[isim]

• Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi

[isim]

• Yazılı olan şey, kitap, mektup, tezkere, pusula

  Kanılarımız, rengimiz, görüşümüz betikte belirecek. - Haldun Taner

[sıfat]

• İçinde insan, hayvan ve doğa ögeleri bulunan (resim veya heykel), figüratif

[isim]

• Betimleme işi, betimleme

[edebiyat]

• Bir şeyi, bir kimseyi, bir olay veya duyguyu betimleyen söz veya yazı, tasvir

[sıfat]

• Tasvirî

  Betimsel ilk çağ bilimlerinden çok uzaktayız. - Melih Cevdet Anday

[isim]

• Tasarlama, bir şeyi sözle veya yazıyla anlatma, göz önünde canlandırma, tasvir

[isim]

• Nüfus mübadelesi sonucu, Anadolu'dan Yunanistan'a göç eden Rumların orada oluşturdukları müzik türü

[sıfat]

• İçinde insan, hayvan ve doğa ögeleri bulunmayan (resim veya heykel), nonfigüratif (sanat)

[isim]

• Betimlenmek işi

[-i]

• Bir nesnenin, kendine özgü niteliklerini tam ve açık bir biçimde söz veya yazı ile anlatmak, tasvir etmek

  Şair, bu kayığı bize şöyle betimleyecektir. - Salâh Birsel

• Göz önünde canlandırmak

[sıfat]

• Tasvirî

[nesnesiz]

• Betimleme işi yapılmak

[sıfat]

[tıp]

• Şeker hastalığı ile ilgili

[isim]

• Betimlenme işi

  Yazar, damat Behçet Bey'in betimlenişinde olağanüstü bir başarı gösterir. - Selim İleri

[sıfat]

• Alfabe sırasına göre dizilmiş, abecesel