[nesnesiz]

• Nasırlaşmak

[-e]

[nesnesiz]

• Asılma ihtimali veya imkânı bulunmak

[zarf]

• Yan olarak, yana yatmış biçimde, yan yan

  Bir ayağını öteki dizinin üstüne, top namlusu gibi yanlamasına koyardı. - Çetin Altan

[isim]

• İlgisizlik

  Bütün suallere insanı hayrete düşürecek bir soğukkanlılıkla, alakasızlıkla cevaplar vermeye başlıyor. - Esat Mahmut Karakurt

[zarf]

• Hemen o anda

[isim]

• Özensizlik

[nesnesiz]

• Nasır oluşmak

[mecaz]

• Duyarlığını yitirmek

[isim]

• Basılabilmek işi

[nesnesiz]

• Hasırla döşenmek, üstü hasırla örtülmek

[sıfat]

• Kukuletası olmayan

[isim]

• Kasılgan olma durumu

[sıfat]

• Orkestrası olmayan

  Orkestrasız, takırtısız bir felaket filmi seyrede ede yol alıyoruz. - Aka Gündüz

[isim]

[bitki bilimi]

• Gaziantep çevresinde genellikle şarap yapmak için üretilen, sofralık olarak da tüketilen, orta kalın kabuklu, siyah renkli, iri taneli bir tür üzüm

[isim]

• Arabasız olma durumu

[zarf]

• Boyu doğrultusunda