İçinde Ağlamak Bulunan Kelimeler

İçinde AĞLAMAK olan 8 kelime bulunuyor. İçerisinde AĞLAMAK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ağlamak kelimesinin anlamı nedir? Ağlamak ile başlayan kelimeler. Ağlamak ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

9 Harfli Kelimeler

AĞLAMAKLI18

8 Harfli Kelimeler

ÇAĞLAMAK19, ZAĞLAMAK19, BAĞLAMAK18, DAĞLAMAK18, YAĞLAMAK18, SAĞLAMAK17

7 Harfli Kelimeler

AĞLAMAK15

AĞLAMAK

[nesnesiz]

  • Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek

    Annemi ölmüş gördüm rüyamda / Ağlayarak uyanmışım - Orhan Veli Kanık

  • Ağaç budandığında kesilen yerlerden besi suyu veya öz su akmak

[-den]

[mecaz]

  • Sızlanmak, yakınmak

[-e]

[mecaz]

  • Bir duruma üzülmek

    Şu kara bahtıma ağlıyorum.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağlamakla yâr ele girmez
  • ağlamak para etmez
  • ağlama ölü için, ağla deli için
  • ağlamayan çocuğa meme vermezler
  • ağlar gözden, sahte sözden kendini sakın
  • ağlarsa anam ağlar, gayrısı yalan ağlar
  • ağlayanın malı gülene hayretmez
  • ağlayıp da gözden mi olayım?
  • ağlayıp sızlamak

SAĞLAMAK

[-i]

  • Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek

    Süngerciler altı aylık kumanyalarını sağlamak için boğazlarına dek borçlandılar. - Halikarnas Balıkçısı

  • Elde etmek, sahip olmak

    O, sevimli yavru hâliyle sağladığı sempatinin büyük bir kısmını yitirmişti. - Yaşar Nabi Nayır

[matematik]

  • Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak

[nesnesiz]

  • Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek

AĞLAMAKLI

[sıfat]

  • Ağlar gibi olan, üzüntülü, ağlak, ağlamalı, ağlamsı

    Çoğu ağlamaklı bu türlü şarkıları aslında sevmediklerini anlamışlar. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağlamaklı olmak

BAĞLAMAK

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak

    Gemiyi iskeleye bağlamak.

  • Düğümlemek

    İpi ipe bağlamak.

[-i]

  • Yaraya ilaç koyup bezle sarmak

    Yarayı bağlamak.

[-i]

  • Denk yapmak, paket yapmak

    Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak.

  • Anlaşma yapmak

    İşleri bugün sözleşmeye bağladı.

[-i]

  • Uyulması zorunlu olmak

    Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. - Anayasa

[-e]

[-i]

  • Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek
  • Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak

    Bu iş beni bağladı.

[-i]

  • Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak

[-i]

  • Geçişi engellemek

    Bütün yolları bağlamışlar.

[-i]

  • Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek

[-i]

  • Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek

[mecaz]

  • Gönlünü kazanmak

    Bu davranışınız beni size bağladı.

[mecaz]

  • Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak

[mecaz]

  • Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak

    Kızım, ne yapsak da seni bu eve bağlayabilsek acaba? - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: biçerbağlar

DAĞLAMAK

[-i]

  • Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak
  • Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini kızdırılmış bir metal araçla yakmak

    Kızgın maşa demirini al da kollarını dağla dese dağlayacakmışım. - Osman Cemal Kaygılı

[mecaz]

  • Çok sıcak, soğuk veya acı bir şey yakmak

    Soğuk yüzünü dağladı. Biber ağzını dağladı.

[mecaz]

  • Acısı yüreğine işlemek

YAĞLAMAK

[-i]

  • Yağ sürmek

[teknik]

  • Sürtünen iki yüzey arasına, kaymayı kolaylaştırmak için yağlı bir madde sürmek

[argo]

  • Dalkavukça övmek, yağ çekmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yağlayıp ballandırmak

ÇAĞLAMAK

[nesnesiz]

  • Su, köpürerek ve ses çıkararak coşkun bir biçimde akmak

    Bir gün nehirler gibi çağlayarak derinden. - Ömer Bedrettin Uşaklı

[mecaz]

  • Coşmak

    Musiki, gönüllerin hüzünleriyle zevklerinin birleştiği sınırda çağlayan sesleridir. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çağlamadan çatlamak

ZAĞLAMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Bilemek