[isim]

• Atma işi

  Kimi yayı öptü, kimi fırlattı / En er kemankeşe yetti üç atım - Yahya Kemal Beyatlı

• Atılan bir şeyin gidebildiği uzaklık

  Bir kurşun atımı yer.

[isim]

• Katma işi

  Koç katımı.

[isim]

[ticaret]

• Satış

  'O Kimdi' adlı polisiye bir sevda romanı yayımladı. 'O Kimdi'yi de satımda bulamazsın. - Selim İleri

[isim]

• Anlatma işi

• Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir konuyu söz veya yazı ile bildirme, ifade

  Türkçesinde bir tutukluk vardır ama anlatımındaki sıcaklık bütün aksaklıkları bir anda silip yok eder. - Salâh Birsel

[isim]

[denizcilik]

• Gemi direklerinin başa veya kıça doğru olan eğimi

[sıfat]

• Bir kezde katılacak miktarda olan

[isim]

• Özel yetenekle ortaya konulan eser veya nesne, yaratı, kreasyon

[sıfat]

• Düşünce ve duyguyu güçlü ve canlı bir biçimde anlatan

[isim]

• Satıcının, mal sahibi adına sattığı şeyden aldığı yüzdelik

[isim]

• Donatma, teçhiz

• Bir fabrikayı, bir havaalanını, bir spor kuruluşunu veya bir askerî birliği etkinlik göstermesi için gerekli araç ve gereçlerle donatma

• Bir sanat eserinde ikinci derecede olan ayrıntılar, yardımcı ögeler

  Orta oyununda dekor gibi donatıma da pek az yer verilmiştir. - Metin And

[isim]

• Oynatma işi

[sinema]

• Sinema endüstrisinin, filmlerin seyircilere gösterilmesi işiyle uğraşan kolu

[isim]

• Hallaç

[isim]

• Uzatma işi

  Süre uzatımı.

[sıfat]

• Anlatımla ilgili

[isim]

• Satım işini yapan (kimse)