İçinde Ara Bulunan 9 Harfli Kelimeler
İçerisinde ARA olan 9 harfli 157 kelime bulunuyor. İçinde ARA olan 9 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ara ile başlayan 9 harfli kelimeler. ara ile biten 9 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
KARAGÖZCÜ27,
KARANTİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca quarantina)
-
Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belli bir bölgenin veya yerin kontrol altında tutulup giriş çıkışların engellenmesi biçiminde uygulanan sağlık önlemi
Bandırma'ya ulaştıklarında onları tatsız bir sürpriz bekliyordu, şehirde kolera nedeniyle karantina vardı. - Cahit Uçuk
- Hastanelerde, yatacak hastaların kayıt ve kabul edildikleri yer
ARALATMAK
- Aralık duruma getirtmek, biraz açtırmak
ARALANMAK
-
Biraz açılmak, aralık olmak
Adam onlara dokundu, gözleri aralandı. - Adalet Ağaoğlu
- Araya zaman girmek
- Gitmek, uzaklaşmak, yanından ayrılmak
ARAKLANMA
- Araklanmak işi
ARAKLAMAK
- Çalmak, aşırmak
AKKARAMAN
- Orta ve Doğu Anadolu'nun batı kesimlerinde yaygın olarak yetiştirilen, vücudu beyaz, ağız, burun, göz etrafı, kulak ve ayaklarında siyah lekeler bulunabilen, kaba karışık yapağılı, yerli bir tür koyun
KARARLAMA
- Kararlamak işi
- Karar verilerek yapılan, tahminî
- Kararlayarak, tahminen
KARARNAME (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār + Farsça nāme)
-
Cumhurbaşkanının onayladığı hükûmet kararı
Bir sabah bir kasabada uyanırsınız o gün bir kararname imzalanır, akşama bir şehirli olursunuz. - Üstün Dökmen
-
Bakanlar Kuruluna verilen yetkilere dayanarak alınan karar
Hükûmetin çıkardığı kararnameden söz ediyorlar. - Necati Cumalı
-
Bu kararı bildiren resmî yazı
Tayin ve terfi kararnameleri.
Birleşik Kelimeler: kanun hükmünde kararname
KARARTMAK
-
Rengini karaya çevirmek, esmerleştirmek, siyahlaştırmak
Güneş tenini karartmış.
-
Karanlık duruma getirmek
Perdeler odayı kararttı.
- Işığı kısmak veya örtmek
-
Kötü bir duruma getirmek
Seyahat onu yormuş ve karartmıştı. - Peyami Safa
KARASİNEK
- Böcekler sınıfının çift kanatlılar takımından, insan ve evcil hayvanların kanını emen, görünüşü ev sineğine benzeyen bir tür eklem bacaklı (Stomoxys calcitrans)
KARALATMA
- Karalatmak işi
KARAKULAK
- Kedigillerden, çakala benzer vahşi bir hayvan (Caracal melanotis)
- Osmanlı Devleti'nde emir çavuşu, haberci
KARALAMAK
-
Boya veya kalemle birtakım şekiller çizerek bir yeri kirletmek
Duvarı karalamışlar.
-
Bir yazının üzerini çizerek onu geçersiz kılmak
Son iki satırı karalamalı.
-
Taslak olarak yazmak veya çizmek
Defteri elime alıp şu iki sayfalık yazıyı karaladıktan sonra kapının yavaşça gıcırdadığını işittim. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Hızlı ve acele olarak yazmak
Birdenbire ayağa kalktı ve ayakta bir reçete karaladı. - Sait Faik Abasıyanık
- Leke sürmek, kötülük yüklemek, iftira etmek
KARALANMA
- Karalanmak işi
KARNIKARA
- Börülce