İçinde Ağlama Bulunan Kelimeler
İçinde AĞLAMA olan 19 kelime bulunuyor. İçerisinde AĞLAMA geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ağlama kelimesinin anlamı nedir? Ağlama ile başlayan kelimeler. Ağlama ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
12 Harfli Kelimeler
BAĞLAMACILIK27
10 Harfli Kelimeler
BAĞLAMALIK21
9 Harfli Kelimeler
BAĞLAMACI23, AĞLAMAKLI18
8 Harfli Kelimeler
ÇAĞLAMAK19, ZAĞLAMAK19, BAĞLAMAK18, DAĞLAMAK18, YAĞLAMAK18, AĞLAMALI17, SAĞLAMAK17
7 Harfli Kelimeler
ÇAĞLAMA18, ZAĞLAMA18, BAĞLAMA17, DAĞLAMA17, YAĞLAMA17, SAĞLAMA16, AĞLAMAK15
6 Harfli Kelimeler
AĞLAMA14
AĞLAMA
-
Ağlamak işi
Çocuk haykırarak ağlamaya başlamıştı. - Ayşe Kulin
Birleşik Kelimeler: Ağlama Duvarı, ağlama duvarı
AĞLAMAK
-
Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek
Annemi ölmüş gördüm rüyamda / Ağlayarak uyanmışım - Orhan Veli Kanık
- Ağaç budandığında kesilen yerlerden besi suyu veya öz su akmak
- Sızlanmak, yakınmak
-
Bir duruma üzülmek
Şu kara bahtıma ağlıyorum.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ağlamakla yâr ele girmez
- ağlamak para etmez
- ağlama ölü için, ağla deli için
- ağlamayan çocuğa meme vermezler
- ağlar gözden, sahte sözden kendini sakın
- ağlarsa anam ağlar, gayrısı yalan ağlar
- ağlayanın malı gülene hayretmez
- ağlayıp da gözden mi olayım?
- ağlayıp sızlamak
SAĞLAMA
-
Sağlamak işi
Olmadık şaklabanlıklar yaparak onun çığlık çığlık gülmesini sağlamaya çalışmıştım. - Reha Mağden
- Bir problemin çözümü veya bir hesabın doğruluğunu denetlemek için yapılan kontrol işlemi, mizan
AĞLAMALI
- Ağlamaklı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ağlamalı olmak
SAĞLAMAK
-
Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek
Süngerciler altı aylık kumanyalarını sağlamak için boğazlarına dek borçlandılar. - Halikarnas Balıkçısı
-
Elde etmek, sahip olmak
O, sevimli yavru hâliyle sağladığı sempatinin büyük bir kısmını yitirmişti. - Yaşar Nabi Nayır
- Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak
- Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek
BAĞLAMA
- Bağlamak işi
- Üç çift telli olan ve mızrapla çalınan bir saz
- Yapılarda duvarları birbirine bağlayan kiriş, putrel vb
- Ulama
Birleşik Kelimeler: bağlama hattı, bağlama zarf-fiili, kemer bağlama, kuşak bağlama
DAĞLAMA
- Dağlamak işi
Birleşik Kelimeler: dağlama resim
YAĞLAMA
- Yağlamak işi
- Küçük tabak büyüklüğünde açılan yufkaların tavada pişirilmesinden sonra aralarına kıymalı iç konulup üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek hazırlanan bir yemek
Birleşik Kelimeler: yağlama yağı, yıkama yağlama
AĞLAMAKLI
-
Ağlar gibi olan, üzüntülü, ağlak, ağlamalı, ağlamsı
Çoğu ağlamaklı bu türlü şarkıları aslında sevmediklerini anlamışlar. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ağlamaklı olmak
BAĞLAMAK
-
Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak
Gemiyi iskeleye bağlamak.
-
Düğümlemek
İpi ipe bağlamak.
-
Yaraya ilaç koyup bezle sarmak
Yarayı bağlamak.
-
Denk yapmak, paket yapmak
Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak.
-
Anlaşma yapmak
İşleri bugün sözleşmeye bağladı.
-
Uyulması zorunlu olmak
Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. - Anayasa
- Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek
-
Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak
Bu iş beni bağladı.
- Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak
-
Geçişi engellemek
Bütün yolları bağlamışlar.
- Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek
- Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek
-
Gönlünü kazanmak
Bu davranışınız beni size bağladı.
- Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak
-
Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak
Kızım, ne yapsak da seni bu eve bağlayabilsek acaba? - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: biçerbağlar
DAĞLAMAK
- Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak
-
Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini kızdırılmış bir metal araçla yakmak
Kızgın maşa demirini al da kollarını dağla dese dağlayacakmışım. - Osman Cemal Kaygılı
-
Çok sıcak, soğuk veya acı bir şey yakmak
Soğuk yüzünü dağladı. Biber ağzını dağladı.
- Acısı yüreğine işlemek
YAĞLAMAK
- Yağ sürmek
- Sürtünen iki yüzey arasına, kaymayı kolaylaştırmak için yağlı bir madde sürmek
- Dalkavukça övmek, yağ çekmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- yağlayıp ballandırmak
ÇAĞLAMA
- Çağlamak işi
ZAĞLAMA
- Kılağılama
ÇAĞLAMAK
-
Su, köpürerek ve ses çıkararak coşkun bir biçimde akmak
Bir gün nehirler gibi çağlayarak derinden. - Ömer Bedrettin Uşaklı
-
Coşmak
Musiki, gönüllerin hüzünleriyle zevklerinin birleştiği sınırda çağlayan sesleridir. - Abdülhak Şinasi Hisar
Ata Sözleri ve Deyimler
- çağlamadan çatlamak