[isim]

• Makinelerde, bir ucu pistona, öbür ucu volanı çeviren kaldıraca geçirilmiş, pistonun doğrusal hareketini krankta dairesel harekete çeviren, hareketli kol

[sıfat]

• Biye geçirilmiş, biyesi olan

  Yatağın üzerinde kol kapakları, cep ağızları lacivert biyeli, mavi ipek bir pijama duruyordu. - Halide Edip Adıvar

[sıfat]

• Topluluk kurallarına uygun olarak davranan, müeddep

  Mamafih çok kibar, terbiyeli, nazlı ve vakur bir kadın. - Etem İzzet Benice

• Terbiye işlemi yapılmış (yemek)

Ata Sözleri ve Deyimler

• terbiyeli maymun gibi

[isim]

• Terbiyeli olma durumu

  Gideceğim yere genç Türk kızları, İstanbul'un bütün uygar terbiyeliliğini taşıyan kızlar gelecekmiş. - Halide Edip Adıvar

[isim]

• Terbiyelemek işi

[isim]

• Tıp fakültesinde okuyan öğrenci

  Nevzat tıbbiyeli arkadaşlarını da alır getirir. - Mahmut Yesari

[-i]

• Eğitmek

• Çeşitli katkı maddeleriyle yemeği lezzetli duruma getirmek

  Yemeği baharatlarla terbiyeledi.

[isim]

• Harp okulu öğrencisi

[isim]

[eskimiş]

• En uzun gece

[isim]

• Mürebbiye olma durumu

• Mürebbiyenin görevi