İçinde Arız Bulunan Kelimeler

İçinde ARIZ olan 18 kelime bulunuyor. İçerisinde ARIZ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Arız kelimesinin anlamı nedir? Arız ile başlayan kelimeler. Arız ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ARIZALANIVERMEK27, ARIZALANABİLMEK22

14 Harfli Kelimeler

ARIZALANIVERME26, ARIZALANABİLME21

11 Harfli Kelimeler

ARIZASIZLIK21, ARIZALANMAK16

10 Harfli Kelimeler

SARIZAMBAK18, ARIZALANMA15

8 Harfli Kelimeler

ARIZASIZ17

7 Harfli Kelimeler

ÇAPARIZ18, PAÇARIZ18, ARIZALI12

6 Harfli Kelimeler

AVARIZ16, MUARIZ12

5 Harfli Kelimeler

SARIZ10, ARIZİ9, ARIZA9

4 Harfli Kelimeler

ARIZ8

ARIZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriż)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Sonradan ortaya çıkan
  • Bulaşmış, musallat olmuş

    Zengin çocuklarına arız münasebetsizlikler, fakir çocuklarına mahsus fenalıklardan aşağı kalmıyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arız olmak

ARIZİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriżī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Sonradan olan, dıştan gelen
  • Geçici, eğreti

    Yoksa, arızi bir şeydir ihtiyarlık ve sonu gençliktir. - Nazım Hikmet

ARIZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriża)

[isim]

  • Aksama, aksaklık, bozulma

[coğrafya]

  • Engebe

[müzik]

  • Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arıza yapmak

SARIZ

[isim]

  • Kayseri iline bağlı ilçelerden biri

ARIZALI

[sıfat]

  • Aksayan, işlemeyen, bozulmuş (araç vb.)

[eskimiş]

  • Engebeli

    Ordu arızalı fakat kısa bir yoldan yürüyüşe tekrar başladı. - Feridun Fazıl Tülbentçi

[mecaz]

  • Yarım yamalak

    Eniştemizin memuriyet hayatı büsbütün duraklayacağı yerde arızalı seyrine devam ediyorsa bu ancak babasının sayesinde oluyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar

MUARIZ (Kelime Kökeni: Arapça muʿāriż)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Karşı koyan, karşı çıkan

    Dışarı çıktığında kulağında kalmış rivayetleri ileri sürerek muarızlarını iknaya çalıştı. - Haldun Taner

ARIZALANMA

[isim]

  • Arızalanmak işi, bozulma

ARIZALANMAK

[nesnesiz]

  • Arıza yapmak, aksaklık göstermek, bozulmak

AVARIZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿavāriż)

[isim]

[eskimiş]

  • Kazalar, belalar

[coğrafya]

  • Engebe

[tarih]

  • Osmanlılarda önceleri yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli olarak halktan toplanan vergi

ARIZASIZ

[sıfat]

  • Aksamayan, bozulmadan işleyen

[eskimiş]

  • Engebesiz, düz

[zarf]

[mecaz]

  • Huzurlu, rahat, mutlu bir biçimde

    Bu mesut ve refahlı hayat güzel güzel, arızasız geçerken ne kıyametler koptu? - Refik Halit Karay

SARIZAMBAK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Sarı çiçekli zambak

ÇAPARIZ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[halk ağzında]

  • İçinden çıkılamayacak kadar güç olan, karışık iş

[denizcilik]

  • Demir zincirlerinin birbirine dolaşıp karışması

PAÇARIZ

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Çapraz

ARIZALANABİLME

[isim]

  • Arızalanabilmek işi

ARIZASIZLIK

[isim]

  • Arızasız olma durumu