İçinde Akıntı Bulunan Kelimeler

İçinde AKINTI olan 16 kelime bulunuyor. İçerisinde AKINTI geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Akıntı kelimesinin anlamı nedir? Akıntı ile başlayan kelimeler. Akıntı ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

AKINTIÖLÇER22

10 Harfli Kelimeler

ÇAKINTISIZ20, SAKINTISIZ18, TAKINTISIZ17

9 Harfli Kelimeler

AKINTISIZ16, ÇAKINTILI15, SAKINTILI13, TAKINTILI12

8 Harfli Kelimeler

AKINTILI11

7 Harfli Kelimeler

ÇAKINTI12, BAKINTI11, YAKINTI11, SAKINTI10, KAKINTI9, TAKINTI9

6 Harfli Kelimeler

AKINTI8

AKINTI

[isim]

  • Akma işi

    Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi.

  • Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan

    Bataklıklardan kurtulduktan sonra akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum. - Ömer Seyfettin

  • Eğiklik, eğim, meyil

    Bu damın akıntısı az gelmiş.

  • Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı
  • Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum

[tıp]

  • Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması

    Ertesi sabah sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akıntıya (veya akıntıya karşı) kürek çekmek
  • akıntıya kapılmak

Birleşik Kelimeler: akıntı bilimi, akıntı çağanozu, akıntıölçer, deniz akıntısı

KAKINTI

[isim]

[halk ağzında]

  • Sözü dinlenmeyen, rezil, itilip kakılan kimse

TAKINTI

[isim]

  • Bir durum ve sorunla ilişkisi olan başka durum veya sorun

    Uykum kaçınca aklım bir şeye takılır ve o takıntıyı savuşturuncaya kadar gözüme uyku girmez. - Burhan Felek

  • Bütünlemeye kalınan ders
  • Küçük, önemsiz borç

[ruh bilimi]

  • Bir şeye hastalık derecesinde düşkünlük, obsesyon

    Sözünü ettiğim takıntı bana rahmetli babamdan miras kaldı. - Ahmet Ümit

[argo]

  • İlişki kurulan kimse

SAKINTI

[isim]

  • Sıkıntıya yol açabilecek durumlara karşı alınan önlem, ihtiyat

AKINTILI

[sıfat]

  • Akıntısı olan
  • Eğik, eğimli, meyilli

BAKINTI

[isim]

  • Temel gereksinimleri karşılama

    Üç yaşına kadar valideler çocuklarına pek az bir şey öğretebilecek veyahut hemen hiçbir şey öğretemeyecek, yalnız bir bakıntıdan ibaret bulunan hizmetlerinde bile... - Ahmet Midhat

YAKINTI

[isim]

  • Yakılan bir şeyin kalıntısı

    Düşmanın yakıp yıktığı köylerin yakıntı ve yıkıntıları... - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Şikâyet

TAKINTILI

[sıfat]

[ruh bilimi]

  • Takıntısı olan, obsesif

ÇAKINTI

[isim]

  • Şimşek çakması, parlaması

    Alanları düşüncenin çakıntılarıyla aydınlanan kent / Genişletti varoşlarını genç ordularıyla eylemin - Turan Oflazoğlu

[mecaz]

  • Ani buluş, düşünce, beklenmeyen söz veya davranış

    Sarhoşun bazı sevimli buluşları, delinin beklenmedik çakıntıları olabilir. - Haldun Taner

SAKINTILI

[sıfat]

  • Sakıntısı olan

ÇAKINTILI

[sıfat]

  • Çakıntısı olan

AKINTISIZ

[sıfat]

  • Akıntısı olmayan

TAKINTISIZ

[sıfat]

  • Takıntısı olmayan

SAKINTISIZ

[sıfat]

  • Sakıntısı olmayan

ÇAKINTISIZ

[sıfat]

  • Çakıntısı olmayan