[isim]

[hayvan bilimi]

• Uzun bacaklılardan, bataklık bölgelerde yaşayan, kışı sıcak ülkelerde geçiren, başı sorguçlu turna

[isim]

• Sırt dayamaya yarayan yer

  Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı. - Tarık Buğra

• Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, hamal semeri, arkalıç

[eskimiş]

• Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir kısa hırka türü

[sıfat]

• Markası olan

[-e]

• Aşağıya doğru uzamak veya uzanmak

  Oluklardan kol gibi buzlar sarkıyordu. - Tarık Buğra

[argo]

• Karşı cins ile ilişki kurmayı veya arkadaş olmayı istemek

[halk ağzında]

• Yolunu uzatmak, uğramak

[sıfat]

[spor]

• Sıyrılmış, boşta kalmış

Ata Sözleri ve Deyimler

• demarke olmak

[isim]

• Kullanıldığı çağdan daha eski bir çağa ait biçimin, yapının özelliği

[isim]

[halk ağzında]

• Arkalık

[isim]

• Kök örnek

[isim]

[spor]

• Boksta bükük kolla aşağıdan yukarıya doğru çeneye atılan yumruk

[isim]

• Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri, bacanak, eş, yâren, yoldaş

• Bir ortamda birlikte bulunanlardan her biri, hempa, refik

  Nedret'in arkadaşları bizi nezaketen davet ettiler. - Mahmut Yesari

Ata Sözleri ve Deyimler

• arkadaş değil, arka taşı
• arkadaşını söyle, kim olduğunu söyleyeyim
• arkadaş olmak

[sıfat]

• Arkası olmayan

[mecaz]

• Adamsız

[isim]

[bitki bilimi]

• Eğrelti otlarında, bütün kara yosunlarında, bazı su yosunlarında ve açık tohumlularda görülen dişilik organı

[isim]

• Marka satan kimse

[mecaz]

• Marka düşkünü olan kimse

[sıfat]

• Marksçılık yanlısı olan (görüş veya kimse), Marksist

[isim]

• Taşıtların trafik bakımından uygun olan ve belli bir süre bırakıldıkları açık veya kapalı yer, park yeri, park

  Otopark görevlileri, arabayı kendi kafalarına göre bir yere çekerlerdi. - Ahmet Ümit