İçinde Arka Bulunan Kelimeler
İçinde ARKA olan 50 kelime bulunuyor. İçerisinde ARKA geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Arka kelimesinin anlamı nedir? Arka ile başlayan kelimeler. Arka ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
MARKALAŞMAK16,
10 Harfli Kelimeler
ARKASIZLIK16, ARKALIKSIZ16, ARKADAŞLIK16, MARKALAŞMA15, SARKAÇLAMA15, ARKASINDAN14, PATRİARKAL14, MARKALANMA12, MARKALAMAK12, ARKALANMAK11, MATRİARKAL11
9 Harfli Kelimeler
SARKAÇSIZ18, ARKADAŞÇA17, ARKALIKLI11, MARKALAMA11, ARKALANMA10, ARKALAMAK10, ATARKANAL9
8 Harfli Kelimeler
MARKAJCI22, MARKASIZ14, KARKAMIŞ13, SARKAÇLI13, BARKAROL11, ARKALAMA9
7 Harfli Kelimeler
ÇARKACI14, ARKADAŞ12, ARKASIZ12, MARKACI12, ARKAİZM11, ARKALIÇ11, APARKAT11, MARKALI9,
6 Harfli Kelimeler
MARKAJ16, SARKAÇ10, ARKALI7, KARKAS7, ARKAİK6
5 Harfli Kelimeler
PARKA9, ARKAÇ8, ÇARKA8, BARKA7, YARKA7, MARKA6
4 Harfli Kelimeler
ARKA4
ARKA
-
Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı
Evin arkasında dekorlar boyarlardı. - Adalet Ağaoğlu
-
Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi
Çocuğun arkası ağrıyormuş.
-
Geri kalan bölüm
Masalın arkası. Yazının arkası.
- Art, peş
-
Otururken sırtın dayandığı yer
Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu. - Tarık Buğra
-
İnsanın vücudu, bedeni
Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı. - Refik Halit Karay
- Arkada olan, arkada bulunan
-
Kayıran, destekleyen
Memur olmak için büyük bir arka gerek. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Geçmiş, geride kalmış zaman
Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- arka arkaya vermek
- arka bulmak
- arka çevirmek
- arka çıkmak
- arkada bırakmak
- arkada bırakmak
- arkada kalanlar (veya arkadakiler)
- arkada kalmak
- arkadan söylemek
- arkadan vurmak
- arka kapıdan çıkmak
- arka olmak
- arkası alınmak
- arkası gelmek
- arkası kesilmek
- arkasına (bile) bakmadan gitmek (veya kaçmak)
- arkasına almak
- arkasına düşmek (veya takılmak)
- arkasında dolaşmak (veya gezmek)
- arkasından atlı kovalamak
- arkasından atmak (veya konuşmak)
- arkasından koşmak
- arkasından sürüklemek
- arkasından teneke çalmak
- arkasından zil takıp oynamak
- arkasında yumurta küfesi yok ya! (veya olmamak)
- arkasını (birine) vermek
- arkasını (bir şeye) vermek
- arkasını almak
- arkasını bırakmak
- arkasını dayamak
- arkasını getirememek
- arkasını sağlama almak
- arkasını sıvamak
- arkası olmamak
- arkası yere gelmemek
- arka vermek
- arkaya bırakmak (veya koymak)
- arkaya kalmak
Birleşik Kelimeler: arka arka, arka arkaya, arka ayak, arkabahçe, arka müziği, arka plan, arka sokak, arka teker, arkaüstü, arka yüz, arkadan arkaya, arkası pek, arkası sıra, arkası yarın, arkası yufka, perde arkası
ARKAİK (Kelime Kökeni: Fransızca archaïque)
- Güzel sanatlarda klasik çağ öncesinden kalan
- Konuşulan ve yazılan dilde, kullanımdan düşmüş olan (eski söz veya deyim)
MARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca marca)
- Resim veya harfle yapılan işaret
- Bilet, para yerine kullanılan metal veya başka şeyden parça
- Bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret
- Tanınmış ürün, saygın kişi vb
Ata Sözleri ve Deyimler
- marka giymek
- marka olmak
Birleşik Kelimeler: çarliston marka, çarliston marka kereste, kazık marka
KARKARA (Kelime Kökeni: Arapça ḳarḳara)
- Uzun bacaklılardan, bataklık bölgelerde yaşayan, kışı sıcak ülkelerde geçiren, başı sorguçlu turna
ARKALI
- Arkası olan
-
Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı
Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz
KARKAS (Kelime Kökeni: Fransızca carcasse)
- Demirli betonla yapılmış yapı
- Kemikli sığır eti
BARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca barca)
- Büyük sandal
YARKA (Kelime Kökeni: Bulgarca)
- Büyük piliç
ARKALIK
-
Sırt dayamaya yarayan yer
Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı. - Tarık Buğra
- Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, hamal semeri, arkalıç
- Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir kısa hırka türü
ARKAÇ
- Ağıl
- Dağ sırtlarında davarların yatırıldığı düz, rüzgâr almayan kuytu yer
ÇARKA
- Osmanlı ordusunda öncü görevi
ARKALAMA
- Arkalamak işi, müzaheret
MARKALI
- Markası olan
PARKA (Kelime Kökeni: Fransızca parka)
- Genellikle askerin açık hava eğitimi ve manevra sırasında giydiği soğuğa karşı koruyucu, başlıklı bir tür üstlük
- Genellikle gençlerin giydiği başlıklı bir tür üstlük
ARKALANMA
- Arkalanmak durumu