[isim]

[hayvan bilimi]

• Ağız parçaları iyi gelişmiş, iri başlı, ısırıcı böcekler topluluğu, termitler

[-i]

• Bir şeyin biçimini zihinde canlandırmak

[isim]

• Tasarımlanmak durumu

[isim]

• Karıncalanmak işi

  Ama bu sefer, sadece ayak uçlarında değil şakaklarında da bir karıncalanma hissetti. - Elif Şafak

[isim]

• Sarımsaklamak işi

[-i]

• Arı duruma getirmek, özleştirmek

[nesnesiz]

• Arındırma işine konu olmak

[-de]

• Barınma ihtimali veya imkânı bulunmak

• Barınma becerisi bulunmak

[-e]

• Darılma ihtimali veya imkânı bulunmak

[sıfat]

• Dağınık, düzensiz, çok karışık

  Tarihin karmakarışık olayları ilmî metotlarla incelenebilir mi? - Cemil Meriç

[mecaz]

• Huzursuz, kararsız, karmaşık

  Başımın içinde bir sis ve hep ona bağlı karmakarışık hayaller var. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

• karmakarışık etmek
• karmakarışık olmak

[isim]

• Bir kimsenin herhangi bir konuya duyduğu yoğun ilgi

Ata Sözleri ve Deyimler

• nazarıdikkate almak
• nazarıdikkatini çekmek

[isim]

[eskimiş]

• İlgi, dikkat

Ata Sözleri ve Deyimler

• nazarıitibara almak

[isim]

• Kurtarıcı olma durumu, halaskârlık

[isim]

• Karıştırılmak işi

[isim]

• Sarılaştırmak işi