü
GECE
-
Genellikle saat 22.00'den itibaren gün ağarıncaya kadar geçen süre, tün, şeb
Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu. - Osman Cemal Kaygılı
- Bu süre içindeki karanlık
-
Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleyin düzenlenen toplantı
Bütün çalgıları, dansları, şarkıları ve bütün külfetleriyle o geceler geldi çattı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Geceleyin
Yalnız gece oynatılan kuklalar da vardır. - Metin And
Ata Sözleri ve Deyimler
- gece gözü, kör gözü
- gece işi, körler işi
- geceler gebedir
- gece silahlı, gündüz külahlı
- geceyi (veya gecesini) gündüze (veya gündüzüne) katmak
Birleşik Kelimeler: gece bekçisi, gece gösterimi, gece gündüz, gece hayatı, gece işçiliği, gece kıyafeti, gecekondu, gece körlüğü, gece kulübü, gece kuşu, gece mavisi, gece öğretimi, gecesefası, gece uçuşu, gece yanığı, gece yarısı, gece yatısı, gece yayı, gecenin körü, yarı gece, ateş gecesi, Berat Gecesi, cuma gecesi, donanma gecesi, Kadir Gecesi, kandil gecesi, kına gecesi, Miraç Gecesi, Regaip Gecesi, sıra gecesi
HECE (Kelime Kökeni: Arapça hicāʾ)
-
Bir solukta çıkarılan ses veya ses birliği, seslem
Okumak sözünde üç hece vardır.
-
Hece ölçüsü
Oyunlar aruz ve hece olmak üzere iki kesime ayrılmıştı. - Metin And
Birleşik Kelimeler: hece ölçüsü, hece taşı, hece vezni, hece yutumu, açık hece, kapalı hece, orta hece düşmesi, uzun hece, vurgulu hece, vurgusuz hece
YÜCE
-
Yüksek, büyük, ulu, ulvi
Yüce duygular, derin düşünceler ona göre değildir. - Suat Taşer
Birleşik Kelimeler: yüce gönüllü