İçinde Boya Bulunan Kelimeler

İçinde BOYA olan 45 kelime bulunuyor. İçerisinde BOYA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Boya kelimesinin anlamı nedir? Boya ile başlayan kelimeler. Boya ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KÖKBOYASIGİLLER32

14 Harfli Kelimeler

BOYATILABİLMEK23

13 Harfli Kelimeler

ŞEKERCİBOYASI26, BOYATILABİLME22

12 Harfli Kelimeler

BOYAYIVERMEK27, BOYATIVERMEK25, BOYANIVERMEK25, BOYAYABİLMEK22, BOYATABİLMEK20, BOYANABİLMEK20

11 Harfli Kelimeler

BOYAYIVERME26, BOYATIVERME24, BOYANIVERME24, BOYAYABİLME21, BOYATABİLME19, BOYANABİLME19

10 Harfli Kelimeler

BOYASIZLIK21, BOYATILMAK17, BOYALANMAK16

9 Harfli Kelimeler

KÖKBOYASI22, BOYATILIŞ19, BOYACILIK19, KIZILBOYA19, BOYATILMA16, BOYALANMA15, BOYALAMAK15

8 Harfli Kelimeler

BOYAYICI20, BOYAHANE17, BOYALAMA14, BOYANMAK14, BOYATMAK14

7 Harfli Kelimeler

BOYAYIŞ18, BOYASIZ17, BOYANIŞ16, BOYATIŞ16, BOYABAT14, BOYAMAK13, BOYANMA13, BOYATMA13

6 Harfli Kelimeler

BOYACI15, BOYAMA12, BOYALI12, BOYANA11

5 Harfli Kelimeler

BOYAR10

4 Harfli Kelimeler

BOYA9

BOYA

[isim]

  • Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde

    Tırnaklarının boyasını beğenmiyorum. - Falih Rıfkı Atay

  • Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu veya yağlı boya

[mecaz]

  • Aldatıcı görünüş

[halk ağzında]

  • Yazmak için kullanılan mürekkep

Ata Sözleri ve Deyimler

  • boya kullanmak
  • boyası atmak
  • boya tutmak
  • boya vurmak (veya çekmek veya sürmek)

Birleşik Kelimeler: boya fırçası, boya filmi, boyahane, boya kalemi, boya kutusu, boya tabakası, boya tabancası, çimento boya, fırın boya, çürük boya, ezme boya, hamur boya, kara boya, kızılboya, kuru boya, metalik boya, pastel boya, sulu boya, toprak boya, toz boya, yağlı boya, anilin boyalar, astar boyası, aşı boyası, çiçek boyası, dudak boyası, kökboyası, kök boyası, lük boyası, mum boyası, su boyası, şekerciboyası, tabanca boyası, turnusol boyası

BOYAR (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

[tarih]

  • Tuna bölgesinde, Transilvanya'da, Rusya'da soylulara verilen unvan

[isim]

  • Boyar madde

    Dünyanın hiçbir yerinde yeşile bu kadar yaraşan bir mavi bulunmaz. Toprak boyarlarla, en ucuzundan bir mavi. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Birleşik Kelimeler: boyar madde

BOYANA (Kelime Kökeni: İtalyanca Bayonne şehrinin adından)

[isim]

[denizcilik]

  • Boyna

BOYAMA

[isim]

  • Boyamak işi, pentür

    Bunlar, eşitlikten yana olduklarını söyleseler de yaptıkları işler hep kendi ipliklerini boyamaya dayanır. - Salâh Birsel

  • Renkli yazma veya mendil

[sıfat]

  • Rengi boya ile sonradan verilmiş olan

    Kara olan uzun bıyıkları, saçlarına pek uymuyor, boyama bıyığa benziyordu. - Osman Cemal Kaygılı

Birleşik Kelimeler: boyama kazanı, boyama kitabı, gaz boyaması

BOYALI

[sıfat]

  • Boya sürülmüş, boyanmış veya boyaya batırılmış

    Türk evlerinde köşeler ve tavanlar türlü renklerle boyalı oyma tahtalarla süslü idi. - Falih Rıfkı Atay

  • Yüzünü çok boyamış olan, makyajlı (kadın)

    İşte o dakikadan itibaren onun boyalı dudaklarından, yapma sarı saçlarından nefret ediyordum. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Birleşik Kelimeler: boyalı basın, aşı boyalı

BOYAMAK

[-i]

  • Boya sürerek veya boyaya batırarak renk vermek

    Rastıkla, yanağındaki beni boyamayı da unutmadı. - Sermet Muhtar Alus

[mecaz]

  • Ağır söz söylemek, aşağılamak

[mecaz]

  • Azarlamak

BOYANMA

[isim]

  • Boyanmak işi

    Kocam bana karşı iyi davranıyor, benim de şık kadınlar gibi giyinip kuşanmamı, boyanmamı istiyordu. - Memduh Şevket Esendal

BOYATMA

[isim]

  • Boyatmak işi

BOYALAMA

[isim]

  • Boyalamak işi

BOYANMAK

[nesnesiz]

  • Boyama işi yapılmak

    Pencerelerin camları beyaz yağlı boya ile boyanmış. - Adalet Ağaoğlu

  • Kendi kendini boyamak, yüzüne boya sürmek, makyaj yapmak

    Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu. - Yusuf Atılgan

BOYATMAK

[-i]

  • Boyama işini yaptırmak, boya sürdürmek

    Kunduralarımı boyatmak istemiştim. - Burhan Felek

BOYABAT

[isim]

  • Sinop iline bağlı ilçelerden biri

BOYALANMA

[isim]

  • Boyalanmak durumu

BOYALAMAK

[-i]

  • Gelişigüzel boya sürmek

BOYACI

[isim]

  • Boya satan kimse
  • Boyama işini, boyacılığı meslek edinen kimse

    Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını. - Sait Faik Abasıyanık

  • Boya satılan dükkân

    Ben elimde bir gazete ile boyacıda oturuyordum. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: boyacı küpü, boyacı sandığı, yağlı boyacı