İçinde Asmak Bulunan Kelimeler

İçinde ASMAK olan 7 kelime bulunuyor. İçerisinde ASMAK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Asmak kelimesinin anlamı nedir? Asmak ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BASMAKALIPLAŞMA28

13 Harfli Kelimeler

BASMAKALIPLIK23

10 Harfli Kelimeler

BASMAKALIP19

6 Harfli Kelimeler

BASMAK10, YASMAK10, KASMAK8

5 Harfli Kelimeler

ASMAK7

ASMAK

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi aşağıya sarkacak bir biçimde bir yere iliştirip sarkıtmak

    Lambayı tam pencerenin karşısına astı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Üzerine takınmak, kuşanmak

[-i]

  • Bir kimseyi boğazından ip vb. geçirip sallandırarak öldürmek, idam etmek
  • Gitmek zorunda olunan bir yere özürsüz gitmemek

    Ben inek için oymalarımı bıraktım, dikiş makinesini tamir etmedim, mektebi astım. - Nazım Hikmet

  • Görevi olan bir işi özürsüz yapmamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asıp kesmek
  • astığı astık, kestiği kestik

KASMAK

[-i]

  • Kasları gergin duruma getirmek
  • Kısaltmak
  • Daraltmak
  • Bölmek, ayırmak

[mecaz]

  • Baskısı altında tutmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasıp kavurmak

Birleşik Kelimeler: kasım kasım

BASMAK

[-e]

  • Vücudun ağırlığını verecek bir biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak

    Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına. - Cahit Külebi

  • Küçük çocuklar ayakta durabilmek
  • Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek

    Motor çalıştıktan sonra debriyaja basarsınız. - Halide Edip Adıvar

[-e]

[-i]

  • Sıkıştırarak yerleştirmek

    Peyniri küpe basmak.

[-i]

  • Bası işi yapmak, tabetmek

[-i]

[nesnesiz]

  • Örtmek, bürümek, kaplamak

    Yollarını ot basmış, çamları yükselip saçaklarına el atmış olan bu büyük köşk. - Memduh Şevket Esendal

[-e]

[-i]

  • Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb.yle iz yapmak

    Şuraya başparmağını bas, dediler, ben de bastım. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

  • Baskın yapmak

    Ölen kızın intikamını almak için köyü basıp yakmış. - Etem İzzet Benice

  • Bir kimse bir yaşa girmek

    On dokuz yaşına yeni basmış, ürkek ve utangaç bir kızdım. - Azra Erhat

[-i]

[nesnesiz]

  • Duman, sis vb. çevreyi kaplamak, çökmek

    Şehri akşamüstü sis basmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

[nesnesiz]

  • Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek

    Pompa bozulmuş, suyu basmıyor. Otomobilin lastiğine hava basmak.

[nesnesiz]

  • Kümes hayvanları kuluçkaya yatmak

[-i]

  • Uygunsuz vaziyette yakalamak

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak

    Yüreğinin acısını duyuyordu. Sıkıntı basmış, terlemeye başlamıştı. İzin istedi. - Yusuf Ziya Bahadınlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bas! (veya bas git!)
  • basıp geçmek
  • basıp gitmek
  • bastığı yerde ot bitmez
  • bastığı yere bir daha basmamak
  • bastığı yeri bilmemek

Birleşik Kelimeler: örtbas, tıka basa, dilbasar, karabasan, subasar, albastı, ayakbastı, dalbastı, kalburabastı, kaşbastı, kedibastı, kepbastı, kolbastı, külbastı, toprakbastı, elbasan tavası

YASMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Yayın kirişini gevşetmek

    Felek benim kurulu yayım yastı / Her köşebaşında yolumu kesti - Pir Sultan Abdal

  • Düz duruma getirmek

BASMAKALIP

[sıfat]

  • Özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan, harcıâlem, klişe

    Kimi daha da iyi söylenebilecek basmakalıp fikirleri piyesleştirdiğinden dem vurdu. - Haldun Taner

[zarf]

  • Özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan bir biçimde, sloganvari

BASMAKALIPLIK

[isim]

  • Basmakalıp olma durumu

    Basmakalıba aykırı düşeni anlatmakla, basmakalıplığın daha iyi vurgulanacağını öğrenirken yıllar geçiyor. - Tomris Uyar

BASMAKALIPLAŞMA

[isim]

  • Basmakalıplaşmak durumu