İçinde Açık Bulunan Kelimeler

İçinde AÇIK olan 49 kelime bulunuyor. İçerisinde AÇIK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Açık kelimesinin anlamı nedir? Açık ile başlayan kelimeler. Açık ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

AÇIKLAŞTIRILMAK25

14 Harfli Kelimeler

AÇIKLAYIVERMEK28, AÇIKLAŞTIRILMA24, AÇIKLAYABİLMEK23, AÇIKLANABİLMEK21, AÇIKLATABİLMEK21

13 Harfli Kelimeler

AÇIKGÖZLEŞMEK34, AÇIKLAYIVERME27, AÇIKLAYICILIK25, AÇIKLAŞTIRMAK22, AÇIKLAYABİLME22, AÇIKLANABİLME20, AÇIKLATABİLME20, AÇIKLANABİLİR19

12 Harfli Kelimeler

AÇIKGÖZLEŞME33, AÇIKGÖZLÜLÜK33, AÇIKLIKÖLÇER26, AÇIKLAŞTIRMA21

10 Harfli Kelimeler

AÇIKGÖZLÜK29, AÇIKLAYICI21, AÇIKLAŞMAK18, AÇIKLAMALI16, AÇIKLANMAK15, AÇIKLATMAK15

9 Harfli Kelimeler

AÇIKLAYIŞ19, APAÇIKLIK18, AÇIKLAŞMA17, AÇIKLANIŞ17, AÇIKLAYAN15, AÇIKLIKLA14, AÇIKLATMA14, AÇIKLANMA14, AÇIKLAMAK14, AÇIKLANAN13

8 Harfli Kelimeler

AÇIKAĞIZ23, AÇIKÇASI17, AÇIKLAMA13, KAÇIKLIK13

7 Harfli Kelimeler

AÇIKGÖZ24, KAÇIKÇA14, AÇIKLIK12, AÇIKTAN11

6 Harfli Kelimeler

APAÇIK14, AÇIKÇI14, AÇIKÇA13, ALAÇIK10

5 Harfli Kelimeler

SAÇIK10, KAÇIK9

4 Harfli Kelimeler

AÇIK8

AÇIK

[sıfat]

  • Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı

    Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte. - Erendiz Atasü

  • Engelsiz, serbest

    Açık yol.

  • Örtüsüz, çıplak

    Yolcuların hepsi indikten sonra Mehmet Akif göründü, beni açık başıyla selamladı. - Ahmet Kabaklı

  • Boş

    Kâğıtta açık yer kalmadı.

  • Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal

    Açık kadro.

  • Aralığı çok

    Açık adımlarla.

  • Çalışır durumda olan

    Bazı dükkânları açık olan caddeden sola saptılar. - Ömer Seyfettin

  • Kolay anlaşılır, vazıh

    Açık, dobra sualleriyle karşısındakinin en azından keyfini kaçırır. - Emine Işınsu

  • Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen

    Bu adamın her işi açıktır.

  • Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen

    Her çeşit kafa ve gönül fırtınalarına açık bir adamdı o. - Tarık Buğra

  • Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı

    Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu. - Ömer Seyfettin

  • Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.)

[zarf]

  • Belirgin bir biçimde

    İnsan, mağlubiyetini bu kadar açık kabul eder mi? - Mahmut Yesari

[isim]

  • Bir gereksinimin karşılanamaması durumu

    Bütçe açığı.

    Ülkenin doktor açığı.

[isim]

  • Belli bir yerin biraz uzağı

    Tren yolu nehrin açığından geçer.

[isim]

  • Denizin kıyıdan uzakça olan yeri

    Limanda bilinen gemiler, oysa açıklardadır. - Behçet Necatigil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açığa çıkarmak
  • açığa çıkarmak
  • açığa çıkarmak
  • açığa çıkmak
  • açığa vurmak
  • açığı çıkmak
  • açığını aramak
  • açığını bulmak
  • açığını kapamak (veya kapatmak)
  • açık ağız aç kalmaz
  • açık düşmek
  • açık etmek
  • açık kapamak
  • açık kapı bırakmak
  • açık konuşmak
  • açık olmak
  • açık olmak
  • açık söylemek
  • açıkta bırakmak
  • açıkta kalmak (veya olmak)
  • açık tutmak
  • açık vermek
  • açık yaraya tuz ekilmez

Birleşik Kelimeler: açık açık, açık ağıl, açıkağız, açık ağızlı, açık alan, açık ara, açık artırma, açık bilet, açık bono, açık bölge, açık büfe, açık celse, açık ciro, açık çek, açık deniz, açık devre, açık dolaşım sistemi, açık durum, açık duruşma, açık düşmek, açık eksiltme, açık elli, açık fikirli, açık giyim, açık görüş, açıkgöz, açık gri, açık hava, açık hece, açık hesap, açık imza, açık işletme, açık kahverengi, açık kalp ameliyatı, açık kalpli, açık kapı, açık kart, açık kestane, açık kırmızı, açık kredi, açık liman, açık lise, açık maaşı, açık mavi, açık mektup, açık ordugâh, açık oturum, açık oy, açık öğretim, açık önerme, açık pazar, açık pembe, açık piyasa, açık poliçe, açık raf, açık rejim, açık saçık, açık saman rengi, açık sarı, açık sayım, açık seçik, açık senet, açık sözlü, açık şehir, açık taşıt, açık teşekkür, açık tohumlular, açık toplum, açık tribün, açık yara, açık yeşil, açık yol, açık yürekli, açık zaman, ağzı açık, alnı açık, bahtı açık, başı açık, eli açık, gözü açık, kapısı açık, sağ açık, sofrası açık, sol açık, ucu açık, uğuru açık, yarı açık cezaevi, açığa alınmak, açığa almak, açıktan açığa, bütçe açığı, dış ticaret açığı

KAÇIK

[sıfat]

  • İlmeği kaçmış (çorap vb.)
  • Bir yana kaçmış, kaymış

[mecaz]

  • Bazı davranışları dengesiz olan, zıvanasız

    Bu köşkün perileri de kaçık galiba. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[isim]

  • Çorabın ilmeği kaçmış yeri

Birleşik Kelimeler: kaçık öz, tatlı kaçık

ALAÇIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak

    Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal

  • Keçeden yapılan çadır

SAÇIK

[sıfat]

  • Saçılmış, serpilmiş

Birleşik Kelimeler: açık saçık

AÇIKTAN

[zarf]

  • Bir yerin uzağından
  • Sıra ve aşama gözetilmeden, dışarıdan atayarak
  • Önceden belirlenmiş bir bütçeye bağlı kalmaksızın

[mecaz]

  • Ayrıca, ek olarak

    Üstelik açıktan yol harçlığı falan da veriyor bana. - Muzaffer İzgü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açıktan (para) kazanmak
  • açıktan almak
  • açıktan geçmek
  • açıktan para almak

Birleşik Kelimeler: açıktan açığa, açıktan atamak, açıktan atanmak, açıktan tayin

AÇIKLIK

[isim]

  • Açık olma durumu, aleniyet
  • Uzaklık, mesafe

    O köprünün açıklığı da hemen hemen aynı açıklıkta bizim köprüyle. - Ayşe Kulin

  • Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer
  • Boş ve geniş yer, meydanlık
  • Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu

    Demokrasi bir açıklık rejimidir.

[edebiyat]

  • Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk, vuzuh

    Onlar bu faaliyetleriyle övünedursunlar konuşup yazmada açıklık erdemi yeter de artar bile gerçek aydınlara. - Nermi Uygur

[fizik]

  • Dürbün, fotoğraf makinesi vb. optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği delik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açıklığa kavuşmak
  • açıklık getirmek
  • açıklık kazanmak

Birleşik Kelimeler: açıklıkölçer, açıklık politikası, ağzı açıklık, alnı açıklık, bahtı açıklık, başı açıklık, dik açıklık, gözü açıklık, sağ açıklık, uğuru açıklık, göz açıklığı, zihin açıklığı

AÇIKLANAN

[isim]

[mantık]

  • Açıklamalar sonunda ortaya çıkması beklenen kavram, açıklayan

AÇIKLAMA

[isim]

  • Açıklamak işi, izah

    Hiçbir açıklama yapmadan çıkıyorum odadan. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açıklama yapmak

Birleşik Kelimeler: açıklama cümlesi, düzen açıklaması

KAÇIKLIK

[isim]

  • Kaçık olma durumu

[mecaz]

  • Delice, kaçıkça davranış

AÇIKÇA

[zarf]

  • Gizli bir yönü kalmaksızın, kolay anlaşılır bir biçimde, alenen, aşikâre

    Artık açıkça mahallenin başına dert olmaya başlamış. - Yaşar Nabi Nayır

AÇIKLIKLA

[zarf]

  • Açık bir biçimde, açık olarak

AÇIKLATMA

[isim]

  • Açıklatmak işi

AÇIKLANMA

[isim]

  • Açıklanmak işi

AÇIKLAMAK

[-i]

  • Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek
  • Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek

    Ben siyasal tavrımı ağlayarak açıkladım. - Ayla Kutlu

  • Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak
  • Açıkça söylemek, ifşa etmek

    Kenan Bey bunun kuru bir inanç olmadığını da ilk defa açıkladı. - Tarık Buğra

  • Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek

KAÇIKÇA

[sıfat]

  • Kaçığa benzer, biraz deli gibi, deliye benzer

    Arkadaşımın, kaçıkçadır, sözü kadının bakışlarını ve davranışını açıklamaya yetiyordu. - Erhan Bener

[zarf]

  • (kaçı'kça) Biraz kaçık olarak