İçinde Arma Bulunan 8 Harfli Kelimeler
İçerisinde ARMA olan 8 harfli 40 kelime bulunuyor. İçinde ARMA olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Arma ile başlayan 8 harfli kelimeler. arma ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
JANDARMA20,
AKTARMAK
- Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
- Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
- Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak
- Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek
-
İletmek, bildirmek
Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner
- Bir kitabı başından sonuna kadar okumak
- Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak
- Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak
-
Alıntılamak
Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız. - Salâh Birsel
- Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak
-
Tür değişikliği yapmak
Romanı dizi filme aktarmak.
- Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak
- Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek
KANTARMA
-
Azılı atları zapt etmek için dillerini bastıracak biçimde yapılmış demir araç
Gururu okşanılan bir erkek ise ağzına kantarma geçirilmiş bir küheylan kadar âcizdir, elinizde esirdir. - Hüseyin Cahit Yalçın
KARARMAK
- Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak
-
Işık sönmek, kısılmak veya gücü azalmak
Hava iyice kararmış, caddenin bütün elektrikleri yanmıştı. - Peyami Safa
- Ateş sönmeye yüz tutmak
- Kederlenmek, canı sıkılmak
-
Niteliğini yitirmek
Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu. - Falih Rıfkı Atay
KURTARMA
- Kurtarmak işi
Birleşik Kelimeler: kurtarma aracı, kurtarma gemisi, kurtarma kazısı
KOTARMAK
-
Pişen yemeği başka kaba boşaltmak
İki kız kardeş güle söyleye sofralarını hazırlayıp yemeklerini kotardılar. - Memduh Şevket Esendal
- Hazırlamak
- Bir işi tamamlamak, bitirmek
-
Üstesinden gelmek
Yeter ki o beni içeri sokabilsin ve ben bu röportajı kotarayım. - Ayşe Kulin
KARMALIK
-
Karma olma durumu
Meclisin bütün karmalığı bu yuvarlak sofranın etrafında idi. - Falih Rıfkı Atay
SARARMAK
-
Sarı olmak, rengi sarıya dönmek
Sigaradan sararmış dişleriyle dolgun dudaklarını kemiriyor. - Ahmet Ümit
-
Korku, üzüntü, coşku vb. sebeplerle yüzün rengi solmak
İnim inim inleyerek sağa sola dönerken rengi büsbütün sararıyor. - Etem İzzet Benice
Ata Sözleri ve Deyimler
- sararıp solmak
KABARMAK
-
Ağırlığı artmadan hacmi büyümek
Ekmek iyi kabardı.
-
Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak
Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur. - Reşat Nuri Güntekin
-
Niceliği artmak, büyümek
Masraf kabardı.
-
Şişmek, genişlemek
İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi. - Peyami Safa
- Hayvanların tüyleri dikilmek
-
Kumaş üzerinde tüyler oluşmak, havlanmak
Bu kumaş çabuk kabardı.
-
Islanıp veya ısınıp yerinden kurtulmak
Masanın kaplaması kabardı.
Dolabın boyası kabardı.
- Deniz dalgalanmak, büyük dalgalar oluşmak
- Bulanmak
-
Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek
Bu olayı duyunca delikanlının yüreği öç alma duygusuyla kabarır. - Necati Cumalı
- Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak
-
Böbürlenmek, gururlanmak
Kumandan, atını şahlandırarak hurra hurra diye kendisini alkışlayan keyifli halka boyun kırarak kabarıyordu. - Ömer Seyfettin
KAYTARMA
-
Kaytarmak işi
Kaytarmaya kalkıştım mı öfkeleniyor, çıkışıyor bana. - Tomris Uyar
MORARMAK
- Mor bir renk almak
-
Herhangi bir sıkıntı, darbe veya hastalıkla vücudun bir yeri mor renk almak
Parça parça morarmış yüzüyle ateş püskürüyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar
- Herhangi bir söz ve davranıştan bozulmak
- Mahcup olmak
MARMARİS
- Muğla iline bağlı ilçelerden biri
SIRTARMA
- Sırtarmak (I), (II) işi
YAKARMAK
-
Israrlı bir biçimde istemek, yalvarmak
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün / Gözünün yaşına bakmadan gider - Cahit Sıtkı Tarancı
- Tanrı'ya içten yalvararak dua etmek, niyaz etmek
Birleşik Kelimeler: yalvarış yakarış
ARMADURA (Kelime Kökeni: İtalyanca armatura)
- Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha
BOLARMAK
- Bol duruma gelmek