İçinde Ayı Bulunan 5 Harfli Kelimeler
İçerisinde AYI olan 5 harfli 27 kelime bulunuyor. İçinde AYI olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ayı ile başlayan 5 harfli kelimeler. ayı ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
HAYIF18,
KAYIR
- Kalın kum
- İnce kum
KAYIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳayd)
-
Bir yere mal ederek deftere geçirme
Çocuğun kaydı bulunamadı.
-
Bir yazının, bir hesabın tarih, numara vb.nin veya kopyasının bir yerde yazılı bulunması
Hafızama güvenmeyiniz. Kayıtlarınız daha sağlamdır. - Refik Halit Karay
- Önem verme
- Resmî belge
- Sesi veya görüntüyü manyetik bant üzerine geçirme işlemi
-
Şart
Kitabımı geri gönderme kaydıyla verebilirim.
-
Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme
Hiçbir kayıt ileri sürmeksizin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kayda geçirmek
- kaydını düşmek
- kaydını silmek
- kayıt altına girmek
- kayıt koymak
- kayıttan düşmek
Birleşik Kelimeler: kayıt defteri, kayıt dışı, kayıt kabul, kayıt kuyut, kayda değer, kaydedilmek, kaydetmek, kaydettirmek, kaydıhayat, kaydıihtiyat, kaydolmak, kesin kayıt, ön kayıt, nüfus kaydı, sabıka kaydı
- Pencere çerçevesi
- Araç, eşya
- Yiyecek
Birleşik Kelimeler: kış kayıtı
KAYIN
- Kayıngillerin örnek bitkisi olan, 30-40 metre boyunda, 2 metre çapında, kışın yapraklarını döken, kerestesi beyaz ve değerli olan bir orman ağacı (Fagus orientalis)
- Bu ağaçtan yapılmış
Birleşik Kelimeler: Avrupa kayını, doğu kayını
-
Kadın veya kocaya göre birbirlerinin erkek kardeşi, kayınbirader, ini
Sabahleyin kaynım beni bir katıra bindirdi. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: kayınbaba, kayınbirader, kayınpeder, kayınvalide, kaynana
KAYIK
-
Kürek veya yelkenle yürütülen ufak tekne
Halk arabalarla, kayıklarla, yaya olarak oralara kadar geliyor ve bu ağaçların altına dağılıyordu. - Asaf Halet Çelebi
-
Bir yana kaymış
Çiçekli kumaştan, büzgülü, yakası kayık bir elbise dikti. - Lâtife Tekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- kayık yanaştırmak
Birleşik Kelimeler: kayıkhane, kayık salıncak, kayık tabak, kayık yaka, çember kayık, ağ kayığı, ateş kayığı, buz kayığı, foroz kayığı, ığrıp kayığı, imamkayığı, pazar kayığı, varagele kayığı, yarış kayığı
LAYIK (Kelime Kökeni: Arapça lāyiḳ)
-
Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan
Sevilmeye o herkesten fazla layıktır. - Peyami Safa
- Bir kimseye uygun olan, yaraşan
Ata Sözleri ve Deyimler
- layığını bulmak
- layık görmek
- layık olmak
TAYIN (Kelime Kökeni: Arapça taʿyīn)
-
Asker azığı
Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum. - Erhan Bener
- Asker ekmeği
-
Savaş veya seferberlik dönemlerinde vatandaşlara karneyle dağıtılan ekmek
Çok defa kahvaltı tayınım olan bir dilim kuru ekmekle bir topak tulum peynirini bile tıkınmaya imkân bulamıyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: tayın bedeli, asker tayını
MAYIN (Kelime Kökeni: İngilizce mine)
-
Toprak altına, üstüne veya suyun içine yerleştirilen, doğrudan doğruya çarpma veya basınç etkisiyle patlayarak zarara yol açan patlayıcı madde
Mıknatıslı mayın.
Ata Sözleri ve Deyimler
- mayın dökmek (veya döşemek)
- mayın taramak
Birleşik Kelimeler: mayın arama tarama gemisi, mayın gemisi, mayın tarlası, serseri mayın
SAYIN
- Konuşma ve yazışmalarda saygı belirtisi olarak kişi adlarının önüne getirilen söz
BAYIR
-
Küçük yokuş, belen, kıran (II), şev
Biz de uğultularla denizin ardı sıra / Başka bir deniz gibi dağdan aktık bayıra - Faruk Nafiz Çamlıbel
Birleşik Kelimeler: bayır aşağı, bayır kuşu, bayır turpu, bayır yukarı, dağ bayır, kırkbayır
MAYIS (Kelime Kökeni: Rumca)
- Yılın beşinci ayı
-
Taze sığır dışkısı
Küçük kızların mayıs kokan toprak sofalarda yetiştirdikleri koza sepetleri... - Sait Faik Abasıyanık
Birleşik Kelimeler: mayıs böceği, mayıs böcekleri
SAYIM
-
Sayma işi, tadat
Nüfus sayımı.
Birleşik Kelimeler: sayım bilimi, sayım vergisi, açık sayım, kasa sayımı, nüfus sayımı
YAYIK
-
Tereyağı çıkarmak için sütün, yoğurdun içinde çalkalandığı kap veya makine
Nina'nın bildiği alet değirmen ve yayıktır, buğday öğüten ve tereyağı çıkaran yararlı iki basit makine. - Refik Halit Karay
- Yayılmış, yayvan
Ata Sözleri ve Deyimler
- yayık dövmek
- yayık yaymak
Birleşik Kelimeler: yayık ağızlı, yayık makinesi, yayık yayık
YAYIN
- Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete vb., neşriyat
- Radyo ve televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen eser, program, neşriyat
Birleşik Kelimeler: yayın alanı, yayınevi, yayın organı, canlı yayın, kablolu yayın, muzır yayın, naklen yayın, yerel yayın, zırhlı yayın, deneme yayını, kapalı devre yayını, radyo yayını, televizyon yayını
ÇAYIR
-
Üzerinde gür ot biten düz ve nemli yer
O zaman güneşe bakan bu güzelim çayırlara oturup kurumayı bekliyorduk. - Ayla Kutlu
- Böyle yerde biten ot
Birleşik Kelimeler: çayırgüzeli, çayır kuşu, çayır mantarı, çayırmelikesi, çayır otu, çayır peyniri, çayırsedefi, çayır tavuğu, çayır teresi, çayır tirfili, çayır yulafı, karaçayır, kuru çayır, suni çayır, yaş çayır, dağ çayırı, orman çayırı, yayla çayırı
KAYIŞ
-
Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi
Şapkası yere düşmüş, yakası yırtılmış, kılıcının kayışı kopmuştu. - Ömer Seyfettin
- Kol saatinin bileğe bağlanmasını sağlayan, deriden yapılmış gereç
- Ustura bilenen cilalı kösele
Ata Sözleri ve Deyimler
- kayışa çekmek
- kayış gibi
Birleşik Kelimeler: kayış balığı, kayış dili, aşırma kayış, eksantrik kayışı, üzengi kayışı, vantilatör kayışı
- Kayma işi