İçinde Akın Bulunan Kelimeler

İçinde AKIN olan 67 kelime bulunuyor. İçerisinde AKIN geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Akın kelimesinin anlamı nedir? Akın ile başlayan kelimeler. Akın ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

YAKINLAŞTIRMAK22

13 Harfli Kelimeler

YAKINLAŞTIRMA21

12 Harfli Kelimeler

BAKINABİLMEK18

11 Harfli Kelimeler

AKINTIÖLÇER22, SAKINGANLIK18, YAKINLAŞMAK18, BAKINABİLME17, YAKINSAKLIK16

10 Harfli Kelimeler

ÇAKINTISIZ20, SAKINCASIZ20, SAKINTISIZ18, TAKINTISIZ17, YAKINLAŞMA17, TAKINAKSIZ16, AKINKAYASI15, YAKINLARDA15, YAKINSAMAK15, SAKINILMAK14

9 Harfli Kelimeler

AKINTISIZ16, AKINCILIK15, ÇAKINTILI15, SAKINCALI15, AKINDIRIK14, AKINCILAR14, SAKINIMLI14, YAKINSAMA14, SAKINILMA13, SAKINTILI13, TAKINTILI12, TAKINAKLI11

8 Harfli Kelimeler

YAPYAKIN17, BAKINCAK14, SAKINGAN14, YAKINDAN13, BAKINMAK12, YAKINMAK12, YAKINSAK12, YAKINLIK12, AKINTILI11, SAKINMAK11, KINAKINA10, TAKINMAK10

7 Harfli Kelimeler

BAKIN14, YAKIN14, BAKINDI13, SAKIN13, ÇAKINTI12, SAKINCA12, YAKINDA12, BAKINMA11, BAKINTI11, SAKINIM11, YAKINTI11, YAKINMA11, SAKINTI10, SAKINMA10, KAKINTI9, TAKINTI9, TAKINMA9, TAKINAK8

6 Harfli Kelimeler

AKINCI11, KAKINÇ10, AKINTI8

5 Harfli Kelimeler

ÇAKIN9, YAKIN8, SAKIN7

4 Harfli Kelimeler

AKIN5

AKIN

[isim]

  • Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması

    Adayı bir rençper akını doldurmuştu. - Sait Faik Abasıyanık

  • Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul vb. amaçlarla toplu olarak yapılan baskın

    Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik - Yahya Kemal Beyatlı

[spor]

  • Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akın etmek

Birleşik Kelimeler: akınkayası, hızlı akın, karşı akın

[isim]

[edebiyat]

  • Kazak ve Kırgız Türklerinin saz şairlerine verdiği ad

SAKIN

[ünlem]

  • Asla

    Aman matmazel, sakın dışarı çıkmayınız! - Sait Faik Abasıyanık

  • `Korkulacak bir durum olmasın` anlamında kullanılan bir söz

    Sakın bulaşıcı bir hastalık olmasın!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakın ha!

TAKINAK

[isim]

[ruh bilimi]

  • Bilince takılarak korku ve bunalım yaratan, kişinin çabalarına karşın kurtulamadığı düşünce

AKINTI

[isim]

  • Akma işi

    Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi.

  • Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan

    Bataklıklardan kurtulduktan sonra akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum. - Ömer Seyfettin

  • Eğiklik, eğim, meyil

    Bu damın akıntısı az gelmiş.

  • Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı
  • Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum

[tıp]

  • Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması

    Ertesi sabah sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akıntıya (veya akıntıya karşı) kürek çekmek
  • akıntıya kapılmak

Birleşik Kelimeler: akıntı bilimi, akıntı çağanozu, akıntıölçer, deniz akıntısı

YAKIN

[sıfat]

  • Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
  • Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan

    İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır. - Cemil Meriç

  • Aralarında sıkı ilgi bulunan

    Her birinin muhakkak bir yakın arkadaşı vardır. - Elif Şafak

  • Benzeyen, andıran, yaklaşan

    Beş dönüme yakın bahçesi bir ormanı andırırdı. - Ömer Seyfettin

  • Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan

    Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın... - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

  • Uzak olmayan yer

    Yakınımızda otururlar.

[isim]

  • Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba

    En yakınlarından başlayarak herkese hayatı cehennem ettiği de doğrudur. - Murathan Mungan

[zarf]

  • Uzak olmadan

    Gelin, bana yakın oturun lütfen.

Birleşik Kelimeler: yakın akraba, yakın anlamlı, yakın benzeşme, yakın benzeşmezlik, Yakın Çağ, Yakın Doğu, yakın dost, yakın göçüşme, yakın koruma, yakın sesli, Yakın Şark, yakın takip, akla yakın, cana yakın, fırtınaya yakın rüzgâr

KAKINTI

[isim]

[halk ağzında]

  • Sözü dinlenmeyen, rezil, itilip kakılan kimse

TAKINTI

[isim]

  • Bir durum ve sorunla ilişkisi olan başka durum veya sorun

    Uykum kaçınca aklım bir şeye takılır ve o takıntıyı savuşturuncaya kadar gözüme uyku girmez. - Burhan Felek

  • Bütünlemeye kalınan ders
  • Küçük, önemsiz borç

[ruh bilimi]

  • Bir şeye hastalık derecesinde düşkünlük, obsesyon

    Sözünü ettiğim takıntı bana rahmetli babamdan miras kaldı. - Ahmet Ümit

[argo]

  • İlişki kurulan kimse

TAKINMA

[isim]

  • Takınmak işi

    Kitaba aldığım bu yazılar, gerçekte siyasal kavgamın gelişme sürecinde önemli bir tavır takınmayı vurgulamaktadır. - Attila İlhan

ÇAKIN

[isim]

  • Kıvılcım
  • Şimşek

KINAKINA (Kelime Kökeni: İspanyolca quinaquina)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kök boyasıgillerden, asıl yurdu Güney Amerika olan, Hindistan ve Endonezya'da da yetiştirilen, kabuğundan kinin çıkarılan bir ağaç (Cinchona)
  • Bu bitkiden yapılan içecek

    Kınakına iştah açar.

TAKINMAK

[nesnesiz]

  • Kendine takmak

[-i]

[mecaz]

  • Bir nitelik veya durum almak

    Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği de yoktu. - Falih Rıfkı Atay

SAKINTI

[isim]

  • Sıkıntıya yol açabilecek durumlara karşı alınan önlem, ihtiyat

SAKINMA

[isim]

  • Sakınmak işi, içtinap
  • Olabileceği düşünülen kötü durumlara karşı önlem alma, ihtiyat

[spor]

  • Boksörün korunmak için, ayaklarını oynatmadan eliyle, gövdesiyle sağa sola, öne arkaya yaptığı hareket

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakınması olmamak

KAKINÇ

[isim]

[halk ağzında]

  • Öfke, kızgınlık

TAKINAKLI

[sıfat]

  • Takınakları olan (kimse)

Birleşik Kelimeler: takınaklı davranış