İçinde Aç Bulunan 5 Harfli Kelimeler
İçerisinde AÇ olan 5 harfli 65 kelime bulunuyor. İçinde AÇ olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Aç ile başlayan 5 harfli kelimeler. aç ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
AÇGÖZ21,
ARKAÇ
- Ağıl
- Dağ sırtlarında davarların yatırıldığı düz, rüzgâr almayan kuytu yer
ALNAÇ
- Cephe
İNTAÇ (Kelime Kökeni: Arapça intāc)
- Bir işi sonuçlandırma, sona erdirme, bitirme
Ata Sözleri ve Deyimler
- intaç etmek
KRAÇA
- İstavrit balığının küçüğü
KAÇTA
-
Ne zaman?
Okulda cumartesi günleri dersler saat kaçta kesiliyor? - Ayla Kutlu
KAÇAK
- Bir kapalı kaptan, bir borudan sızan gaz veya sıvı
-
Gizlice kaçırılmış olan mal veya madde
Şu âlâ kaçaktan birer sigara sarar mısınız? - Sermet Muhtar Alus
-
Av sırasında vurulamayan kuş
Malum a, kaçak diye avcının tüfeğinden kurtulmuş kuşlara denir. - Sermet Muhtar Alus
-
Bağlı bulunduğu yerden veya yasadan kaçan, uzaklaşan
Vapurda bir de kaçak Rus ailesi var. - Aka Gündüz
-
Yasaca yapılması yasak olan veya yapılması için gerekli izin alınmayan
Kaçak kat.
-
Yasaca belirtilmiş gerekli gümrük ve vergileri ödenmeden bir yere sokulan veya bir yerden çıkarılan
Öyle olduğu hâlde kaçak sigaramla hâli unutmaya çalışıyordum. - Sait Faik Abasıyanık
-
Yasalara, kurallara uymayarak, gizlice
Bütün harp müddetince babası ile İsviçre'de kaçak yaşadı. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaçak güreşmek
Birleşik Kelimeler: asker kaçağı, elektrik kaçağı, mektep kaçağı, okul kaçağı, pranga kaçağı, vergi kaçağı
KAÇAR
-
Kaç soru sıfatının üleştirme biçimi
Bu evler kaçar odalı?
Her birinden kaçar tane aldınız?
KAKAÇ
- Tuzlanıp kurutulmuş yiyecek
- Manda pastırması
LAÇKA (Kelime Kökeni: İtalyanca lascia)
- Gemi halatının gevşetilip boşa bırakılması
- Gevşemiş, verimsiz duruma gelmiş, düzeni bozulmuş
Ata Sözleri ve Deyimler
- laçka etmek
- laçka olmak
LÂÇİN
- Çorum iline bağlı ilçelerden biri
NAÇAR (Kelime Kökeni: Farsça nāçār)
- Çaresi olmayan, çaresiz
- Zavallı, düşkün
Ata Sözleri ve Deyimler
- naçar kalmak
AÇMAK
-
Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek
Kapıyı açıp içeri giriyorum. - Adalet Ağaoğlu
-
Engeli kaldırmak
Karla kapanan yolu açmak.
-
Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak
Kadın hamalı dışarı çıkardı, sonra çantasını açıp birkaç lira çıkardı. - Memduh Şevket Esendal
- Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak
-
Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak
Su borusunu açmak.
-
Alanını genişletmek
Anıtın çevresini açmak.
-
Birbirinden uzaklaştırmak
Kollarını açtı.
-
Yarmak
Çıbanı açmak.
-
Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak
Yumağı açmak.
- Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak
- Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek
-
Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak
Dönüş yolunda radyoyu açtık. - Elif Şafak
-
Alışverişi başlatmak
Bakan, tütün piyasasını açtı.
-
Rengin koyuluğunu azaltmak
Bu boyayı biraz daha açmalı.
-
Yakışmak, güzel göstermek
Bu renk odayı açtı.
- Ferahlık vermek
-
Beğenmek
Burası beni açmadı, başka yere gidelim.
- Bir konu ile ilgili konuşmak
-
Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek
Size derdimi açmaya geldim. - Falih Rıfkı Atay
- Satranç, poker vb. oyunları başlatmak
-
Yapmak, düzenlemek
Sınav açmak.
-
Ayırmak, tahsis etmek
Senin için üst katta bir oda açtık.
-
Görünür duruma getirmek
Kollarını, göğsünü açmış.
-
Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak
Hava açtı.
-
Geçit sağlamak
İki oda arasına kapı açtık.
-
Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek
Öğretmen sürekli konuşuyor, öğrenciyi açmak istiyordu.
- Savaşla almak, fethetmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- aç gözünü, açarlar gözünü
- açma sırrını dostuna, o da söyler dostuna
- açtı ağzını, yumdu gözünü
Birleşik Kelimeler: yivaçar
AÇLIK
-
Aç olma durumu
Açlıktan gözümüz dönmüştü. - Azra Erhat
- Kıtlık
-
Aşırı istek içinde bulunma
Öğrenme konusundaki yorulmayan açlığımı karşılayan bir okuldaydım. - Ayla Kutlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- açlığını bastırmak (veya gidermek veya öldürmek)
- açlık çekmek
- açlık ile tokluğun arası yarım yufka
- açlıktan gözü (veya gözleri) dönmek (veya kararmak)
- açlıktan imanı gevremek
- açlıktan nefesi kokmak
- açlıktan ölmek
- açlıktan ölmeyecek kadar
Birleşik Kelimeler: açlık grevi, açlık sınırı, açlık kan şekeri, gözü açlık, karnı açlık
ALMAÇ
- Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren cihaz, alıcı, reseptör
KULAÇ
-
Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık
Hortum beş on kulaç ötemize yanaşmıştı. - Halikarnas Balıkçısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kulaç atmak