İçinde Atlamak Bulunan Kelimeler
İçinde ATLAMAK olan 17 kelime bulunuyor. İçerisinde ATLAMAK geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Atlamak kelimesinin anlamı nedir? Atlamak ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
KARBONATLAMAK17
12 Harfli Kelimeler
HACAMATLAMAK21, KALAFATLAMAK19, BARİKATLAMAK15, SİLİKATLAMAK14
11 Harfli Kelimeler
FOSFATLAMAK26, FORMATLAMAK20
10 Harfli Kelimeler
SAVATLAMAK18, İSPATLAMAK16, BAYATLAMAK15, RAHATLAMAK15, SAKATLAMAK12, TOKATLAMAK12
8 Harfli Kelimeler
PATLAMAK13, ÇATLAMAK12, KATLAMAK9
7 Harfli Kelimeler
ATLAMAK8
ATLAMAK
-
Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak
Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.
-
Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak
Çukura atlamak.
-
Binmek
Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık
- Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek
- Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek
-
Sınıfı okumadan geçmek
Birinci sınıfı atladı.
-
İnmek
Otomobilden atlayıp vapura doğru seğirten bir adama tutup sual sorulur mu? - Sait Faik Abasıyanık
- Yanılmak, aldanmak
- Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- atladı geçti Genç Osman!
Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya
KATLAMAK
-
Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek
Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Arttırarak çoğaltmak
Parasını ikiye katladı.
SAKATLAMAK
- Sakat bir duruma getirmek, sakat etmek
- Bozmak
TOKATLAMAK
-
Tokat atmak
Bir ziyafette cümbüş yapanları teker teker tokatlamış. - Ahmet Kabaklı
- Bir kimseyi dolandırmak, hile yoluyla parasını almak
ÇATLAMAK
-
Parçaları ayrılıp dağılmayacak bir biçimde yarılmak
Eğer çay doldururken bardak çatlarsa, üzerlerinde nazar olduğuna hükmeder, gidip bir koşu ateşte tuz çevirirdi. - Elif Şafak
-
Bir yüzeyde kırışıklar, çizgiler oluşmak
Meşin ciltlerin çoğu kıvrılmış, bir kısmı da arkalarından çatlamıştı. - Ahmet Hamdi Tanpınar
- Aşırı yemekten, içmekten, yorgunluktan, ağlamaktan ölecek duruma gelmek veya ölmek
-
Sıkıntı, sevinç, yalnızlık, heyecan, sabırsızlık, kıskançlık vb. ruhsal durumları aşırı derecede duymak
Neredeyse sevincinden yüreği çat deyip ortasından çatlayacaktı. - Yaşar Kemal
- Ses pürüzlü, bozuk çıkmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- çatladın mı?
- çatlasa da (veya çatlasa da patlasa da)
PATLAMAK
-
Nesneler, iç basıncın etkisiyle ve çoğunlukla büyük ses çıkararak dağılmak, infilak etmek
Dinamit patladı.
-
Yırtılıp açılmak
Gözlerim gene ayakkabılarıma kaydı, yanları patlamıştı. - Orhan Kemal
-
Yarılmak
Fukaranın hem sağ bileği çıkmış hem davulu patlamıştı. - Reşat Nuri Güntekin
-
Görünür duruma gelmek, ortaya çıkmak, yeşermek
Tomurcuklar patladı.
- Top, taşıt lastiği vb. şeyler değişik nedenlerle havası inmek
-
Ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek
Harp patlıyor ve askerlere edebiyatçılık, edebiyatçılara askerlik yapmak düşüyor. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek
Sanıyorum ki istimi fazla gelmiş kazanlar gibi hırslarından patlayacaklar. - Osman Cemal Kaygılı
- Aşırı tepki göstermek
- Ansızın bir gürültü duyulmak
- Herhangi bir durum veya bir değerin yitirilmesine yol açmak, mal olmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- patlama!
Birleşik Kelimeler: altıpatlar
SİLİKATLAMAK
- Kireç, taş, tahta vb. maddeleri sertleştirmek üzere silikata batırmak
BARİKATLAMAK
- Barikat ile çevirmek, barikat yapmak
BAYATLAMAK
- Bayat duruma gelmek, tazeliğini yitirmek
-
Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmek
Dün akşam karşılıklı içerken, çoktan bayatlamış itirafımı ağzımdan kaçırma gafletinde bulundum. - Elif Şafak
RAHATLAMAK
-
Üzüntü, sıkıntı, tedirginlik veren bir durum ortadan kalkmak veya azalmak, rahata kavuşmak
O çirkin, kaba kunduralarla sıcak günde serin denize dalmışım gibi rahatladım. - Ayla Kutlu
- Sakinleşmek
İSPATLAMAK
- Kanıtlamak
- Tanıtlamak
KARBONATLAMAK
- Karbonik asit alabilen maddelere bu gazı vererek onları karbonat durumuna dönüştürmek
SAVATLAMAK
- Gümüş üstüne kurşunla kara nakışlar işlemek
KALAFATLAMAK
- Geminin kaplamasını kalafatla onarmak
- Onarmak, çekidüzen vermek
FORMATLAMAK
- Biçimlendirmek