İçinde Canlı Bulunan Kelimeler

İçinde CANLI olan 17 kelime bulunuyor. İçerisinde CANLI geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Canlı kelimesinin anlamı nedir? Canlı ile başlayan kelimeler. Canlı ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

ERZİNCANLILIK21

12 Harfli Kelimeler

AĞIRCANLILIK25, AZERBAYCANLI23, HEYECANLILIK23

10 Harfli Kelimeler

PATLICANLI19, CANLICILIK19, BABACANLIK18, ERZİNCANLI17

9 Harfli Kelimeler

AĞIRCANLI21, AFACANLIK19, FİNCANLIK19, HEYECANLI19

8 Harfli Kelimeler

CAPCANLI19, MERCANLI13, CANLILIK13

7 Harfli Kelimeler

CANLICI15

5 Harfli Kelimeler

CANLI9

CANLI

[sıfat]

  • Canı olan, diri, yaşayan

    Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı. - Necati Cumalı

  • Hareketli, hayat dolu, dinamik

    Yeni ufuklar arıyor, insanlarla daha geniş, canlı ilişkiler kurmak istiyordum. - Adalet Ağaoğlu

  • Güçlü, etkili
  • Dikkat çekici, göz alıcı, parlak (renk), ateş parçası

[isim]

  • Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan

[isim]

  • Canlı yayın

[zarf]

  • Hareketli, hayat dolu, dinamik bir biçimde

    Umut iyidir. İnsanı canlı ve güçlü tutar. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... canlısı (olmak)

Birleşik Kelimeler: canlı bomba, canlı canlı, canlı cenaze, canlı model, canlı müzik, canlı özdekçi, canlı resim, canlı yayın, ağırcanlı, dokuz canlı, etli canlı, iki canlı, it canlı, kanlı canlı, pek canlı, tez canlı, yedi canlı, arkadaş canlısı, dost canlısı, mal canlısı, para canlısı

MERCANLI

[sıfat]

  • İçinde mercan bulunduran

CANLILIK

[isim]

  • Canlı olma durumu

[mecaz]

  • Neşelilik, hareketlilik

    Onun bu canlılığı beni rahatsız ediyor. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: ağırcanlılık, iki canlılık

CANLICI

[sıfat]

[felsefe]

  • Canlıcılık yanlısı olan

ERZİNCANLI

[isim]

  • Erzincan ilinden olan kimse

BABACANLIK

[isim]

  • Babacan olma durumu, cana yakınlık

PATLICANLI

[sıfat]

  • Patlıcanla yapılmış

    Patlıcanlı kebap.

CANLICILIK

[isim]

[felsefe]

  • Olup bitenin, ruhlar alanının gizli güçleri tarafından yönetildiğine inanan ilkel anlayış, animizm
  • Bağımsız bir ruhsal varlığın insanda ve doğa nesnelerinde yerleşik olduğuna inanan ilkel dinî görüş
  • Tek ve aynı ruhun fikrî ve organik hayatın ilkesi olduğunu ileri süren öğreti
  • Çocukta bir düşünce biçimi olarak bütün cisimlerin canlı olduğuna inanma

AFACANLIK

[isim]

  • Afacan olma durumu, yaramazlık

    Ben sürekli bir afacanlıkla ve çığırtkanlıkla koşuşup duruyordum. - Yahya Kemal Beyatlı

FİNCANLIK

[sıfat]

  • Miktarı herhangi bir fincan kadar olan

    Ancak iki fincanlık kahvemiz var.

  • Herhangi bir sayıda fincan alabilecek genişlikte olan

    Altı fincanlık tepsi.

HEYECANLI

[sıfat]

  • Çabuk, kolay heyecanlanan, müteheyyiç

    Herkes tedirgin, kuruntulu ve heyecanlı idi. - Tarık Buğra

  • Heyecan veren

    Benim için çok heyecanlı günlerdi. - Adalet Ağaoğlu

  • Heyecan içinde yapılan

    Politikacıların gürültülü, heyecanlı tartışmalarından nefret ederdi. - Haldun Taner

CAPCANLI

[sıfat]

  • Çok canlı

    Ayaklarının birisi taşla ezilmişti ama capcanlıydı. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]

  • Çok canlı bir biçimde

    Ulan Mustafa, insanoğlu ana rahmine düşer de dokuz ay on gün sonra capcanlı fırlar. - Sait Faik Abasıyanık

ERZİNCANLILIK

[isim]

  • Erzincanlı olma durumu

AĞIRCANLI

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok yavaş iş yapan, çevik olmayan
  • Varlığı sıkıntı veren, sevimsiz
  • Tembel

[halk ağzında]

  • Gebe (kadın)

AZERBAYCANLI

[isim]

  • Azerbaycan halkından veya bu halkın soyundan olan kimse