İçinde Askı Bulunan Kelimeler
İçinde ASKI olan 20 kelime bulunuyor. İçerisinde ASKI geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Askı kelimesinin anlamı nedir? Askı ile başlayan kelimeler. Askı ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
BASKILANMAK16
10 Harfli Kelimeler
BASKICILIK19, BASKILANMA15, BASKILAMAK15
9 Harfli Kelimeler
ASKICILIK16, BASKINLIK14, BASKILAMA14
8 Harfli Kelimeler
BASKISIZ17, BASKINCI16, BASKILIK13
7 Harfli Kelimeler
BASKICI15, ASKISIZ14, BASKILI12, ASKILIK10, ASKINTI10
6 Harfli Kelimeler
ASKICI12, BASKIN10, ASKILI9
5 Harfli Kelimeler
BASKI9
4 Harfli Kelimeler
ASKI6
ASKI
-
Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne
Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım. - Ayla Kutlu
- Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı
- Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ
- Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması
- Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç
- Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener
-
Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk
Üzüm askısı. Ayva askısı.
- Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş
- Gelinin odasına asılan süs
- Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat
- Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye
- İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı
- Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül
Ata Sözleri ve Deyimler
- askıda bırakmak
- askıda kalmak
- askı olmak
- askıya almak
- askıya çıkarmak
- askıya çıkmak
Birleşik Kelimeler: bağırsak askısı, boru askısı, elbise askısı, su askıları
ASKILI
-
Askısı olan
Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak
BASKI
-
Bir eserin basılış biçimi veya durumu
Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Bası sayısı
Bu gazetenin baskısı yüz bindir.
-
Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri, edisyon
Sözlüğün yeni baskısı.
-
Giysinin içine kıvrılıp dikilen kenarı
Etek baskısı.
-
Hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm
Politik baskıların yanı sıra daha başka yasaklara da bağlıydık. - Necati Cumalı
- Bir maddeyi sıkıp ezen alet
- Top oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın savunma durumu, pres
- Belirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi veya bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu
Ata Sözleri ve Deyimler
- baskı altında tutmak
- baskıda kalmak
- baskıdaki altından askıdaki salkım yeğdir
- baskı yapmak
Birleşik Kelimeler: baskı grubu, baskı kalıbı, baskı resim, baskı sayısı, düz baskı, ipek baskı, lüks baskı, oyma baskı, taş baskı, ters baskı, toplumsal baskı
ASKILIK
- Avcıların sırtlarına taktıkları askı takımı
- Vestiyer
- Asılıp saklanacak sebze, meyve
ASKINTI
- Başkalarının sırtından geçinen (kimse)
- Karşı cinsi rahatsız eden (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- askıntı olmak
BASKIN
- Suç işlediği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girme
-
Kısa süreli, beklenmedik saldırı
Bu dört kişi güç bela baskından kurtulup bana sığınmış. - Refik Halit Karay
- Su basması, sel
- Ansızın çıkagelme
-
Sertlik, zorluk bakımından üstün
Belli bir şey ki bu genç ikisinden de baskın, çekemiyorlar. - Haldun Taner
- Benzerleri arasında güç ve önem bakımından başta gelen, başat, hâkim, dominant
Ata Sözleri ve Deyimler
- baskına uğramak
- baskın basanındır
- baskın çıkmak (veya gelmek)
- baskın vermek
- baskın yapmak
Birleşik Kelimeler: su baskını
BASKILI
- Baskısı olan
ASKICI
- Askı yapan veya satan kimse
- Kahve ocaklarında çay, kahve vb. dağıtan kimse
BASKILIK
- Bir masadaki kâğıtların uçmaması için üzerlerine konulan özel biçimdeki ağırlık
BASKINLIK
- Baskın olma durumu, başatlık, hâkimlik, dominantlık
BASKILAMA
- Baskılamak işi
ASKISIZ
- Askısı olmayan
BASKILANMA
- Baskılanmak işi
BASKILAMAK
- Baskı altına almak
BASKICI
- İşlenecek kumaşlar üzerine kalıplara resim basan kimse
- Matbaacılıkta baskı işlerini yapan kimse
- Kısıtlayan
Birleşik Kelimeler: düz baskıcı