İçinde Bela Bulunan Kelimeler

İçinde BELA olan 11 kelime bulunuyor. İçerisinde BELA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bela kelimesinin anlamı nedir? Bela ile başlayan kelimeler. Bela ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

TABELACILIK18

10 Harfli Kelimeler

BELAGATSİZ20

9 Harfli Kelimeler

BELAGATLİ15

8 Harfli Kelimeler

TABELACI14, KALUBELA11

7 Harfli Kelimeler

BELASIZ14, BELAGAT13, BELAHET13

6 Harfli Kelimeler

BELALI9, TABELA8

4 Harfli Kelimeler

BELA6

BELA (Kelime Kökeni: Arapça belā)

[isim]

  • İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum

    Kumar, toplum için büyük bir beladır.

  • Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse

    Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Hak edilen ceza

    Allah belasını verdi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bela (veya belasını) aramak
  • bela çıkarmak
  • bela getirmek
  • bela kesilmek
  • belalar mübareği
  • bela okumak
  • bela olmak
  • belası
  • belasını bulmak
  • belaya çatmak (veya girmek veya uğramak)
  • belayı satın almak

Birleşik Kelimeler: defibela, güç bela, püsküllü bela, tatlı bela, yedi bela, zor bela, ar belası, baş belası, gönül belası, namus belası, hatır belasına

TABELA (Kelime Kökeni: İtalyanca tabella)

[isim]

  • Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret veya resim bulunan, tahta veya sac parçası, levha

    Birinci kata çıkıyorum, tabelalara bakıyorum, aradığımı bulamıyorum. - Refik Halit Karay

  • Hastane, yatılı okul, askerî birlik gibi toplu yemek verilen yerlerde, günlük yemek için çıkarılan erzakın türünü, miktarını gösteren çizelge
  • Hastanelerde her hastanın gündelik yemek ve ilacının yazıldığı kâğıt

Birleşik Kelimeler: tabela bahis

BELALI

[sıfat]

  • Yoran, üzen, can sıkan

    Bu belalı işin iyi gitmeye başlamasının daha ucundayız. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Kavgacı, şirret

    Yeryüzünde balta olacak bundan daha belalı bir adam olacağını tasavvur edemiyorum. - Etem İzzet Benice

[isim]

  • Yolsuz kadının zorba dostu

    Belalıları başından taşkın kadınlarla uğraşacak yaşta değiliz. - Refik Halit Karay

KALUBELA (Kelime Kökeni: Arapça ḳālū + belā)

[isim]

[din bilgisi]

  • İslam inancına göre, ruhlar yaratıldığında Allah'ın `Ben sizin Tanrı'nız değil miyim?` sorusuna ruhların verdikleri `evet` cevabı

[mecaz]

  • Çok eski zaman

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalubeladan beri

BELAGAT (Kelime Kökeni: Arapça belāġat)

[isim]

[eskimiş]

  • İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği

    Gülünç olduğu kadar hazin bir belagati varmış. - Halit Fahri Ozansoy

  • Söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı, retorik

[edebiyat]

  • Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak hiçbir yanlış ve eksik anlayışa yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıktan uzak, düzgün anlatma sanatı

    Hakikati ifade için yazıdan ziyade resmin belagatine müracaat daha doğru olacak. - Sermet Muhtar Alus

[mecaz]

  • Bir şeyde gizli olan derin anlam

    Sükûtun belagati.

BELAHET (Kelime Kökeni: Arapça belāhet)

[isim]

[eskimiş]

  • Alıklık

    Faziletle belahet aynı şey sayılıyor. - Peyami Safa

TABELACI

[isim]

  • Tabela yazan kimse

BELASIZ

[sıfat]

  • Bela içermeyen

Birleşik Kelimeler: kazasız belasız

BELAGATLİ

[sıfat]

  • Belagati olan

TABELACILIK

[isim]

  • Tabelacının işi

BELAGATSİZ

[sıfat]

  • Belagati olmayan

    Yeni kelimeler sanatı, daha saf, hiç belagatsiz ve hiçbir zaman, hiçbir şey ispat etmeye çalışmıyor. - Sait Faik Abasıyanık