[isim]

• Güzel veya çirkin yargısını verdiren duygu, zevk

  Kadınlar hoşgörü ve beğeniyle dansı alkışlarlar. - Nazım Hikmet

• Herhangi bir konuda güzeli çirkinden ayırma yetisi, gusto

  Kendine özgü bir beğenisi var bu konuda. - Necati Cumalı

[sıfat]

• Beğenme duygusu olan

[sıfat]

• Beğenisi olan

[sıfat]

• Beğenme duygusu veren, beğenilen

[isim]

• Beğenirlilik

[isim]

• Beğenilmek işi veya durumu, popülarite

  Beğenilmenin, imrenilmenin yerine sevilmeyi koyabilmek için açtığı savaşta mağlup düştü. - Arif Nihat Asya

[isim]

• Beğenme işi veya durumu

  Eğer bu beğeniş ve güven gerçek bilgi ve ihtisasa dayansaydı, şüphesiz daha sağlam, daha verimli olurdu. - Refik Halit Karay

[nesnesiz]

• İyi ve güzel bulunmak

  Hususi numaraları ile tutuluyor, beğeniliyor, alkışlanıyordu. - Osman Cemal Kaygılı

• Sevilmek, hoşa gitmek

  Pek sevilecek, beğenilecek yanı da yoktu zavallının. - Yaşar Nabi Nayır

[isim]

• Beğenilir olma durumu

  Bunun sebebini kendi güç beğenilirliğinde bulmakta ve herkese de bu kanaati telkin etmektedir. - Haldun Taner

[isim]

• Beğenir olma durumu, beğenirlik

[isim]

• Beğenilme işi veya durumu

[sıfat]

• Beğenisi olmayan

[isim]

• Güzeli çirkinden ayırt edebilme yetisinin en yükseği

[isim]

• Beğenivermek işi

[-i]

• Çabucak beğenmek