İçinde Açı Bulunan Kelimeler
İçinde AÇI olan 125 kelime bulunuyor. İçerisinde AÇI geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Açı kelimesinin anlamı nedir? Açı ile başlayan kelimeler. Açı ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
AÇIKLAŞTIRILMAK25
14 Harfli Kelimeler
AÇIKLAYIVERMEK28, AÇIKLAŞTIRILMA24, AÇIKLAYABİLMEK23, AÇIKLANABİLMEK21, AÇIKLATABİLMEK21
13 Harfli Kelimeler
AÇIKGÖZLEŞMEK34, AÇIKLAYIVERME27, AÇIMLAYICILIK26, AÇIKLAYICILIK25, KAÇINILMAZLIK23, AÇIKLAŞTIRMAK22, AÇIKLAYABİLME22, AÇIKLANABİLME20, AÇIKLATABİLME20, AÇIKLANABİLİR19
12 Harfli Kelimeler
AÇIKGÖZLEŞME33, AÇIKGÖZLÜLÜK33, AÇIKLIKÖLÇER26, AÇIKLAŞTIRMA21
11 Harfli Kelimeler
AÇILIVERMEK23, SAÇIŞTIRMAK21, KAÇINGANLIK20, AÇILABİLMEK18
10 Harfli Kelimeler
AÇIKGÖZLÜK29, AÇIMLAYICI22, AÇILIVERME22, AÇIKLAYICI21, SAÇIŞTIRMA20, ŞEYTANSAÇI20, KAÇIŞILMAK19, KAÇINILMAZ19, AÇIKLAŞMAK18, AÇINDIRMAK18, AÇILABİLME17,
9 Harfli Kelimeler
AÇIVERMEK20, AÇIMLAYIŞ20, ÇAYDAÇIRA20, AÇIKLAYIŞ19, APAÇIKLIK18, AÇIMLANIŞ18, KAÇIŞILMA18, AÇINDIRMA17, AÇIKLAŞMA17, AÇIKLANIŞ17, KAÇIMSAMA16, AÇINSAMAK15, AÇIMLANMA15, AÇIMLAMAK15, AÇIKLAYAN15, KAÇIRILMA15, AÇIKLIKLA14, AÇIKLATMA14, AÇIKLANMA14, AÇIKLAMAK14
Tümünü Gör
8 Harfli Kelimeler
AÇIKAĞIZ23, AÇIÖLÇER21, AÇIVERME19, ARAPSAÇI17, AÇICILIK17, AÇIKÇASI17, KAÇINGAN16, KAÇIŞMAK16, AÇIORTAY15, AÇIMLAMA14, AÇINSAMA14, KAÇIMSAR14, SAÇILMAK14, AÇIKLAMA13,
7 Harfli Kelimeler
AÇIKGÖZ24, SAÇILIŞ16, KAÇIŞMA15, KAÇIRIŞ15, KAÇINCI15, CİNSAÇI15, KAÇIKÇA14, BİRKAÇI13, SAÇILMA13, SAÇINTI13, AÇIKLIK12, AÇILAMA12, AÇILMAK12, AÇINMAK12, KAÇIRMA12, KAÇINMA12, KAÇILMA12, KAÇINIK12, KAÇINTI12, AÇIKTAN11
6 Harfli Kelimeler
APAÇIK14, AÇILIŞ14, AÇIKÇI14, AÇIKÇA13, AÇINIM12, AÇILIM12, AÇISAL11, AÇINMA11, AÇILMA11, ALAÇIK10
5 Harfli Kelimeler
AÇICI13, SAÇIŞ13, KAÇIŞ12, SAÇIK10, KAÇIK9, LAÇIN9
4 Harfli Kelimeler
AÇIŞ11, AÇIM9, SAÇI9, AÇIK8, AÇIT8, KAÇI8
3 Harfli Kelimeler
AÇI7
AÇI
- Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye
-
Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi
Her oyunda, ele aldığım konu için yeni bir şekil, dramatik açıdan ve sahneleme açısından yeni bir üslup bulmaya çalışıyorum. - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: açıortay, açıölçer, açı ölçüm, bütünler açı, çevre açı, dar açı, dış açı, dış ters açı, dik açı, doğru açı, geniş açı, iç ters açı, komşu açı, merkez açı, ölü açı, sınır açı, tam açı, ters açı, tümler açı, yöndeş açılar, bakış açısı, görme açısı, görüş açısı, saat açısı, tepe açısı
AÇIK
-
Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte. - Erendiz Atasü
-
Engelsiz, serbest
Açık yol.
-
Örtüsüz, çıplak
Yolcuların hepsi indikten sonra Mehmet Akif göründü, beni açık başıyla selamladı. - Ahmet Kabaklı
-
Boş
Kâğıtta açık yer kalmadı.
-
Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal
Açık kadro.
-
Aralığı çok
Açık adımlarla.
-
Çalışır durumda olan
Bazı dükkânları açık olan caddeden sola saptılar. - Ömer Seyfettin
-
Kolay anlaşılır, vazıh
Açık, dobra sualleriyle karşısındakinin en azından keyfini kaçırır. - Emine Işınsu
-
Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen
Bu adamın her işi açıktır.
-
Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen
Her çeşit kafa ve gönül fırtınalarına açık bir adamdı o. - Tarık Buğra
-
Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı
Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu. - Ömer Seyfettin
- Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.)
-
Belirgin bir biçimde
İnsan, mağlubiyetini bu kadar açık kabul eder mi? - Mahmut Yesari
-
Bir gereksinimin karşılanamaması durumu
Bütçe açığı.
Ülkenin doktor açığı.
-
Belli bir yerin biraz uzağı
Tren yolu nehrin açığından geçer.
-
Denizin kıyıdan uzakça olan yeri
Limanda bilinen gemiler, oysa açıklardadır. - Behçet Necatigil
Ata Sözleri ve Deyimler
- açığa çıkarmak
- açığa çıkarmak
- açığa çıkarmak
- açığa çıkmak
- açığa vurmak
- açığı çıkmak
- açığını aramak
- açığını bulmak
- açığını kapamak (veya kapatmak)
- açık ağız aç kalmaz
- açık düşmek
- açık etmek
- açık kapamak
- açık kapı bırakmak
- açık konuşmak
- açık olmak
- açık olmak
- açık söylemek
- açıkta bırakmak
- açıkta kalmak (veya olmak)
- açık tutmak
- açık vermek
- açık yaraya tuz ekilmez
Birleşik Kelimeler: açık açık, açık ağıl, açıkağız, açık ağızlı, açık alan, açık ara, açık artırma, açık bilet, açık bono, açık bölge, açık büfe, açık celse, açık ciro, açık çek, açık deniz, açık devre, açık dolaşım sistemi, açık durum, açık duruşma, açık düşmek, açık eksiltme, açık elli, açık fikirli, açık giyim, açık görüş, açıkgöz, açık gri, açık hava, açık hece, açık hesap, açık imza, açık işletme, açık kahverengi, açık kalp ameliyatı, açık kalpli, açık kapı, açık kart, açık kestane, açık kırmızı, açık kredi, açık liman, açık lise, açık maaşı, açık mavi, açık mektup, açık ordugâh, açık oturum, açık oy, açık öğretim, açık önerme, açık pazar, açık pembe, açık piyasa, açık poliçe, açık raf, açık rejim, açık saçık, açık saman rengi, açık sarı, açık sayım, açık seçik, açık senet, açık sözlü, açık şehir, açık taşıt, açık teşekkür, açık tohumlular, açık toplum, açık tribün, açık yara, açık yeşil, açık yol, açık yürekli, açık zaman, ağzı açık, alnı açık, bahtı açık, başı açık, eli açık, gözü açık, kapısı açık, sağ açık, sofrası açık, sol açık, ucu açık, uğuru açık, yarı açık cezaevi, açığa alınmak, açığa almak, açıktan açığa, bütçe açığı, dış ticaret açığı
AÇIT
- Bir duvarda kapı, pencere, kemerleme vb. bölümler için bırakılmış açıklık
KAÇI
-
Ne kadarı, kaç kişi
Bunların kaçı sana ait?
Kaçına belge verilecek?
Birleşik Kelimeler: birkaçı
KAÇIK
- İlmeği kaçmış (çorap vb.)
- Bir yana kaçmış, kaymış
-
Bazı davranışları dengesiz olan, zıvanasız
Bu köşkün perileri de kaçık galiba. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Çorabın ilmeği kaçmış yeri
Birleşik Kelimeler: kaçık öz, tatlı kaçık
LAÇIN
- Beyaz renkli bir cins şahin
AÇIM
-
Açma, açılış, küşat
Abdülhak Hamit köşesinin açım töreni yapıldı.
Birleşik Kelimeler: ölü açımı
SAÇI
- Gelinin başından aşağı saçılan çiçek, şeker, arpa, para vb. şeyler
- Düğün armağanı
Ata Sözleri ve Deyimler
- saçı kılmak (veya atmak)
ALAÇIK
-
Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak
Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal
- Keçeden yapılan çadır
SAÇIK
- Saçılmış, serpilmiş
Birleşik Kelimeler: açık saçık
AÇIKTAN
- Bir yerin uzağından
- Sıra ve aşama gözetilmeden, dışarıdan atayarak
- Önceden belirlenmiş bir bütçeye bağlı kalmaksızın
-
Ayrıca, ek olarak
Üstelik açıktan yol harçlığı falan da veriyor bana. - Muzaffer İzgü
Ata Sözleri ve Deyimler
- açıktan (para) kazanmak
- açıktan almak
- açıktan geçmek
- açıktan para almak
Birleşik Kelimeler: açıktan açığa, açıktan atamak, açıktan atanmak, açıktan tayin
AÇISAL
- Açı ile ilgili, zaviyevi
Birleşik Kelimeler: açısal bölge, açısal çap, açısal hız, açısal ivme, açısal sapma, açısal uzaklık, açısal yol
AÇINMA
- Açınmak işi
AÇILMA
-
Açılmak işi
Vapur geri geri beyaz köpükler kabartarak açılmaya başlamış. - Çetin Altan
- Çatlama
- Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama
- Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi
AÇIŞ
- Açma işi
Birleşik Kelimeler: açış konuşması