İçinde Arak Bulunan Kelimeler

İçinde ARAK olan 85 kelime bulunuyor. İçerisinde ARAK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Arak kelimesinin anlamı nedir? Arak ile başlayan kelimeler. Arak ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

KARAKTEROLOJİK25, ARAKLAYIVERMEK24, ARAKLAYABİLMEK19, KARAKTERSİZLİK18

13 Harfli Kelimeler

KARAKTEROLOJİ24, ARAKLAYIVERME23, ARAKLAYABİLME18, KARAKTERİSTİK14

12 Harfli Kelimeler

KARAKALPAKÇA19, KARAKONCOLOS19, KARAKABARCIK18

11 Harfli Kelimeler

VARAKLANMAK18, BAŞKARAKTER16, KARAKOYUNLU16, KARAKTERSİZ15, KARAKTERİZE14

10 Harfli Kelimeler

PARAKETACI18, ARAKLAYICI17, VARAKLANMA17, VARAKLAMAK17, KARAKILÇIK15, TARAKÇILIK15, ATARAKSİYA13, KARAKEÇİLİ13, KARAKOLLUK12, ARAKLANMAK11, TARAKLILAR11, TARAKLAMAK11, KARAKTERLİ10

9 Harfli Kelimeler

VARAKPARE19, KARAKAVZA18, KARAKAFES16, KARAKAVUK16, VARAKLAMA16, BARAKACIK15, KARAKAVAK15, ARAKÇILIK14, KARAKARGA13, KARAKOÇAN13, KARAKUCAK13, KARAKAÇAN12, ARAKLANMA10, ARAKLAMAK10, KARAKULAK10, TARAKLAMA10

8 Harfli Kelimeler

UFARAKÇA18, SARAKACI13, TARAKSIZ13, DALYARAK12, HARAKİRİ12, KARAKUŞİ12, PARAKETA12, KARAKEÇİ11, KARAKUTU10, ARAKLAMA9, KARAKEME9, KARAKTER8, KATARAKT8

7 Harfli Kelimeler

VARAKÇI17, VARAKLI14, KARAK11, TARAKÇI11, ALÇARAK10, KARAK10, ARAKİYE9, BAKARAK9, KISARAK9, TARAKSI9, KARAKOL8, KARAKUL8, TUTARAK8, TARAKLI8

6 Harfli Kelimeler

UFARAK13, VARAKA12, ARAKÇI10, BARAKA8, ARAKLI7, SARAKA7

5 Harfli Kelimeler

VARAK11, BARAK7, YARAK7, SARAK6, ARAKA5, TARAK5

4 Harfli Kelimeler

ARAK4

ARAK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Ter
  • Pirinç ve şeker kamışından elde edilen bir rakı türü

[isim]

[argo]

  • Çalma

ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • İri taneli bezelye

TARAK

[isim]

  • Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç

    Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

  • Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık
  • Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç
  • Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik

[anatomi]

  • İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü

[hayvan bilimi]

  • Suda yaşayan hayvanlarda solungaç

[hayvan bilimi]

  • Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarak vurmak

Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı

SARAK

[isim]

[mimarlık]

  • Yapı yüzeylerinde yatay, enli, az çıkıntılı, süslü veya düz silme

ARAKLI

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

SARAKA

[isim]

[argo]

  • Alay, istihza

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saraka etmek
  • sarakaya almak

BARAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Tüylü, kıllı çuha
  • Bir cins tüylü av köpeği

YARAK

[isim]

[eskimiş]

  • Silah

[kaba konuşmada]

  • Erkeklik organı

Birleşik Kelimeler: dalyarak

KARAKTER (Kelime Kökeni: Fransızca caractère)

[isim]

  • Ayırt edici nitelik
  • Bir bireyin kendine özgü yapısı, onu başkalarından ayıran temel belirti ve bireyin davranış biçimlerini belirleyen, üstün ana özellik, öz yapı, ıra, seciye

    Yıldız'ın iyi bir eğitimi, kuvvetli bir karakteri var. - Aka Gündüz

  • Bir kimsenin veya bir insan grubunun tutumu, duygulanma ve davranış biçimi

    Pek uysal, tatlı, neşeli karakterine rağmen dostum kavgacıdır. - Refik Halit Karay

  • Basımda harf türü

[edebiyat]

  • Bir eserde duygu, tutku ve düşünce yönlerinden ele alınan kimse

[felsefe]

  • Bireyin kendi kendine egemen olmasını, kendi kendisiyle uyum içinde bulunmasını, düşünüş ve hareketlerinde tutarlı, sağlam kalabilmesini sağlayan özellikler bütünü

Birleşik Kelimeler: başat karakter, başkarakter, nörotik karakter, yazı karakteri

KATARAKT (Kelime Kökeni: Fransızca cataracte)

[isim]

[tıp]

  • Göz merceğinin saydamlığını yitirerek ağarmasından ileri gelen ve görmeyi engelleyen rahatsızlık, perde, akbasma, aksu

KARAKOL

[isim]

  • Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu yapı

    O işleri bu saatte karakolda bulunan küçük memurlar bilmez. - Refik Halit Karay

[tarih]

  • Güvenliği sağlamak amacıyla dolaşan polis, jandarma veya asker topluluğu, kol, kulluk, devriye

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karakola düşmek
  • karakol gezmek
  • karakol kurmak

Birleşik Kelimeler: karakol gemisi, karakol hattı, ileri karakol, jandarma karakolu, nizamiye karakolu, polis karakolu, sınır karakolu

KARAKUL

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Asıl yurdu Buhara'da Karakul bölgesi olan ve yurdumuzda da yetiştirilen, tüyleri uzun ve kıvırcık bir cins koyun, karagül

TUTARAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Sara

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tutarağı tutmak

TARAKLI

[sıfat]

  • Tarağı olan
  • Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
  • Yol yol nakışlı

    Taraklı kumaş.

  • Tarağı geniş olan (ayak)

[isim]

  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

BARAKA (Kelime Kökeni: İtalyanca baracca)

[isim]

  • Tahta, çinko vb. hafif şeylerden yapılmış, temelsiz, eğreti yapı

    Tren şehre girerken yerlilerin teneke barakaları görünür. - Orhan Seyfi Orhon