İçinde Apm Bulunan Kelimeler
İçinde APM olan 14 kelime bulunuyor. İçerisinde APM geçen kelimeler ve kelime anlamları.
11 Harfli Kelimeler
YAPMACIKSIZ27
10 Harfli Kelimeler
YAPMACIKLI22
8 Harfli Kelimeler
YAPMACIK19
7 Harfli Kelimeler
KAPMACA15
6 Harfli Kelimeler
ÇAPMAK14, YAPMAK13, SAPMAK12, KAPMAK11, TAPMAK11
5 Harfli Kelimeler
ÇAPMA13, YAPMA12, SAPMA11, KAPMA10, TAPMA10
KAPMA
-
Kapmak işi
Bir fende kazık kakmaktansa hepsinden birer parça malumat kapma fikrinde idi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Hile ile elde edilen
TAPMA
- Tapmak işi
KAPMAK
-
Birdenbire yakalayarak, çekerek almak
Bir hamlede atıldım. Evvela tabibin elinden defteri kaparak fırlattım. - Halit Ziya Uşaklıgil
- Isırıp parçalamak
-
Koparmak, kıstırmak
Makine parmağını kapmış.
-
İşitir işitmez veya görür görmez bellemek ve öğrenmek
Bir müzik parçasını kapmak.
- Yer ayırmak, yer tutmak
-
Bulaşmış olmak, geçmek
Hastalık kapmak. Huy kapmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kapanın elinde kalmak
- kapıp koyuvermek
Birleşik Kelimeler: kapan kapana, kapkaç, kaptıkaçtı, böcekkapan, demirkapan, kılkapan, pirekapan, samankapan, sinekkapan, uşakkapan
TAPMAK
- İlah olarak tanınan varlığa karşı inancını ve bağlılığını belirli kurallar çerçevesinde göstermek
-
Tutku ile sevmek, bağlanmak
Bütün Bucaklıların bana taptıklarını anlıyorsun. - Ömer Seyfettin
- Birine çok değer vermek
SAPMA
- Sapmak işi
- Serbest bir mıknatıslı iğnenin denge konumundayken gösterdiği doğrultudan geçen düşey düzlemle, bulunulan noktanın meridyen düzlemi arasındaki açı
- Bir ışının saydam bir biçmeden geçtikten sonra giriş doğrultusu arasında oluşturduğu açı
- Bazı kelimelerin kurallara göre almaları gereken biçimlerden uzaklaşması durumu: Ben-ge > bene yerine bana, sen-ge > sene yerine sana olması gibi
Birleşik Kelimeler: sapma göstergesi, sapma koşulu, açısal sapma
SAPMAK
-
Yön değiştirmek
Evvela kuşların bulunduğu tarafa saptım. - Ahmet Haşim
-
Önceden belirlenmiş, tespit edilmiş görüş, düşünüş, amaç veya davranıştan ayrılmak
Amacından saptı.
- Doğruluktan ayrılmak
YAPMA
- Yapmak işi
-
Yapay
Köşede bir piyano, piyanonun üstünde yapma çiçekler. - Nazım Hikmet
-
Yapmacık, sahici karşıtı
Fakat fazla içliliği erkekliğe yakıştıramadığından kendini her zaman yapma bir sertliğin arkasına gizlerdi. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: yapma çiçek, yapma dil, yapma gübre, yapma uydu, yerden yapma
YAPMAK
-
Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek
Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır. - Çetin Altan
-
Olmasına yol açmak
Durgun sular sıtma yapar.
- Yol almak
-
Onarmak, tamir etmek
Bozulan saatimi saatçi yaptı.
-
Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek
Ayrıca terbiye edeceğim, onu yaman bir polis köpeği yapacağım. - Refik Halit Karay
-
Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek
Şu işi yapıver diye yalvarmıştı da enişte engel olmuştu. - Sermet Muhtar Alus
-
Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek
Elimi ağzına götürerek sus işareti yaptım. - Refik Halit Karay
-
Düzenli bir duruma getirmek
Yatak yapmak. Yolu yaptılar.
-
Üretmek
Ayakkabı yapmak.
-
Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
Koşu yapmak. Sarsıntı yapmak.
-
Salgılamak, çıkarmak
Tükürük bezleri tükürük yapar.
-
Dışkı çıkarmak
Çocuk, altına yapmış.
-
Gerçekleştirmek
İlk ve ortaöğrenimini Anadolu'da yapmıştır. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
Ben adamı ne yaparım biliyor musun?
-
Evlendirmek
Bu kızı sana yapacağız.
-
Bir durum yaratmak
Fırının harlı ateşi yanaklarını pembe pembe yapmıştı. - Nezihe Araz
-
Edinmek, sahip olmak
Servet yapmak. Altın yapmak.
-
Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek
Onu da Üsküdar'daki ambar memuru yapmak suretiyle daireden uzaklaştırdı. - Haldun Taner
-
Davranmak, hareket etmek
İyi yapmıyorsunuz, çocuğu çok azarlıyorsunuz. Uyumuş gibi yapmak.
-
Olmak
Bu kış çok soğuk yaptı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yapıp etmek
- yapma (veya yapma yahu)
- yapmadığı kalmamak
- yapmadığını bırakmamak
- yaptığı hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek
- yaptığı yanına (kâr) kalmamak
Birleşik Kelimeler: yapboz, yapsat, yapadurmak, kesyap
ÇAPMA
- Çapmak işi
ÇAPMAK
-
Koşturmak
Atını çaparak gitti.
-
Akın etmek, koşmak
Yağı basar, uğru çapar, tek başıma barınamam, ölürüm. - Memduh Şevket Esendal
KAPMACA
- Hızla kapma
Birleşik Kelimeler: köşe kapmaca
YAPMACIK
-
İçten olmayan (tavır, davranış, duygu), yapma, yapay, sahte, suni, zahirî, sofistike
Köylülerden kapma biraz yapmacık bir safiyetle konuşuyordu. - Sait Faik Abasıyanık
Birleşik Kelimeler: yapmacık görünümü
YAPMACIKLI
-
İçtenliği olmayan, içten olmayan
Öyle ince yapmacıklı aktris tavırlı, sahte bir kız değildi. - Ömer Seyfettin
YAPMACIKSIZ
-
İçten, içten geldiği gibi, samimi
Ayrılırken yapmacıksız bir saygıyla geçmiş olsun dileklerini yinelemeyi unutmuyor. - Ahmet Ümit