[isim]

[halk ağzında]

• Azık olarak ayrılan veya hazırlanan yiyecekler

• Azık koymaya yarayan kap veya torba

• Hemen yemek üzere, harman zamanından önce biçilip savrulan ekin

[isim]

• Bir toplulukta kendine özgü nitelikler bakımından ayrı ve ötekilerden sayıca az olanlar, azlık, ekalliyet, çoğunluk karşıtı

• Bir oylama sırasında sayıca az olma durumu

[toplum bilimi]

• Bir ülkede ayrı soydan veya inançtan olan ve sayıca az bulunan topluluk, ekalliyet

Ata Sözleri ve Deyimler

• azınlıkta kalmak

[-i]

• Azgın duruma getirmek

[nesnesiz]

• Bitki çok uzamak

[mecaz]

• Çığırından çıkmak veya çıkarmak, ölçüyü kaçırmak

  Zamanımızın Fransız romancıları da bir hayli işi azıtmış durumdadırlar. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[sıfat]

• Kazığı olan, kazıkla desteklenmiş olan

[isim]

• Kazılmak işi

  Varlıkları kaledekiler tarafından anlaşılmış ve kendilerini bulmak için bir karşı lağım kazılmaya başlanmıştı. - İhsan Oktay Anar

[-i]

• Bir aleti sürterek bir şeyin yüzündeki tabakayı kaldırmak

  Tahtanın boyasını kazımak.

• Bir araç kullanarak silmek, çıkarmak

  O daktilo yanlışını iğneyle kazıyarak düzeltebilirsin.

• Sertçe ovmak

• Tıraş etmek

  Sakalını kazımak.

[nesnesiz]

• Metal bir yüzey üstüne sert bir araçla şekil çizmek, yazı yazmak, nakşetmek

  Mühür kazımak.

[mecaz]

• Aslını, kökünü ayrıntılı bir biçimde araştırmak

  Avrupalılar, medeni bir adamı kazıyacak olursanız altında gorili bulursunuz, derler. - Hüseyin Cahit Yalçın

[tıp]

• Vücuttaki yabancı bir cismi hasta, zararlı veya istenmeyen bir organı almak, temizlemek, yok etmek

  Çıbanı kazıyarak aldılar.

[isim]

• Kazınmak işi

[isim]

• Kazıyarak çıkarılan parça

  Belki para eder diye handiyse kayaları kazıyıp kazıntıları toplayacakmış. - Halikarnas Balıkçısı

• Kâğıtta kazıma izi

[isim]

• Kazıtmak işi

[isim]

[halk ağzında]

• Süt, muhallebi ve yemek pişerken tencerenin dibinde yanan yapışkan bölüm

[isim]

• Mazı ağaçlarının çok olduğu yer

[isim]

• Telgraf

[isim]

• Yazılmak işi

  Ancak onun gibi düşçü olanların yapabileceği bir atılımla gönüllü yazılmasını minnet ve şükranla karşıladı. - Attila İlhan

[nesnesiz]

• Gittikçe kızışmak, şiddetlenmek

  Kavga azıştı.

[isim]

[teklifsiz konuşmada]

• Alışverişte aldatan, pahalı mal satan kimse